Kazdağları’nı yok edecek madencilik faaliyetlerine karşı yaşam savunucularının mücadelesi devam ederken Çanakkale Valiliği’nin, bir madenin ruhsatını onayladığı ortaya çıktı
Kazdağları’nı yok edecek madencilik faaliyetlerine karşı yaşam savunucularının mücadelesi devam ederken Çanakkale Valiliği’nin, bir madenin ruhsatını onayladığı ortaya çıktı
Çanakkale’de Kazdağları’nı yok edecek madencilik faaliyetlerine karşı uzun yıllardır mücadele sürüyor. Mitolojisi, tarihi, kültürü, coğrafyası, kendine özgü tarımsal kaynakları, ekosistemi, endemik bitki türleri ile oksijen deposu olan Kazdağları’nda yapılmak istenen madenlerden birinin ruhsatı onaylandı. Birgün gazetesinin haberine göre, geçtiğimiz günlerde Lapseki’nin Şahinli Köyü’nde yapılmak istenen maden arama faaliyetleri için Gayrı Sıhhi Müessese Ruhsatı, Çanakkale Valiliği tarafından onaylandı.
Çanakkale Çevre Platformu adına İda Dayanışma Derneği’nden İlhan Pirinççiler, Ziraat Mühendisleri Odası’ndan Prof. Dr. Türker Savaş, Prof. Dr. Murat Türkeş ve Hicri Nalbant tarafından 7 Nisan’da yapılan basın açıklamasında “Çanakkale’yi ‘yeryüzü cenneti’ diye niteleyen Sayın Vali Hamza Erkal tarafından imzalanan ruhsat ile bu yeryüzü cenneti büyük yara almıştır” denildi.
Açıklama sonrasında söz alan Hicri Nalbant bölgenin çevresel mücadele geçmişini anlattığı konuşmasında, “Firma yıllar önceki ÇED başvurusunda 6 çalışanlı, 43 bin ton rezervi çıkaracak bir tesis kuracağını açıklamıştı. Biz o zaman da bunun aldatmaca olduğunu söyledik. Sonra firma bizi doğrular nitelikte eski ÇED başvurusunu geri çekti. Yeni başvurusunda ise eski rezervin tam 186 katı, yani 8 milyon ton maden için, üstelik siyanürle zenginleştirerek bir madencilik faaliyetine gireceğini belirtti. Biz Vali’ye gerekli tüm bilgileri hem yazılı, hem de sözlü verdik. Gerekirse detaylı rapor sunabileceğimizi de belirtmemize rağmen, bize herhangi bir dönüş olmadı, 23 Mart tarihinde de Vali Hamza Erkal bu ruhsatı imzaladı. Çanakkale doğasına büyük zarar verecek ve tarihte bir ilk olan bu ruhsata keşke Hamza Erkal imza atmasaydı” dedi.
Platform, bölgede halen faaliyet gösteren 10 dolayında altın-gümüş şirketi için bu kararın yol olacağını belirtiyor. Köylüye projeyi kabul etmesi için sosyal baskı oluşturulduğununun da altının çizildiği toplantıda, platformun yeniden dava açmaya hazırlandığı da duyuruldu.
Ayrıca basın açıklamasında, Lapseki’de yetişen kiraz, şeftali ve elma başta olmak üzere birçok meyvenin Türkiye’nin hatta Dünya’nın en iyisi olduğu, bölge insanının geçim kaynağının tarım olduğu ve bu bölgede siyanürle zenginleştirilerek bir maden aramanın doğa için geri dönülmez olumsuz sonuçlar doğuracağı da belirtildi.
Sendika.Org