Anadolu Ajansı’na düşen “Karayılan telsizden konuştu: Kandil bitti!” haberini görünce 20 Eylül 2015 günü AKP gazeteleri ve televizyonları başta olmak üzere Türk medyasının bu haberi manşetlere taşıyacağını öngörmüştük. Aynen öyle de oldu. Akşam gazetesi “Kandil’e Ölümcül Darbe”; AKP’nin ulusalcı ortağı Doğu Perinçek’in gazetesi Aydınlık “PKK: Hezimete Uğradık”, AKP’nin pis gazetesi Güneş “Karayılan Ağlamaya başladı, Perişan […]
Anadolu Ajansı’na düşen “Karayılan telsizden konuştu: Kandil bitti!” haberini görünce 20 Eylül 2015 günü AKP gazeteleri ve televizyonları başta olmak üzere Türk medyasının bu haberi manşetlere taşıyacağını öngörmüştük. Aynen öyle de oldu. Akşam gazetesi “Kandil’e Ölümcül Darbe”; AKP’nin ulusalcı ortağı Doğu Perinçek’in gazetesi Aydınlık “PKK: Hezimete Uğradık”, AKP’nin pis gazetesi Güneş “Karayılan Ağlamaya başladı, Perişan oldular”, Sabah gazetesi “Kandil’de artık barınamıyoruz”; Star “Kandil Sönüyor” Türkiye ve Takvim: “Kandil Söndü!” vb başlıklar kullanmıştı. Vatan, Milliyet vb gazeteler ise ihbarcılık yasası ve koruculuk kadrosu alınacağını manşetlerine taşımış. Zaten Türk Silahlı Kuvvetleri, AKP iktidarı, Tayyip Erdoğan bu gazetelere bakınca savaşı kazandıklarını sanıyor, bu gazeteleri okuyanların ise hemen buna inanacaklarını düşünüyorlar. Garip bir durum.
PKK Yürütme Komitesi Murat Karayılan geçen gün ANF’ye geniş bir röportaj verdi. Savaşta gelinen durum nedir? Hava saldırıları ve askeri operasyonların sonuçları neler doğurdu? Kentlerdeki eylemleri, özyönetim, ateşkes vb konularını değerlendirdi. Bu gazetelerin hiçbiri kamuoyuna açık bu haberi görmedi. Oysa uzun ve çok detaylı bilgiler içeren bir röportajdı. Ama AKP ve devlet gazete ve televizyonları istihbaratın ve özel savaş aygıtlarının kurguladığı “bir telsiz konuşmasını” manşetlerine taşıdı. İnsan gerçekten devletin ve AKP ile AKP medyasının kendi toplumunu bu kadar “alıklaştırıp, aptal yerine koyması”nı daha iyi anlıyor. Ama zaman akıp giden ve akıp giderken de gerçeği ve hakikati inşa eder. Bu ilke değişmez bir biçimde kendisini hayatta hep gösterir. Peki Erdoğan ve medya şebekesi bile bile niye yalan söylüyorlar.
Yalanla savaşın kazanılacağı, PKK’nin bitebileceğini düşünmeleri gerçekten ahmakça değil midir? Geçtiğimiz günlerde deneyimli gazeteci Celal Başlangıç bir derleme yapmıştı. 1986’dan bu yana Türk devlet yetkililerinin PKK konusunda söylediklerini yazmıştı. Gelin biz de bir daha yakın tarihe bir göz atalım; bakalım kim ne demiş?
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Üruğ, 24 Mayıs 1986’da “Devlet eşkıyaya pabuç bırakmaz.”
İçişleri Bakanı Yıldırım Akbulut, 2 Mart 1987’de “Hainler mutlaka hüsrana uğrayacaktır. Kimsenin kuşkusu olmasın.”
TBMM Başkanı Necmettin Karaduman, 13 Ağustos 1989’da “Devletimiz Güneydoğu’daki her türlü şer’in üstesinden gelebilecek güçtedir.”
Başbakan Mesut Yılmaz, 7 Ekim 1991’de “Bu katil eşkıyalar nerede olurlarsa olsunlar hak ettikleri cezayı göreceklerdir.”
Milli Savunma Bakanı Barlas Doğu, 25 Ekim 1991’de “Eşkiyanın defteri er geç dürülecektir. Artık ok yaydan çıkmıştır.”
Başbakan Süleyman Demirel 10 Eylül 1992’de “Irak sınırında kuş uçmayacak.”
İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, 22 Haziran 1992 “PKK Kuzey Irak’ta barınamayacaktır.”
Hükümet Sözcüsü Yıldırım Aktuna, 23 Ekim 1993’de “PKK’yı süpüreceğiz. Uzun süredir önemli planlar ve stratejiler üzerinde çalışıyoruz.”
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, 10 Kasım 1993’de “Bu kış PKK’nın tüm kadrolarına büyük darbeler vuracağız. PKK’nın lider kadrosu yok edilecek. Hatta o örgütün başı dahil.”
Başbakan Süleyman Demirel, 21 Mayıs 1994’de “PKK işi baharda bitecek.”
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, 21 Mayıs 1994’de “PKK’yi imha harekatı karşısında teröristler panik içindedir.”
Başbakan Tansu Çiller, 9 Nisan 1996’da “PKK teröristleri Güneydoğu’nun her yerinde zemin kaybediyor.”
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, 21 Ekim 2007’de “Teröre çok güzel bir darbe vurulmuştur.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 16 Ağustos 2011’de “Bu cinayet şebekesinin çökertildiğini göreceksiniz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 Ağustos 2015’de “Sınırlarımız içinde tek bir terörist kalmayana kadar mücadelemize devam edeceğiz.”
İçişleri Bakanı Selami Altınok, 2 Eylül 2015’de “Gerektiğinde de çok şedit bir şekilde kafalarını ezeceğiz.” E bu söylenenleri yan yana, üst üste, sağdan sola, ortadan kısacası neresinden okursanız okuyun, Kürt gerçeği, Türk devletinin gerçeği pek de değişmiyormuş… Demek ki neymiş rahmetli olan da tedavülden kalkan da aynen AKP’liler gibi konuşmuş! Peki sonuç ne olmuş? Bilenler bilmeyenlere anlatıversin!…
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.