İzmir Dikili’ye bağlı Çukuralan Mahallesi’nde faaliyet gösteren Koza Altın Madeni’nin kapasite arttırımı için yapılan ÇED toplantısını basan yaşam savunucları ile madenciler karşı karşıya getirildi

Koza Madencilik’in Çukuralan Mahallesi’ndeki maden sahasından çıkartılan altını ayrıştırmak için 2010 ve 2011 yılında kapasite artırımına gitmiş ve her ikisi de bakanlık tarafından onaylanmıştı. Şirketin yeniden kapasite artırımı talebi doğrultusunda üçüncü kez Çevre Etki Değerlendirme süreci başlatıldı. ÇED yönetmeliği gereği zorunlu olan toplantı 7 Ocak’ta Çukuralan köy kahvesinde yapılmak istendi.
Düzenlenen ÇED toplantısına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı görevlileri, şirket temsilcilerinin yanı sıra madende çalışan işçiler de getirildi. Şirket, toplantının yapılacağı kahvehane girişine koyduğu maden işçilerini toplantıyı engellemek için gelenleri içeri sokmaması için görevlendirdi. Toplanan maden işçileri Bergama, Dikili ve Çandarlı Çevre platformları üyeleri ve yöre halkının içeri girmesini engelledi. Jandarmanın da hazır bulunduğu toplantı yöre halkı ve yaşam savunucuları içeri giremeden sona erdi. Bunun üzerine yaşam savunucuları toplantıya alınmadıklarına dair tutanak tutarak şikayetçi olacaklarını ilan etti.
Bergama Çevre Platformu sözcüsü Erol Engel, “Bugün burada adeta maden çalışanlarına etten duvar ördürülerek halkın katılımı engellenmiştir. Burada yapılan toplantı yasal değildir. Yasanın bu konuda hükmü çok açıktır. Burada halk biziz. Gerekli itirazlarımızı yapacağız. Burada asıl tehlike kapasitenin üç katına çıkması. Ovacık’ta bunu karşılayacak atık havuzu yok. İkincisi doldu. Üçüncüsünü açmak istiyorlar. Üçüncü atık barajı yöredeki tarım, seracılık ve UNESCO Dünya Mirası’na giren Bergama’ya bir yıkımdır. Görünen odur ki masanın her iki tarafında hükümet yetkilileri vardır. Yapılan yasa hükmüne aykırıdır. Çünkü bizler konuşturulmadık” diyerek tepkisini dile getirdi.

Sendika.Org