Parasal kaynakları azalan grup, giderek artan sayıda kaçan ya da ölen militanlarının yerine yenilerini bulmakta zorlanıyor
Parasal kaynakları azalan grup, giderek artan sayıda kaçan ya da ölen militanlarının yerine yenilerini bulmakta zorlanıyor
Tahlilciler ve gözlemcilere göre, İslam Devleti’nin (IŞİD) savaş alanlarında aldığı son yenilgiler bir zamanlar gücüyle şişinen bu milis ordusunun gittikçe artan para sıkıntısı, firarlar ve savaşçı bulmakta yaşadığı zorluklar yüzünden topallamaya başladığına işaret ediyor.
ABD’nin desteklediği Arap ve Kürt kuvvetleri, aşırılıkçı grubun 2014 yılında hilafet ilan ettiği Irak ve Suriye’de denetlediği alandan önemli kısımlar ele geçirmiş durumda. Tahlilciler bu kayıpların grubun savaşçılarının maaşlarını ödemekte ve kaçan, başka militan gruplarına katılan ya da savaş alanlarında ölen militanlarının yerine yenilerini bulmakta yaşadığı güçlüklerle bağlantılı olduğunu belirtiyor.
Princeton Üniversitesi’nde siyaset bilimi dersleri veren IŞİD uzmanı Jacab Shapiro, “Bu sorunlar topraklarını elde tutmaya kararlı bir varlık olarak IŞİD’in sürdürülebilir olmadığını akla getiriyor” diyor.
Bol parası, örgütlülüğü ve binlerce inançlı savaşçıyı cepheye sürebilme yeteneğiyle IŞİD daha bir yıl önce Irak ve Suriye’de önüne geleni çarpıcı bir hız ve vahşetle ezip geçen karşı konulamaz bir savaş makinesi gibi gözüküyordu.
Ne var ki son aylarda hızı kesilmiş ve tersine dönmüş bulunuyor.
ABD askeri yetkilileri grubun işgal etmiş olduğu arazinin Irak’ta yüzde 40, Suriye’de ise yüzde 20’ye varan bölümünü yitirmiş bulunduğunu tahmin ediyor. Kürt ve gittikçe savaş yeteneğini geliştiren Irak ordusunun da aralarında bulunduğu Arap güçleri, ABD önderliğindeki koalisyonun hava saldırılarının desteğiyle gruba karşı ilerleme kaydetti.
Tahlilciler, hava saldırılarının IŞİD’in önemli gelir kaynaklarından birini oluşturan petrol altyapısına zarar verdiğini, toprak kayıplarının da vergilendirebileceği nüfusu ve el koyabileceği servetleri azalttığını söylüyorlar.
Dayanıklılığı ve karşıtlarını şaşırtma yeteneğiyle tanınan tutucu Sünni grubun çarçabuk yenileceğini düşünen pek az kişi var. Bunun yanı sıra, grubun denetim altında tuttuğu büyük ölçüde Sünni nüfusun bazen şüpheli de olsa sadakatını sağladığı mezhep çekişmelerini sömürmeye devam etmesi de ihtimal dahilinde. Bu da IŞİD’i yenilgiye uğratmayı zorlaştırıyor.
Dahası, Suriye savaşının sona erdirmek için yapılacak görüşmelerin çarşamba günü [geçen hafta] ertelenmesi de IŞİD ile mücadele için gösterilen uluslararası çabaları karmaşıklaştırabilir. ABD ile Rusya savaşta rakip tarafları desteklemelerine rağmen 250.000’den fazla insanın ölümüne ve milyonlarcasının yerlerinden yurtlarından olmasına yol açan çatışmanın IŞİD’i güçlendirdiği endişesini paylaştıklarından barış görüşmelerine destek vermişti.
Bütün bunlara rağmen, Harvard Üniversitesi Belfer Merkezi’nin öğretim üyesi, Irak ve Suriye’deki silahlı gruplar konusunun uzmanı Vera Mironova, firar eden ya da Suriye özelinde başka militan gruplarına kaçan IŞİD savaşçılarının sayısında bir artış varmış gibi göründüğünü belirtiyor. Ona göre, grubun maaşlarda ve yan ödemelerde yaptığı kesinti “kârına bakan militanlar”ın giderek artan bir şekilde “daha iyi kontratlar” için öbür silahlı gruplara yönelmelerine yol açıyor.
