Davutoğlu, “Silahlar magmaya gömülene kadar operasyonlara devam” derken Anayasa sürecinin demlenmeye bırakıldığını açıkladı. Cihatçı çetelere desteklerinin süreceğini de duyurdu
Davutoğlu, Brüksel dönüşü uçakta yaptığı konuşmada “Silahlar magmaya gömülene kadar operasyonlara devam” derken Anayasa sürecinin demlenmeye bırakıldığını açıkladı. Davutoğlu ayrıca cihatçı çetelere desteklerinin süreceğini de duyurdu
Nisan başında gerçekleştirdiği Diyarbakır ziyareti dönüşü çözüm süreciyle ilgili “PKK, 2013 Mayıs’ına dönerse herşey konuşulabilir” açıklaması yapan Ahmet Davutoğlu, Tayyip Erdoğan’ın “Ortada müzakere edecek de görüşecek de bir konu yoktur” çıkışından sonra savaş söylemini tırmandırmaya devam ediyor.
Davutoğlu, Avrupa Konseyi’nde konuşma yaptığı Brüksel dönüşü uçakta çözüm sürecine dönüş tartışmaları için “Silahlar terk edilip, magmaya gömülene kadar operasyonlar devam edecek” dedi.
Davutoğlu, MHP’nin iç bölünme tehdidi ile uğraştığı, CHP de şoven-milliyetçi “tehdide” teslim olarak Anayasa’ya aykırı olmasına rağmen dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet dediği bir ortamda, Anayasa’ya ilişkin “Biraz da demlenmeye bırakmak lazım” diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in cenaze gelmesini değil, 1932’den bu yana protokol cenazelerinde resmi marş olarak çalınan Frederic Chopin’in “Cenaze Marşı”na karşı Itri’nin Tekbir’inin çalınmasını dert etmesi gündeme gelmişti. Davutoğlu, şehit cenazelerinde Itri çalınması önerisiyle ilgili ”Diyanet İşleri Başkanımız’la konuştuk, bizim de zihnimizde yara olan bir husustur. Başbakanlık Müsteşarımıza çalışma yapma talimatını verdim, ilgili kurumlarla istişare edilecek” ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, “muhalif” diye, Kürtler yerine IŞİD’le savaşmaları için emepryalistlere pazarladığı cihatçı çetelerin IŞİD tarafından geri püskürtülmesinde sorumluluğu Rusya ve rejime, örtük olarak da cihatçıları kollamadığını söylediği ABD’ye kesti. Çihatçı çetelere desteğinin süreceğini ilan etti.
Davutoğlu’nun konuşmasındaki temel vurgular şöyle;
Biraz demlenmeye bırakmak lazım
O günden bugüne de 6-7 kez benim yönettiğim toplantılar yaptık (Anayasa’ya ilişkin). ‘Şimdi yazım aşamasına geçeceğiz’ dedik. Üç ana başlık var: Bir, anayasanın gerekçesi, dibacesi, temel ilkesel çerçevesi ile ilgili konular… Diğeri anayasanın ruhu dediğim temel hak ve hürriyetlerle ilgili kısım. Üçüncüsü anayasanın iskeleti dediğim, yönetim sistemiyle ilgili kısım.
Son karma heyet toplantısında birinci kısım ile ilgili hususları belli bir olgunluğa getirdik. Bunları ben MYK’ya da getirdim. Üç beş konu var. Hepsi ile ilgili bir genel anlayış oluşsun istiyorum. Bir yere doğru gittiğimizi hissedelim. Birinci konunun sağlıklı bir şekilde olgunlaştığını biliyorum. Biraz da demlenmeye bırakmak lazım. İnsanların bunu düşünmesini temin etmek lazım. Önümüzdeki hafta MKYK’da da konuşuruz, partinin organlarında belli bir noktaya gelir. Sonra temel hak ve özgürlüklerle ilgili fikri temrinlere başlıyoruz. Anayasanın dibacesi, uzunluğu, nasıl değiştirileceği filan… Bunları tartışmak 6-7 saat sürdü. Bu olgunlaşma trendi ilerliyor. Aylar içinde bunları kamuoyu ile paylaşırız. Kamuoyunda da olgunlaşır. Hazmederek bir yol alınır. İrademizden kimsenin şüphesi olmamalı. Optimum zamanlama önemli. Ne adım atmama gibi bir töhmetin altında kalırız ne de aceleye getiririz. Belli bir olgunluk içinde yürütürüz…
Asker-polis ölümü değil cenaze marşı sorun
(Şehit cenazelerinde Itri) Diyanet İşleri Başkanımız’la konuştuk, bizim de zihnimizde yara olan bir husustur. Başbakanlık Müsteşarımıza çalışma yapma talimatını verdim, ilgili kurumlarla istişare edilecek. Bu merasimlerin milletimizin duygularına, inanç dünyasına hitap eder tarza getirilmesi için bir çalışma yapılacak.
