İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dilbilim bölüm başkanı Prof.Dr. Veli Doğan Günay 10-15 üniversiteli kadını taciz etti. Taciz edilen kadınların çoğu yabancı uyruklu kadınlardı. Tacizin ortaya çıkmasının ardından üniversitede akademisyen Veli Doğan Günay’ı teşhir eden Üniversiteli Kadın Kolektifi ile yaşananları konuştuk. Tacizin ortaya çıkma sürecinden teşhir sürecine kadar Dokuz Eylül Üniversitesi Üniversiteli Kadın Kolektifi […]
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dilbilim bölüm başkanı Prof.Dr. Veli Doğan Günay 10-15 üniversiteli kadını taciz etti. Taciz edilen kadınların çoğu yabancı uyruklu kadınlardı. Tacizin ortaya çıkmasının ardından üniversitede akademisyen Veli Doğan Günay’ı teşhir eden Üniversiteli Kadın Kolektifi ile yaşananları konuştuk. Tacizin ortaya çıkma sürecinden teşhir sürecine kadar Dokuz Eylül Üniversitesi Üniversiteli Kadın Kolektifi Üyesi Gamze Şahin ve Ezgi Özay bizlere süreci anlattı
Üniversiteli Portalı: Veli Doğan Günay’ın üniversiteli kadınları taciz ettiği nasıl ortaya çıktı?
Ezgi Özay: Veli Doğan Günay’ın taciz ettiği kadınların çoğu lisanüstü ve yabancı uyruklu kadınlar. Kadınları “Sizi sınır dışı ettiririm” gibi tehditler ile tacizin ortaya çıkmasına engel olmaya çalıştı. Ancak aralık ayında tacize uğrayan bir kadının Veli Doğan Günay’ın odasının kapısına “Tacizci” yazmasının ardından tacize uğrayan kadınalr dekanlığa şikayette bulundu.
Üniversiteli Portalı: Akademisyeni teşhir etmeye nasıl karar verdiniz?
Gamze Şahin: Kadınların beyanını esas alarak mücadelemizi yürütüyoruz. Taciz eden kim olursa olsun teşhir etmekten çekinmiyoruz. Teşhir Üniversiteli kadın Kolektifi’nin tacize karşı mücadele alanlarından bir tanesi. Veli Doğan Günay’ı üniversite de “Tacizci hoca istemiyoruz!” diyerek teşhir ettik. Teşhir ettiğimiz süre içerisinde de üniversitelerde taciz yönetmeliklerinin uygulanmasını talep ettik.
Üniversiteli Portalı: Teşhir de bulunduğunuz sürede neler yaşandı?
Ezgi Özay: Tacizci akademisyeni korumaya çalışan üniversite yönetimi Edebiyat Fakültesi’nde Veli Doğan Günay’ın odasını özel güvenlik ile korudular. Güvenlikler asılan her afişi kaldırılıyor, yazılan her yazıyı siliyordu. Bizler kampüste bir ayağını ördüğümüz teşhirin bir ayağını da sosyal medya üzerinden örüyorduk. Veli Doğan Günay, İzmir Üniversiteli Kadın Kolektifi sayfasını şikayet ederek iki gün erişime engellenmesine neden oldu.
Üniversiteli Portalı: Kadınların yürüttüğü mücadelenin ardından okul yönetiminin tavrında bir değişiklik oldu mu?
Gamze Şahin: Üniversitede kadınların yürüttüğü mücadele her geçen gün büyüdü. Teşhir edilmekten ve kadınların tepkisinden korkan Veli Doğan Günay kampüse dahi gelemiyordu. Kadınların baskısı sonucunda okul yönetimi Günay hakkında soruşturma başlattı. Ancak tacizin ortaya çıkmasının ardından aylar geçmesine rağmen soruşturma henüz sonuçlanmadı. Bu tür konularda genellikle süreyi uzatarak yaşananların üstünü kapatmaya çalışıyorlar. Biz üniversiteli kadınlar olarak yaşananların takipçisi olacağımızı ilk günden beri söylüyoruz. Kadınları taciz ederek tehditler ile tacizin üstünün örtülmesine ve akademisyenin yeniden okula dönmesine izin vermeyeceğimizi her gün okul yönetimine hatırlattık.
Üniversiteli Portalı: Günay, üniversiteden istifa etmiş. Bu istifa kadınların mücadelesinin bir sonucu mudur?
Ezgi Özay: Elbette. Okul yönetiminin başlatmış olduğu soruşturma sonuçlanmadığı halde Günay’ın istifası bunun en büyük göstergesi. Karaman’da 45 çocuğa tecavüz edilen Ensar Vakfı’nın bugün iktidar tarafından koruma altına alındığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun “Bir kere oldu diye kurumu suçlayamazsınız” diyerek tecavüzü aklamaya çalıştığı bir süreç yaşıyoruz. AKP ve doğrudan Tayyip Erdoğan tarafının söylemleri ile kadın düşmanlığı tırmandırılmaya çalışılıyor. AKP, giyeceğimiz kıyafetten, gece kaçta eve gideceğimize, kürtaj hakkımıza kadar hayatımızın her alanına kadar müdahale edebileceğini düşünüyor. Ancak kadılar kadın düşmanlarına, tacize, tecavüze karşı yaşamlarını savunuyor, hayatı örgütlüyor. Kadın düşmanlarına karşı direnişimiz kahkalarımızda. Özgecan’ın, Cansu’nun isyanını kampüslerden sokaklara taşıyacağız. Sistematik şiddet gördüğü için özsavunma hakkını kullanan Çilem’in gülüşü aydınlatacak mücadelemizi.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.