Mironova, IŞİD’in daha ideolojik dürtülerle savaşmaya meyilli, buna karşılık ya da bu yüzden cephelerde görece daha büyük sayılarda ölen yabancı savaşçılarının seyrelen saflarını doldurmakta da güçlük çektiğini ekliyor. Araştırmasında Suriye ve Irak’ta savaşan yüzlerce militanla yapılan mülakatlara da yer veren uzman, Türkiye’nin sınır kontrollerini sıkılaştırmasının komşu Suriye’ye savaşçı akımını yavaşlatmış bulunduğunu ifade ediyor.
Mironova, IŞİD’in savaş yeteneğiyle ilgili olarak “başları büyük dertte” diyor.
IŞİD’in faaliyetlerini gözleyen “Rakka Sessizce Katlediliyor” grubunun üyeleri, artan sayıda yabancı kökenli savaşçının Suriye’den kaçmak için yardım istediğini bildiriyor. Grubun kurucularından, militanların tehdidinden dolayı kullandığı kod adıyla Muhammed Salih, IŞİD kaçma teşebbüsünde bulunanları düzenli bir biçimde idam ettiğinden bu isteklerin gizlice iletildiğini belirtiyor.
Salih, “Umutsuzca kaçmaya çalışan pek çok insan var ve bu Rakka ile sınırlı değil” diyor. Suriye’nin doğusundaki Rakka, sözde halifeliğin başkenti oluyor.
Salih durumu şu sözlerle açıklıyor: “Durum kısmen bu insanların Londra ve Paris gibi canlı ve müreffeh kentlerden geliyor oluşundan. Rakka gibi bir yerde bir yıl kalınca, elektriksiz yaşamaktan ve her gün bombalanmaktan sıkılıyorlar. Yılıyorlar ya da şu sözde hilafetin kendilerine anlatıldığı gibi olmadığını görüyorlar.”
Tahlilciler, karşılaştıkları sorunların IŞİD’i denetiminde tuttuğu topraklar dışında saldırılar düzenlemek gibi yeni taktikler benimsemeye mecbur bıraktığını düşünüyor. Kasım ayında Paris’te 130 kişinin ölümüne neden olan saldırılar bu taktikler içinde.
Dışarıdaki saldırılar, grubun kendi hakkında yaydığı daima saldırı halinde olduğu anlatısını sürdürme çabası olabilir -bu anlatı potansiyel militanları çekmek için kilit önemde. Böyle bile olsa, International Institute for Strategic Studies’de IŞİD medyasını araştıran bir siyasal İslam uzmanı olan Nelly Lahoud’a göre, İslam Devleti’nin medyadaki anlatısı bir zafer türküsü olmaktan çıkıp yerini neden bu kadar kayıp verildiğini açıklamaya çalışan bir üsluba bırakmış durumda. Lahoud şöyle söylüyor: “Daha başta, kazandıkları zaferleri Allahın işareti, inançlarının ödülü olarak tanımlayarak ellerindeki koza fazla yüklendiler.”
IŞİD konusunun uzmanlarından Aymenn al-Tamimi’nin elde edip tercüme ettiği belgelere göre, hilafet ekim ayında [geri dönecek] kaçaklar için bir ay süreyle af ilan etmiş. Tamimi, bu affı İslam Devleti’nin savaşı sürdürmekte yaşadığı zorlukların “en açık işareti” olarak değerlendiriyor.
Rakka Sessizce Katlediliyor aktivistlerine göre, IŞİD aynı zamanda Suriye’de küçük oğlan çocuklarından zorla savaşçı devşirmeye de ağırlık vermiş bulunuyor.
Bundan başka, tahlilciler ve gözlemci gruplar, IŞİD’in Irak’ın kuzeyinde Kürt peşmergelerle ve Ramadi’de Irak ordusuyla yapılan son savaşlarda cepheden kaçan savaşçıları idam ettiğine dair haberlerin arttığına da işaret ediyor.
Princeton Üniversite’sinden Shapiro bu uç önlemlerin “moral bozukluğunun ve askeri güçteki tükenmenin kesin işareti” olduğunu söylüyor.
[The Washington Post’taki İngilizce orijinalinden A. Ercüment Özkaya tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir.]
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.