Geri kabul, vize muhafiyeti ile bir paket
Geri kabul anlaşması, vize muafiyeti ile bir paket halinde… Onlar vize muafiyeti vermezse, geri kabul anlaşmasını uygulamayacağız demektir. O zaman da mesele eski haline döner. Birbirine bağlı bir konu bu. Türkiye’de öyle bir şey var ki, her konuda ille de olumsuz düşünülecek. Biraz da olumlu düşünülsün, niye ille de bir kriz çıkması gerekiyor? Güzel gidiyor işte. Bu hafta sonu Sayın Merkel ve Tusk yeniden Türkiye’ye gelecek. Bu süreç ahde vefa anlayışı içinde işliyor. Türkiye’de de AB tarafında da sürecin çökmesini bekleyenler var. Türkiye’de muhalefet, AB tarafında da aşırı akımlar çökmesini bekliyor.
“Magmaya gömülene kadar..”
Silahlar bütünüyle terk edilip, magmaya gömülene kadar operasyonları devam ettireceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Kimse operasyonların durması gibi bir beklenti içinde olmamalıdır. 15 Temmuz’u HDP yöneticilerinin iyi hatırlaması lazım. 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanımızın görevlendirmesiyle CHP, MHP ve HDP’ye gittim. Orada HDP’lilere, “Yaptığınız işleri yakından biliyoruz, ateşle oynuyorsunuz” dedim. O günlerde, silahlı mücadele, ayaklanma çağrısı yapıyorlardı. “Bunları yapmayın, meşru bir siyasi parti gibi davranın” dedim, Bir hafta içinde Suruç ve Ceylanpınar saldırısı yapıldı. O zaman yanlış hesap yaptılar. Kararlılığımızı anlayamadılar. Devlet aklı bu konularda sabırla davranır ama bir kez işlemeye başladı mı, o iradenin sarsılmaz olması lazım. Daha sonra operasyonlar başlayınca, bunun 1 Kasım seçimleri için yapıldığını söylediler. Seçimin üzerinden bir gün geçmeden, güvenlik toplantısı yaptım. Güvenlik birimlerine, “23 Temmuz’daki direktif geçerlidir, Hiçbir şekilde durmayacaksınız” dedim. Zannediyorlar ki, dil değişimi ile bizim irademizde yumuşama olur, hayır. Silahları terk edecekler, tümüyle terör son bulacak. Türkiye’de, parlamento’da her şey konuşulur.
“DAEŞ’i rejim ve Ruslar kurtardı”
Ilımlı muhalefet ile DAEŞ (IŞİD) arasındasınırımızın hemen ötesinde mücadele sürüyor. Kilis’e isabet eden roketlerin arka planında biraz da bu var. Muhalefet, Çobanbey’i aldı ve ciddi ilerleme sağladı. Maalesef DAEŞ’a karşı mücadele ettiğini söyleyen unsurlar muhalefete güvenlik şemsiyesi oluşturmakta yetersiz kaldılar. Türkiye’nin topçu desteği oldu. DAEŞ’ı rejim ve Ruslar kurtardı. Bazı roketlerin bize düşmesi bazen de kasıtlı olarak hedef alınmamız sözkonusu. Topçularımız müdahalede bulunuyor. Türkiye’nin ulusal güvenliği için muhalif unsurlara destek vermemiz zaruret. Başika’da çok ciddi zayiatlar verdirdik DAEŞ’a. TSK tarafından eğitilen Musul Vatani unsurları bazı yerleri DAEŞ’ın elinden kurtardı. Bunlar Türkiye’nin güvenliğinin sınır ötesinden başladığını gösteren olaylar.
Sendika.Org