İlhan Cihaner’in cemaatler ile AKP iktidarı arasındaki kirli ilişkilere ilişkin yürüttüğü soruşturmayla ilgili T24’ün altı haberi ve bir yazısı hakkında 5,5 yıl sonra erişim engeli kararı verildi

T24’ün, dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in mahkeme kararıyla yaptırdığı telefon dinlemelerine ilişkin Kasım 2010’da yayımladığı habere 5,5 yıl sonra erişim engeli geldi.

Yeni Şafak gazetesinin patronu Ahmet Albayrak’ın başvurusu üzerine erişim engeli talebini değerlendiren Bakırköy 6. Sulh Ceza Hakimi Nedim Akalın “kişilik haklarının ihlal edildiği” iddiasıyla 6 haber ile Doğan Akın’ın bir yazısı hakkında erişim engeli kararı aldı.

Cihaner’in soruşturmasına takılan kirli ilişkiler

CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı olduğu dönemde ağırlıklı olarak, ağır ceza gerektirmeyen “izinsiz yurt ve eğitim kurumu açma” iddiaları doğrultusunda Nur Cemaati’nin kollarından olan İstanbul Çarşamba merkezli İsmailağa Cemaati’nin faaliyetleri hakkında Kasım 2007’de soruşturma başlattı. Cihaner, soruşturma kapsamında Erzincan Sulh Ceza Mahkemesi’nin (sulh ceza mahkemeleri Haziran 2014’te sulh ceza hâkimliklerine dönüştürüldü) kararıyla bazı telefon dinlemeleri yaptırdı.

Soruşturma kapsamında dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile dönemin Orman Bakanı Osman Pepe’nin telefonlarla görüşmeleri de kayda düştü. Güler’in, bakanlık ihaleleriyle ilgili olarak bir iş adamının talep ettiği noktaları telefonda dinlediği ortaya çıktı. Güler ve Pepe, telefon dinlemelerinin T24’ün yayınıyla kamuoyuna yansımasının ardından gelişen süreçte yapılan kabine revizyonuyla bakanlık koltuklarını kaybetti.

Yine dinlemeler sırasında Yeni Şafak gazetesi patronu Ahmet Albayrak’ın da çok sayıda konuşması dosyaya girdi.

‘Silahlı terör örgütü’nden örgütsüzlüğe

Dosyanın Gülen Cemaati’ne kadar uzanacağının ortaya çıkmasının ardından AKP ve Gülen Cemaati el birliğiyle Cihaner’i hedef aldı. Dönemin Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal, İsmailağa Cemaati’nin “Anayasal düzene karşı silahlı terör örgütü” olduğunu iddia etti ve bu nedenle “kendi yetki alanında bulunduğunu” savunarak Cihaner’den peş peşe yazılarla dosyayı istedi.

Cihaner, Şanal’ın talebini, “cemaatin silahlı terör örgütü olmadığını”, “dolayısıyla özel yetkili savcılığın yetki alanına girmediğini” belirten yazılarla defalarca reddetti. Şanal’ın girişimlerinin sürmesi üzerine, Cihaner, dosyada takip edilmesi gereken noktaları not ederek soruşturmayı Mart 2009’da Şanal’a devretmek zorunda kaldı.

Şanal, “silahlı terör örgütü” olduğunu öne sürdüğü Cemaat’in tutuklu mensuplarını Erzurum’da serbest bıraktı, diğer 300 kişi hakkında da “ek kovuşturmaya gerek olmadığını” belirterek dosyayı kapattı.

Cihaner’in evine ve makamına baskın, ardından tutuklama

Şanal bununla da yetinmedi, Cihaner’in evine ve makam odasına “Ergenekon terör örgütü üyeliği” ve “evrakta sahtecilik” iddialarıyla baskın yaptırdı. Gözaltına alınan Cihaner 17 Şubat 2010’da tutuklandı. Cihaner hakkında “görevi kötüye kullanma”, “evrakta sahtecilik” ve “adliye bahçesine yapılan kameriyeyle imar kirliliğine neden olmak” gibi iddialarla ikinci bir dava açıldı.

HSYK devrede

HSYK ise Cemaat dosyasına el koyan Şanal ile üç savcının özel yetkisini kaldırdı. Şanal, yetkisi kaldırıldıktan sonra Cihaner hakkındaki dosyayı İstanbul’da Ergenekon soruşturmasını yürüten özel yetkili savcılığa gönderdi.

“Ergenekon terör örgütü üyeliği” ve “imar kirliği” iddialarına dayanan iki dava Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nde birleştirildi. Ancak Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi, talebe rağmen Cihaner dosyasını Yargıtay’a göndermedi.

18 Haziran 2010’da toplanan Yargıtay 11. Ceza Dairesi, yargılama sürecinde Cihaner’in Erzurum’da yargılandığı dava dosyasını, değişik aşamalarda istenmesine rağmen göndermeyen Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi sorumluları hakkında yasal gereğinin yapılması için Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verirken Cihaner’in de aralarında bulunduğu isimlerin tahliyesine hükmetti.

Yaklaşık 4 ay cezaevinde kalan Cihaner, 2011 seçimlerinde CHP İzmir Milletvekili olarak parlamentoya girerken, izleyen süreçte Gülen cemaati Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP’nin söylemlerinde ve tartışmalara neden olan iddianamelerde “silahlı terör örgütü” olmakla suçlandı.

Sendika.Org, T24