Suudi Arabistan’ın “Suriye’de kara operasyonuna hazırız” açıklamasına Şam yönetiminden yanıt geldi. Suriye Dışişleri Bakanı “Saldırgan kim olursa olsun tahta tabutlarla ülkesine geri döner” dedi
Suudi Arabistan’ın “Suriye’de kara operasyonuna hazırız” açıklamasına Şam yönetiminden yanıt geldi. Suriye Dışişleri Bakanı “Saldırgan kim olursa olsun tahta tabutlarla ülkesine geri döner” dedi
Suudi Arabistan’ın “Suriye’de kara operasyonuna hazırız” açıklamasına Şam yönetiminden yanıt geldi.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Suudilerin bu çıkışının, Suriye ordusunun sahadakiş ilerleyişi sonrası geldiğine dikkat çekti
Suriye’nin resmi haber ajansı SANA’nın haberine göre, Suriye topraklarına yönelik herhangi bir kara müdahalesinin açık ve net bir şekilde Suriye’nin ulusal egemenliğinin ihlal edilmesi anlamına geldiğini söyleyen Muallim şunları söyledi:
“Kimsenin Suriye’ye saldırabileceğini ya da Suriye’nin egemenliğini ihlal edeceğini düşünmesin. Çünkü sizi temin ederim ki, saldırgan kim olursa olsun kesinlikle ve mutlak bir şekilde tahta tabutlarla ülkesine geri döner. İster Suudi olsunlar, ister Türk.”
Muallim sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:
“Normal akıl ve mantık, Suudi askerlerinin Suriye’de bulunması fikrinin ihtimal dışı olduğunu gösteriyor ama çılgın Suudi liderliğiyle hiçbir şey ihtimal dışı değil.”
‘Ürdün’ün tutumu değişmedi’
Suriye Dışişleri Bakanı Muallim, Ürdün’ün tutumu konusunda hiçbir değişikliğin olmadığını belirterek, Ürdün topraklarından Suriye’ye “terörist grupların” geçişinin sürdüğünü ifade etti.
Muallim, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, “Türkiye ve Ürdün, Suriye ile olan sınırlarını tamamen kontrol altına almadan teröre karşı operasyonların son bulması ya da ateşkesin olmasının mümkün olmadığı” görüşüne katıldığını kaydetti.
Suriye Dışişleri Bakanı ayrıca, Tayyip Erdoğan’ın Osmanlıcı hayallerinin pratikte yok olmakta olduğunu belirtti.
Muallim, Cenevre görüşmelerine ilişkin yaptığı konuşmada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararı ve Viyana deklarasyonlarının Suriye halkının herhangi bir dış müdahale ya da önkoşul olmadan kendi geleceğini belirleme hakkını vurguladığına dikkat çekti.
‘Suriye görüşmelerinde Kürtler dahil geniş çaplı bir muhalefet olmalı’
Cenevre görüşmelerinin bizzat Suriyeliler arasında ve Suriyelilerin yönetiminde olmasını da öngördüklerinin altını çizen Muallim, görüşmelerde tüm muhalefetin geniş bir şekilde temsil edilmesi gereğini belirtti.
Suriye içindeki muhaliflerin görüşmelere katılması gereğine dikkat çeken Muallim, bu muhalefetin yurtsever bir muhalefet olduğunu, tüm bu süre içinde tüm koşullara rağmen Suriye’den ayrılmadığına vurgu yaptı.
Muallim ayrıca, Riyad Grubu’nun, Suriye ordusunun cihatçı çetelere karşı başarılarından sonra Cenevre görüşmelerinden çekilme kararı aldığını söyledi.
Cenevre’deki Suriye görüşmelerinde muhalefetin, Kürtler dahil mümkün olduğunca geniş çaplı bir şekilde temsil edilmesini istediklerini vurgulayan Muallim; çünkü Suriye’nin hayata geçirilmesi mümkün olan kapsamlı siyasi bir çözüm arayışında olduğunun altını çizdi.
Sendika.Org