Erdoğan konuştu: ‘Gerekirse vatandaşlıktan çıkarırız’,’Akademisyen, gazeteci, öğretmen, doktor kimlikli teröristler’, ‘Gezi protestolarında millet yoktu’, ‘Avukatlık bürosu adı altında terör örgütü birimi’ , ‘İmar girdiği zaman arsa olursa, vatan toprakları da şuheda kanıyla vatan olur’ Avukatlar Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde avukatlara seslenen Tayyip Erdoğan, her kelimesi ayrı saldırı içerikli sayılabilecek ifadelerde bulundu. Erdoğan, önce hedef gösterdiği sonra hızını […]
Erdoğan konuştu: ‘Gerekirse vatandaşlıktan çıkarırız’,’Akademisyen, gazeteci, öğretmen, doktor kimlikli teröristler’, ‘Gezi protestolarında millet yoktu’, ‘Avukatlık bürosu adı altında terör örgütü birimi’ , ‘İmar girdiği zaman arsa olursa, vatan toprakları da şuheda kanıyla vatan olur’
Avukatlar Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde avukatlara seslenen Tayyip Erdoğan, her kelimesi ayrı saldırı içerikli sayılabilecek ifadelerde bulundu.
Erdoğan, önce hedef gösterdiği sonra hızını alamayıp tutuklanmaları talimatını verdiği barış akademisyenlerini kastederek, “Bölücü terör örgütüyle aynı hedefleri paylaşanlar kinlerini, nefretlerini sergiliyorlar. Akademisyen, gazeteci kimlikli olarak terör örgütü emrine girenlerin elinde bombası, silahı olanlardan farkı yoktur” dedi. Arada karışısında kendisini dinleyen avukatlara da saldırmayı ihmal etmeyen Erdoğan şöyle devam etti: “Avukatlık bürosu adı altında terör örgütünün birimi olarak çalışan sözde avukatların bulunduğunu biliyoruz, bunda hiç şüphemiz yok. Aynı durum gazeteci kimliği, buranın altını özellikle çiziyorum, akademisyen kimliği, doktor, öğretmen kimliği taşıyanlar için de geçerli. Bakıyorsunuz son zamanlarda, ‘akademisyen olduğuna göre tutuksuz yargılansın’ deniyor. Ne demek, suçluysa, eğer yargı buna hükmettiyse o da tutuklu yargılanacak.”
Erdoğan, yakıp yıktığı Kürt illeri ve orada yaşayan ülkenin asli unsuru halk ile ilgili de şöyle konuştu: “Devletinde ve milletine ihanet içinde olanları sırtımızda taşımak zorunda değiliz. Güvenlik güçlerimi hassasiyetle görevlerini yürütüyor. Şehitlerimiz oluyor; ciğerimiz dağlanıyor. Şunu da biliyoruz, o araziler tabu kadastrosundaki tarla değildir. İmar girdiği zaman arsa olursa, vatan toprakları da şuheda kanıyla vatan olur. Bunun tarihi de böyle. Şu anda da işte bizim bu vatan topraklarımızı ne yazık ki, kendilerine göre operasyon yapıp da oraları tarla haline dönüştürmek isteyenlere karşı onlara gerekli ders veriliyor. Biz bir ölüyoruz ama 10 da, 20 de, 30 da onlardan öldürüyoruz. Terör örgütü yandaşlarını vatandaşlıktan çıkarmak dahil her önlemi almalıyız. Bizim gidecek başka bir vatanımız yok.”
Erdoğan unutamadığı Gezi Parkı protestolarından da bahsetti, 80 ilde milyonlarca kişinin sokağa çıktığı eylemler için Erdoğan, “İçinde milletin olmadığı her hareket gibi Gezi Parkı eylemleri de söndü gitti.” diye konuştu. Diğer kabusunu da unutmadı. “Kaleyi içten fethetmeye yönelik paralel ihanet şebekesi harekete geçirilerek, tüm büyük projeleri, tüm büyük yatırımları hedef alan saldırılar başladı. Millet bu işin içinde yoktu. Böylelikle bu saldırıyı da boşa çıkardık.”
Bir yandan Ermeni düşmanlığını körükleyen Erdoğan, “ABD’de bu yapının nasıl bölücü örgütü mensuplarıyla, Ermenilerle koyun koyuna olduğunu son ziyarette bizzat yaşadık. Pusuda bekleyen paralel yapı mensuplarının nasıl içlerindeki kini, husumeti ortaya döktüklerini gayet iyi biliyoruz. Yalanın, riyanın, sahtekarlığın en üst seviyeye çıktığı bu yapıya karşı daima teyakkuz içinde olmalıyız” diye konuştu. Erdoğan “Son seyahat. Brookings Enstitüsü’nde konuşmam var, malum yapılar gelmiş. 100-150 kişiler. Hayatta bir araya gelemeyecekler orada; PKK, PYD, ASALA, paralel devlet yapılanması ve Atatürkçü Düşünce Kuruluşu da orada. Kimisi YPG’nin paçavrasını sallıyor, paralel yapı temsilcisi orada; onlar birbirine girdi, öbür tarafta bizi destekleyen bir grup. Bağırdıkları kim Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı.” dedi.
Erdoğan ayrıca Obama’ya Twitter’dan ölüm tehdidi gönderen birisinin 3 yıla mahkum edildiğini söyleyerek sitem etti: “Özgürlükler ülkesi ya. Bana onca ölüm tehditleri oluyor, alsak alsak tazminat alıyoruz.”
Sendika.Org