Kadın mücadele tarihinde önemli bir yeri olan Clara Zetkin, hem devrimci kişiliğiyle hem de mücadelesiyle kendisinden sonraki kadınlara direniş mirası bırakarak bütün dünya kadınları öncülüğünde bugün milyonlar olup alanlara çıkacak kadınlara öncülük etmiş kadınlardan biri. Clara Eissner, bir köy öğretmeninin kızı olarak 5 Temmuz 1857 doğdu. 1872’de Eissner ailesi Leipzig’e taşınır. Clara öğretmen olmak ister. […]
Kadın mücadele tarihinde önemli bir yeri olan Clara Zetkin, hem devrimci kişiliğiyle hem de mücadelesiyle kendisinden sonraki kadınlara direniş mirası bırakarak bütün dünya kadınları öncülüğünde bugün milyonlar olup alanlara çıkacak kadınlara öncülük etmiş kadınlardan biri. Clara Eissner, bir köy öğretmeninin kızı olarak 5 Temmuz 1857 doğdu. 1872’de Eissner ailesi Leipzig’e taşınır. Clara öğretmen olmak ister. Ancak bu gerçekleşmesi kolay olmayan bir arzudur. Çünkü devlet o zamanlar kadınların yükseköğrenim görmesi ve kadın öğretmen yetiştirilmesi ile ilgilenmemektedir ve kadınlar kamusal eğitimin henüz her dalında çalışamamaktadır. Kadın öğretmenlere daha çok el işleri dersinde ihtiyaç duyulmaktadır. Fakat Clara daha fazlasını ister. Leipzig’de Auguste Schmidt tarafından yönetilen özel kadın öğretmenlik kursunda bir yer bulmayı başarır. Leipzig’deki kurs döneminde Clara, devrimci düşünceleri ve eylemleri yüzünden ülkelerinden sürülen ve Leipzig’de öğrenim gören bir grup Rus öğrenciyle tanışır. Onlardan sosyalizm ve komünizm kavramlarının ortaya çıktığı tartışmaları ve Karl Marx ile Friedrich Engels isimlerini duyacaktır.
Evlilik, annelik, direniş
Rus öğrencilerden biri olan Ossip Zetkin, Clara’nın en yakın arkadaşı olur. Sık sık kendisini sosyal demokratların toplantılarına götürür. Genç kadının dinlediği her konferans onu mücadele veren işçi sınıfının düşünce dünyasına daha fazla sokar. 1878’de Sosyalistler Yasası yürürlüğe girer. Bu yasa eyalet polis müdürlüklerine yerel sosyal demokrat cemiyetleri, sendikaları ve işçi eğitim cemiyetlerini yasaklama yetkisi vermektedir. Clara, bu zaman içinde geçimini Leipzig yakınlarında bir çiftlik sahibinin yanında mürebbiyelikle yaparak sağlamaktadır. Fakat partinin yasadışı çalışmalarına katılmaya devam eder. 1878 yılında Almanya Sosyalist İşçi Partisi (SAP)’a giren Clara, 1917 yılına kadar bu partide aktif olarak çalışır. 1917 yılından itibaren Almanya Bağımsız Sosyal Demokrat Partisi (SPD)’ye katılmış, “Spartakusbund” adlı birliğin kurucuları arasında yer almıştır. Bismarck’ın 1878’de sosyalist hareketi yasaklaması üzerine, 1882’de Zürih’e, daha sonra Paris’e sürgüne gönderildi. Bu arada 1880’de Ossip Zetkin Leipzig’den sürülür. İki yıl sonra da Clara onun ardından Paris’e gider ve orada evlenirler. 1883 ve 1885’te iki oğulları Maksim ve Kostya dünyaya gelir. Kısa bir zaman sonra Ossip Zetkin ağır hastalanarak, 1889’un Ocak ayında ölür. 1899 yılında yeniden evlenen Clara Zetkin, 1928 yılına kadar evli kaldı.
