Suriye’de sahadan silinmenin riskiyle rest çekmeye başlayan Erdoğan, ABD’ye “E hani ortaklık” diye seslendi, envai çeşit bölge önermelerinin ciddiye alınmamasından dertlendi
Tayyip Erdoğan, Suriye Savaşı’nda sahadan silinmenin riskiyle restlerini çekmeye başladı. Sınırdaki askeri hareketlilik için “Hazırız” mesajı verdi. ABD’ye “Ben miyim senin ortağın, Kobanê’deki terörist mi?” diye seslenip, envai çeşit bölge önermelerinin ciddiye alınmamasından dertlendi. Erdoğan, Sisi ile ilişkilere de açık kapı bıraktı
Suriye ordusu ile Hizbullah güçlerinin Nubbul ve Zehra’daki cihatçı kuşatmayı kırarak Türkiye-Halep ikmal yolunu kesmesiyle Suriye sahasından tamamen silinme riski ile karşı karşıya kalan Saray-AKP iktidarı ellerindeki kozları birer birer dökmeye başladı. Latin Amerika turunu tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönen Tayyip Erdoğan, dönüş yolunda uçağında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hürriyet gazetesinden Vahap Munyar o açıklamaları aktardı.
1 Mart tezkere hazımsızlığı
“Irak’ta düşülen hataya Suriye’de düşmek istemiyoruz” diyerek savaş düzlemdışı kalmamaya çabaladıklarını açıkça dillendiren Erdoğan, toplumsal muhalefetin yarattığı kamuoyu ve baskı ile Meclis’ten geçirilemeyen 1 Mart 2003 Irak tezkeresini hatırlattı, “1 Mart tezkeresi ilk anda kabul edilip Türkiye, Irak’ta olsaydı, Irak’ın durum böyle olmazdı. 1 Mart tezkeresi ilk anda geçseydi, Türkiye masada olacaktı” dedi.
Erdoğan, dönemin ABD Başkanı George W. Bush’un bu tezkere konusunda kendisinden ricada bulunduğunu ancak iktidar olarak kendi arkadaşlarının yanlışıyla karşı karşıya kaldıklarını da sözlerine ekledi.
“Hazırız” mesajı
TSK askerinin Suriye sınır hattındaki askeri hareketliliği ve Rusya, İran ve Suriye yönetimlerinin bu hareketliliğe yönelik tepkilerine “Şu anda biz bütün güvenlik güçlerimizle, her şeyimizle tüm ihtimallere karşı hazır durumdayız. Kimsenin endişesi olmasın” diyen Erdoğan, Suriye Savaşı’nda çözüm için bir tarih verilemeyeceğini de ifade etti.
“Ben miyim senin ortağın, Kobanê’deki terörist mi?”
Erdoğan, konuşmasının önemli bir bölümünü ise ABD’ye mesaj göndermeye adadı. PYD ve PKK’nin aynı ve terör örgütü olduğu vurgusunu yineleyen Erdoğan, bu durumu tüm uluslararası örgütlere taşıyacaklarını ve gündem yapacaklarını belirtti ve ABD ile PYD arasındaki görüşme trafiğinden duyduğu rahatsızlığı dillendirdi:
Bakın, Biden (ABD Başkan Yardımcısı) yanında bir yardımcısı ile geldi. Daha önce Sayın Obama’nın yanında da adı geçen bir ulusal güvenlik temsilcisi. Tam Cenevre’deki görüşmeler sırasında kalkıyor, Kobanê’ye gidiyor. Kobanê’de sözde bir generalden plaket alıyor. Biz nasıl güveneceğiz? Ben miyim senin ortağın, yoksa Kobanê’deki teröristler mi?
Envai çeşit önerisinin ciddiye alınmamasından dert yandı
Erdoğan, “güvenli bölge”, “uçuşa yasak bölge”, “terörden arındırılmış bölge” gibi adlar altında ısıtıp ısıtıp gündeme getirdiği önermelerin ciddiye alınmamasından da dert yandı:
Terörden arındırılmış güvenli bölge, bunun yanında uçuşa yasak bölge düşüncelerimi hepsine aktardım, hepsi olumlu sözler söyledi ama dönüş henüz olmadı. Terörden arındırılmış bölge konusunda kilometresine varıncaya kadar ABD ile mutabıkız. ‘Bu bile azdır’ dedim Sayın Obama’ya, biz bunu bile büyütebiliriz. İnşaat sektöründe başarılıyız. Donörlerin katkılarıyla, Suriye sınırları içinde güvenli bölgede bir şehir kurabiliriz.
“Tavrım net, Sisi ile görüşmem” diyen Erdoğan, Mısır’daki darbeden sadece bir ay sonra Sisi’yi kabul etmişti.
Sisi ile ilişkiyi bakanlara havale etti: “Kopmamalıyız”
Erdoğan’ın konuşmasının bir bölümü ise Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el Sisi’ye ilişkindi. Uzunca bir dönem “darbeci” diye niteleyerek iç ve dış politikasına söylem ürettiği Sisi ile Suudi Arabistan’ın girişimleriyle hızla yakınlaşmalarını değerlendiren Erdoğan, önce “O konu ile ilgili benim tavrım net. Mursi ve arkadaşları başta olmak üzere idamlarla ilgili kararları gözden geçirip kaldırmadıktan sonra Sisi ile görüşmem” dedi, ardından “Bakanlarımız görüşebilir. Tabi ki kopmamalıyız” diye ekledi.
Sendika.Org