Diyarbakır’da, cuma namazı sonrası konuşan Demirtaş, “AKP ve bütün yönetim kadroları ille de zulümle teslim alacağız derse, boyun eğecek, diz çökecek değiliz” dedi
Selahattin Demirtaş’ın dün yaptığı çağrının ardından bugün Diyarbakır Sümerpark’ta cuma namazı kılındı. Cuma namazı sonrası konuşma yapan Demirtaş, “AKP ve bütün yönetim kadroları ille de zulümle teslim alacağız derse, boyun eğecek, diz çökecek değiliz” dedi
Önceki günkü ‘Sur’a yürüyüş’ çağrısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demirtaş, “Yarın cuma, cuma namazını da halkımızla birlikte Sümerpark’ta kılacağız. Binlerce kişiyle birlikte barış için, çözüm için dua edeceğiz.” Çağrısının ardından bugün yaklaşık onbin kişi öğlen Sümerpark’ta cuma namazı için bir araya geldi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cuma namazı sonrasında Diyarbakır halkına seslendi. AKP ve Saray’ın Kürt halkına yönelik teslim alma saldırılarıyla ilgili konuşan Demirtaş, “AKP ve bütün yönetim kadroları ille de zulümle teslim alacağız derse, boyun eğecek, diz çökecek değiliz.”
HDP Eş Genel Başkanları ile birlikte milletvekilleri Selma Irmak, Sırrı Süreyya Önder ve Ertuğrul Kürkçü hakkında hazırlanan fezlekeye ilişkin açıklama yapan Demirtaş , “Varsa bir hesabınız bunun bedelini ödemeye hazırız. Halkımız nasıl direniyorsa o halka layık olacak, dimdik duracağız. En çok bu size dert oluyor ya tek bir arkadaşımızı teslim alamayacaksanız” dedi.
Demirtaş, Davutoğlu’nun cuma namazıyla ilgili kendisi hakkında söylediği sözlere yanıt verdi. Demirtaş, “Burada doğdum. Burada büyüdüm. Utanmadan, doğduğun yerleri bile senden daha iyi bilirim diyor. Sizden daha fazla benim malımdır diyor. Bunu bile layık görmüyorlar. Cuma namazını bile bize layık görmüyorlar. Utanmasalar Allah bizimdir, cuma bizimdir diyorlar. Onu da bize layık görmüyorlar. İşte bu zihniyetle nereye varacağız.”
‘Ankara’daki bu zihniyet barışı armağan etmez’
Konuşması sloganlarla kesilen Demirtaş, halka seslendi, ittifakın, kardeşliğin, direnişin barışı getireceğini belirtti. Demirtaş şöyle konuştu:
“AKP ve bütün yönetim kadroları ille de zulümle teslim alacağız derse, boyun eğecek diz çökecek değiliz. Bu nedenle bütün halkımızdan ricamız isteğimiz şudur. Bu zor günlerde ittifakınızı, moralinizi güçlü tutun. Elbet bu topraklara huzuru sizlerin direnişi, kardeşliği, ittifakı getirecektir. Ankara’daki bu zihniyet barışı armağan etmez. Biz ısrar edersek adil barış gelir. Bunların kafasındaki kardeşlik, AKP kardeşliğidir. AKP’ye biat edersen kardeşsindir. AKP’li değilsen, ne olursa ol, Türk, Kürt, Sünni, Alevi herkesi düşman olarak ilan ediyorlar. AKP’den önce de tekçilik vardı. Herkes Türk olacak diyordu, tek dil olacaktı. AKP bunlara başka bir teklik ekledi. Tek parti olacak dedi. Kabul etmeyenleri düşman olarak kabul ediyorlar. Türk’üyle Kürt’üyle esir almaya çalışıyorlar.
‘Senin savcın, bizim de halkımız var’
“Yüreklerinde şu kadar Allah korkusu olsaydı, Saray’daki tahttan korktukları kadar Allah’tan korksalardı, bu kadar katliam, bu kadar zulüm olmazdı. Kimseye zulüm edilmesinden yana değiliz. Tek bir insanın yaşamını yitirmesini onaylamayız. Bizim için canlar arasında fark yoktur. Bir insan teneşire yatırıldığında, onun üstünde üniforma yoktur, onun üstünde kıyafet yoktur. General midir, polis midir, gerilla mıdır, Allah huzurunda kıymeti yoktur. Ama onlar cenazeyi bile düşman olarak görüyorlar. Cenaze arasında ayrım yapıyorlar. Bir insan devlete karşı, kanuna karşı suç işlemişse, zaten devlet onun hesabı sorabilir. Fakat öldükten sonra bir cenazeden bir hesap soramaz. Kendini yaradan yerine koyup bir cenazeyi ölüyü cezalandıramaz, suçtur, ahlaksızdır. Ey Davutoğlu, sen cenazelere işkence yapmış bir başbakan olarak tarihe geçtin. Cenazeleri yaktınız, kül ettiniz. Kadınların cenazelerini çıplak fotoğraflarla teşhir edecek kadar zavallılaştınız.”
“Savcılar sizin emrinizde, bize soruşturma açabilir. Senin savcın var ama bizim halkımız var. Bugün sen devletin kudretinin zorbalıkla bize dayatabilirsin. Bizim dokunulmazlığımız kaldırınca zannediyor musun senin önünde yalvaracağız? Zannediyor musun ki size biat edeceğiz? Elinden geleni ardına koyma. Bütün bu kudretiniz, şatafatınızla yok olup gideceğinizi biz göreceğiz.
‘Halkımız gibi direneceğiz’
“Biz halkın seçilmişleri temsilcileriyiz. Bizi asabilirsiniz, kesebilirsiniz. İçeri atabilirsiniz. Tek bir isteğimiz olur. Bu çocuklar bu gençler bedel ödemesin. Hesabın varsa bizimle gör. Varsa bir hesabın bunun bedelini ödemeye hazırız. Halkımız nasıl direniyorsa, Cizre’de, Sur’da, Gever’de nasıl direniyorsa o halka layık olacak, dimdik duracağız. Sizin tehditlerinize asla boyun eğmeyeceğiz. En çok bu size dert oluyor ya… Siyasi irademizi teslim alamayacaksınız. Halkımızla birlikte kararlıyız. Adil barış için, özgürlük için, çocuklarımızın geleceği için direnebilecek ayakta kalacak güçteyiz.”
Sendika.Org