Abdullah Gül’e yakınlığıyla bilinen Fehmi Koru, Nokta’ya verdiği röportajda Tayyip Erdoğan’a dair “Fena halde yanıldım! Tek yanılan bensem, hatamı kabul ederim; ama pek çok insan benim beklentim içerisindeydi” dedi

Fehmi Koru, 12 Ekim 2015 tarihinde Nokta Dergisi’nde yayımlanan röportajda Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçildiğinden bu yana Anayasal yetkilerini aştığını, anayasal sınırları önemsemediğini ve halk oyuyla seçilmiş olmasını var olan yetkilerinin ötesine geçebilme gerekçesi olarak gördüğünü belirterek, “Tayyip beyi hiç tanımamışım” dedi.

AKP hükümetinin özellikle son dönemde Ortadoğu politikasında, Suriye politikasında ciddi hatalar yaptığını, hiçbir zaman doğru zamanda doğru şeyleri söyleyemediğini vurgulayan Fehmi Koru, şu anda da Rusya’nın “Sen sınırlarının dışına bakma! Sen kendi dertlerinle ilgilen” mesajına muhatap kaldığını iddia etti. Ortadoğu politikasında AKP hükümetinin içine girdiği çıkmazın nedenlerine dair de Türkiye’nin kendi tavrını oluşturup korumak yerine ABD politikasına uyum sağlamaya çalışmasına ve “yeni Osmanlıcılık” hayallerine vurgu yaptı.

Fehmi Koru röportajda Cemaat’i de eleştirerek, Fethullah Gülen’in 28 Şubat sürecindeki kendisinin de onayladığı ve nobel getirecek bir anlayış olarak tanımladığı yaklaşımının süreç içerisinde “Devletin içine elini uzatan, orada birtakım insanların çeteleşmesini beraberinde getiren bir yapı” yarattığını söyledi. Koru’ya göre Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü durumunun temelinde hem Cemaat’in bu dönüşümünü, hem de Gezi’yi bir darbe girişimi olarak algılaması var. Bunun da düzeltilemez bir hale geldiğini, çünkü bu algıya yöneltilen her karşı çıkışın Tayyip Erdoğan’ın darbe girişimi algısını güçlendirdiğini vurguladı. AKP hükümetinin son dönemlerdeki Kürt Sorunu politikasını da eleştiren Koru, “Tüm bunlardan hiçbir hayırlı sonuç çıkmayacağını, tam tersine aklımızın en karanlık dehlizlerinde sakladığımız ne kadar kötü senaryo varsa hepsinin kendini belli edebileceğini düşünüyorum. Öyle bayrak mitingleriyle falan değil, tam tersine diyalog sürecini ciddi biçimde canlandıracak yeni bir yöntem bulmalıyız” dedi.

Recep Tayyip Erdoğan’a dair “Fena halde yanıldım! Tek yanılan bensem, hatamı kabul ederim; ama pek çok insan benim beklentim içerisindeydi” diyen Fehmi Koru, “Anayasa’ya uymak, Anayasa’da var olan yetkilerini kullanmak, Anayasa gereği ettiği yemine uymak” zorundadır diye seslendi.

Fehmi Koru’nun AKP hükümetine ve Recep Tayyip Erdoğan’a dair bütün bu eleştirilerinin sonucunun ise elbette ki bir biçimiyle “Erdoğan-Gül” dengesinin yeniden sağlanması olması hiç kimseyi şaşırtmamlı. Gül’ün yeniden siyasete girmesinin, Erdoğan ile birbirlerini pek çok noktada tamamlayan birlikteliğin yeniden oluşmasının Türkiye için büyük kazanım olacağını vurgularken Fehmi Koru ne köprülerin altından akan suların, ne ülkenin geldiği geri dönülemez durumun farkındaymış gibi görünüyor.

Sendika.Org