Beyaz pantolon giydiği ve cep telefonu kullandığı için kocası tarafından katledilen Zülfü Öztürk’ün hikayesini Zülfü’nün adını dayanışmayla yaşatan kadınlar anlattı
Beyaz pantolon giydiği ve cep telefonu kullandığı için kocası tarafından katledilen Zülfü Öztürk’ün hikayesini Zülfü’nün adını dayanışmayla yaşatan kadınlar anlattı. Sendika.Org olarak Zülfü Öztürk’ün ailesi ve süreci takip eden Halkevci Kadınlar’la görüştük
Bize kendinizden bahseder misiniz?
İsmin Songül, bir oğlum var. Beş kardeşiz. İki kızkardeşim iki de erkek kardeşim var. Kocası tarafından öldürülen Zülfü’nün de kızkardeşiyim.
Zülfü’nün hayatına tanıklık etmiş biri olarak, o süreçten bahseder misiniz?
Zülfü 20 yıllık evliydi. İlk başlarda iyiydi tabi evliliği. Sonra evde şiddet başladı. Önce bize bir şey anlatmıyordu. Sonra anlatmaya başladı. Birkaç kere evden ayrıldı. En son eşiyle tartıştığında “gitmeyeceğim” diyerek boşanma davası açtı. Ama kocası gelip abimden Zülfü’yü aldı. Bunun üzerine Zülfü boşanma davasını çekti. Sonra kavga ettiklerinde Zülfü tekrar abime geldi. Ancak kocası abime gelip Zülfü’yü tekrar almış. Sonra artık plan mı yapmış ne yapmışsa, Zülfü’yü öldürdü işte.
Peki şimdi Zülfü’nün davasında hukuksal olarak neresindesiniz? Bu süreç nasıl gelişti?
İlk başlarda kocası istediğimiz cezayı almamıştı, 24 yıl almıştı. Tekrar savcılığa gönderdik. En son müebbet aldı. Daha önce tahrik indirimi ve iyi hal indirimi aldığı için cezası indirilmişti. Zülfü kendine telefon almıştı mesela kocası telefon almasını yasaklamıştı. Bundan indirim aldı ancak sonra biz buna itiraz ettik. Aldığı telefondan bir şey çıkmadı, kimseyle görüşmemiş yani ama bizim bunu ispat etmemiz gerekti.
Şimdi önümüz 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslarası Mücadele Günü, kadınlara söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Kadına şiddete hayır diyorum. Kadınlar eğer kocalarından şiddet görüyorsa hemen boşansınlar. Kadınlara destek olabilecek birçok yer var. Oralara başvurabilirler.
Zülfü’nün dava sürecini en başından beri takip eden ve Zülfü’nün yaşadığı mahallede Zülfü unutulmasın diye birçok eylem ve etkinlik yapan Halkevci Kadınlar’dan Gülşah Öztürk ise şunları dile getirdi:
Zülfü cinayeti ve davası biz Mamaklı Kadınlar açısından sıradan bir durum değildi. Şiddete, tacize, kadın cinayetlerine karşı “ya benimsin ya kara toprağın” devrinin bittiğinin ilanıydı Zülfü’nün dava süreci. Zülfü’nün katilinin gereken cezayı alması için mahallelerde kapı kapı dolaşıldı, tüm kapılar çalındı, kadınlar davayı takip etmeye çağrıldı. Mamak Belediyesi’nin tüm engellemelerine rağmen Zülfü’nün evinin önündeki parka ismi verildi. Kadınlar artık Zülfü Kadın Yaşam Parkı’nda buluşuyor. Katil muebbet hapis cezası aldı. Şimdiyse Zülfü’nün adı sadece o parkta değil Zülfü Kadın Yasam korosu olarak ezgilerle umut oluyor, dayanışmayı büyütüyor.
Sendika.Org/Ankara