25 yıl düşmeyen bir kalem
Eylül 1890, Sosyal demokratlara karşı tedbir yasaları kaldırılır. Clara Zetkin iki çocuğuyla vatanına geri döner ve Stuttgart’ta yerleşir. Kadın işçilerin çıkarını kollayan Eşitlik adlı bir derginin kurucu ortağı ve yöneticisi olur. 25 yıl boyunca bu dergide elinden kalem düşmez. Ağustos 1907, Sosyalist kadınların ilk uluslararası toplantısına 14 ülkeden 56 delege katılır. Bu kadınlar Clara Zetkin’i uluslararası sekreterliğe seçer ve Eşitlik dergisini uluslararası yayın organı olarak belirlerler. Ağustos 1910, İkinci uluslararası kadınlar konferansında katılımcı kadınlar, her yıl uluslararası bir kadınlar günü kutlanmasını kararlaştırır. İlk önce, mart ayındaki bu gün, kadınların seçme hakkı için propaganda yapmaya hizmet edecektir. “Yaşasın kadınların oy hakkı!” Bir yıl sonra Alman kadınlar mart ayındaki “kendi günlerinde” caddelerde bu sloganı pankartlara yazarlar.
Hapis ve yeni bir arayış
Clara Zetkin, artık birçok saflarda korkulan, uzlaşmak bilmeyen bir savaşçıdır. 1912 yılında Clara Zetkin uluslararası sosyalistler kongresinde, Basel’de dünya kadınlarını barışın korunmasına aktif olarak katılmaya çağırmıştır. Savaşın sürdüğü 1915’te Almanya’da illegal olarak bir manifesto yayınlar. “Vatana ihanete teşebbüs”ten tutuklanır. Serbest kalır kalmaz, savaşa karşı mücadeleye devam eder. Parti yönetimi Eşitliksin redaksiyonunu elinden alır ve 60 yaşındaki Clara Zetkin yeni bir başlangıç arar. “Her şey beni Rusya’ya çekiyor” diyen Zetkin, 1920’de Alman parlamentosunda yeni kurulan Komünist Parti’nin baş adayı seçilir. Zetkin, Adolf Hitler’in Almanya Komünist Partisi’ni Reichstag yangınından sonra yasaklamasıyla, ömrünün son yıllarını Sovyetler Birliği’nde sürgünde geçirdi. 20 Haziran 1933’te Moskova’da kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti ve burada defnedildi.
“Yaşamın olduğu yerde savaşmak istiyorum” Clara Zetkin
Clara Zetkin’in kadın mücadele tarihindeki yeri bütün dünya kadınları tarafından olduğu kadar, bugün bile kitaplarını yasaklayan zihniyetler tarafından da anlaşılmış durumda. Hem yazdıkları hem de hayat pratiğiyle devrimci bir kadın olan Clara Zetkin bütün dünya kadınlarına kendisinden önceki mirasın taşıyıcısı olmuştur. Bugün Kürt kadınları da bu mirasın taşıyıcısı ve Ortadoğu’daki temsilcisi olmuştur. Rojava kadın devriminde öncü güç olan YPJ’li kadınlar bugün Kuzey Kürdistan’da YPS-JIN olarak tarihe ruh veriyor. “Ekmek ve gül” diye yıllar önce sokağa çıkan dünya kadınlarının mirasçısı Kürt kadınları bugün sokaklara daha güçlü ve daha cesur çıkarak kadın cesaretini yok sayan eril sisteme karşı hayatı örüyor. Gimgim’de bedeni teşhir edilen Ekin Wan’ın “Kadınlara uzanan eli kırın” sözleri bugün Kürdistan coğrafyasında bir baştan bir başa, coğrafyasına, tarihine ve ülkesine dokunan barbarlara karşı bir silaha dönüşmüş durumda.
Her bahar yeniden doğarız
Kadın gücünün farkına varan katliamcı zihniyet, ülkesi ve geleceği için YPS-JIN saflarında özgürlüğü müjdeleyen bahar çiçeklerinin bedenlerini teşhir ederek kadınları korkutacağını sanıyor. Kürt kadın hareketi barbar ve faşist saldırıların hedefinde olarak sinmeyi değil büyümeyi kendine şiar edinmiş bir hareket. O yüzden bedeni teşhir edilen her kadın korku değil daha çok öfkenin ve alanlara çıkmanın çağrıcısı gibidir. Şimdi düşen yoldaşların bayrağını kaldırmaya Clara’dan Derya’ya bir destanın Ortadoğulu kadınları olarak alanlara çıkma zamanı. Bizi bedenlerimizle teşhir edenlere inat bahar çiçekleri olup yüreklere tohum atma zamanı.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.