Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kanal İstanbul Projesi’yle ilgili olarak “Doğal sitler, tarihi sit alanları, yeraltı su kaynakları, meraları dikkate aldığımızda uzmanların yaptığı çalışmalarda sit bölgeleri için bazı tereddütleri oluştu” dedi. Sendika.Org’a konuşan Prof.Dr Cemal Saydam ise projenin bir güzergah sorunu olmadığını, tamamen unutulması gereken bir proje olduğunu söyledi

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım katıldığı bir televizyon programında Kanal İstanbul projesiyle açıklama yaptı. “Çılgın” ve “büyük” proje diye yinelediği Kanal İstanbul çalışmalarını “titizlikle” yürüttüklerini iddia eden Yıldırım, projeden rant elde edebilmek için arazi alımı yapanlara seslenmeyi ve acele etmeme uyarısı yapmayı da ihmal etmedi:

Ben vatandaşlarımızın bu konuda çok aceleci davranmasını istemiyorum, bir hayal kırıklığı yaşamasınlar. ‘Şuraya kanal yapılacak, buraya hücum edelim’ falan diye düşünmesinler. Sonra bizi suçlamasınlar, bizim henüz ilan ettiğimiz bir güzergah yok.

Kanal İstanbul Projesi’yle ilgili, “Kanal güzergahında jeolojik yapılar var. Doğal sitler, tarihi sit alanları, yeraltı su kaynakları, meraları dikkate aldığımızda uzmanların yaptığı çalışmalarda sit bölgeleri için bazı tereddütleri oluştu. Bu yüzden de güzergah konusunu yeni baştan ele almak ihtiyacı doğdu” dedi.

Prof. Cemal Saydam: “İstanbul’un sonunu getirecek proje”

Bakan Yıldırım’ın açıklaması üzerine ODTÜ Erdemli Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden emekli, Liverpool Üniversitesi Oşinografi Bölümü’nde doktora yapan, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Cemal Saydam Sendika.Org’a konuştu. Projenin bir güzergah sorunu olarak değerlendirilemeyeceğini tamamen unutulması gereken bir proje olduğunu ifade eden Saydam, bu proje hayata geçtiği takdirde tüm Marmara’nın çürük bir yumurta gibi kokacağını ve geri dönüşü olmayacağını belirtti.

Saydam şöyle konuştu:

Bilim bana diyor ki uyarmak zorundasın. Her şeye karşı değiliz bunun bilinmesini istiyorum. Haliç’in altına yapılacak bir deniz tünelinin Haliç’i tertemiz yapacağını savunuyorum. Ama Kanal İstanbul projesi tarihe damga vuracak bir proje değil İstanbul’un sonunu getirecek bir projedir. İstanbul denizini yok edecek bu proje rafa kaldırılmamalı tamamen unutulmalıdır. Bu yüzden bu projeyle ilgili adımlar atılırken deniz bilimcilerinden görüş alınmak zorundadır.

Sendika.Org