Cenazelerin morglarda bekletildiği şu günlerde; CHP, anayasa için AKP ile görüşmelere başlayadursun, Cumhurbaşkanı Erdoğan yöntemi belirlemiş bile: Arama Konferansı… Erdoğan, S. Arabistan dönüşü bir meslektaşımızın, “Son süreçte halkla Arama Konferansı yapmak yoluna gidebiliriz demiştiniz; ne anlama geldiğini soramamıştık” anımsatmasıyla, yöntemi açmış: “Arama Konferansları, akademisyenler arasında veyahut o konuyla ilgili dağarcığında bir şeyler olanların katıldığı toplantılardır. […]
Cenazelerin morglarda bekletildiği şu günlerde; CHP, anayasa için AKP ile görüşmelere başlayadursun, Cumhurbaşkanı Erdoğan yöntemi belirlemiş bile:
Arama Konferansı…
Erdoğan, S. Arabistan dönüşü bir meslektaşımızın, “Son süreçte halkla Arama Konferansı yapmak yoluna gidebiliriz demiştiniz; ne anlama geldiğini soramamıştık” anımsatmasıyla, yöntemi açmış:
“Arama Konferansları, akademisyenler arasında veyahut o konuyla ilgili dağarcığında bir şeyler olanların katıldığı toplantılardır. Bunu geniş planda tutup, halkla bu arama konferansını yapabileceğiz. Yani seçeceksiniz. Sonra telefonlarla vatandaşla bu irtibatları kurmak suretiyle, yani bir nevi kamuoyu araştırması da diyebiliriz. Ama burada vatandaşın, diyelim ki anayasanın o maddeyle ilgili düşüncesi nedir, ne diyor bunları halkla irtibat kurmak suretiyle. Öyle ufak rakamlar, yani 500 bin değil sayıyı daha da arttırmak suretiyle. Dolayısıyla toplumsal bir mutabakatın sağlanabileceği bir anayasanın oluşmasına bu arama konferansı çok ciddi bir zemin oluşturacaktır.”
***
Dr. Oğuz Babüroğlu, Arama Konferansı deyince akla gelen ilk isim. Sabancı Üniversitesi’nde öğretim üyesi. “Arama Katılımlı Yönetim Danışmanlığı” şirketiyle 20 yılı aşkın bir süredir 950 Arama Konferansı’yla gerçekleştirmiş.
Babüroğlu’nu arayıp Erdoğan’a bu yönde brifing sunup sunmadığını sordum.
“Hayır” dedi. “Böyle bir davet almadık.”
Ancak 2012’de, Anayasa Uzlaşma Komisyonu sürecinde TEPAV öncülüğündeki çalışmalarını anımsattı. Cumhurbaşkanı’na bu çalışma hakkında bilgi sunulmuş olabileceğini belirtti.
O yıl, “Tarama Konferansları” adıyla 12 ilde emek yoğun bir çalışmayla hazırlanmış 52 soru, bir GSM operatörü veritabanından “rassal” yöntemle belirlenmiş 10 bin katılımcıya sorulmuş; “çıktı”lar, dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e sunulmuştu. Babüroğlu; Diyarbakır, Konya, Antalya, Erzurum, Edirne gibi illerin yer aldığı kentlerin, istatistik ve temsil gücü nedeniyle, seçim zamanları araştırma şirketlerinin çalıştığı şehirler olduğunu vurguladı.
***
“Peki şimdi” diyerek, yöntemin bugün, nasıl hayata geçirilebileceğini sordum. Babüroğlu’nun görüşlerini yerim elverdiğince özetliyorum:
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.