Jandarma korumasında tekrar inşaatına başlayan ‘Yeşil Yol’ için Rize Valiliği önünde eylem yapıldı. Samistal Yaylası’na getirilen iş makinesi ise benzin deposuna şeker dökülmesi sonucu bozuldu

Doğu Karadeniz’deki 8 ilin yaylalarını birleştireceği ileri sürülen ve toplan 2 bin 600 km olması planlanan ve yaklaşık bin 800 ile 2 bin 600 metre yükseklikten geçen ‘Yeşil Yol’un yol çalışmalarına karşı eylemler sürüyor. Köylüler ve yaşam savunucuları Rize Valiliği önünde projenin tekrar başlamasını protesto etti.

Çamlıhemşin’in Samistal Yaylası’ndaki çalışmalara tepki gösteren köylüler ve yayla sakinleriyle birlikte yaşam savunucularının üzerine yaklaşık 42 gün boyunca durdurulduktan sonra geçen haftasonu başlayan çalışmalar, yaklaşık 100 jandarma korumasında devam ediyor.

Gece baskınıyla başlayan ve geceli-gündüzlü devam eden çalışmalarla sürdürülen yayladaki yol çalışmaları, geçen hafta sonu verilen iki günlük aranın ardından pazartesi günü yeniden jandarma koruması eşliğinde başlatıldı.

Çalışmaları protesto eden köylüler ve yaşam savunucuları Rize Valiliği önünde pazartesi günü yaptıkları eylemle, yol çalışmalarının durdurulmasını istediler.

Eylemin ardından yayladaki çalışmalar nedeniyle, nöbet tutma ve protesto eylemlerini sürdürmek amacıyla yeniden yaylaya hareket eden köylüler, önceki gün çalışmaların başlatılmadığını gördü.

İş makinesinin deposuna şeker döküldü

Yaklaşık 13 jandarma arabası ve 100’e yakın jandarmanın üç ayrı çadır kurarak nöbet tuttuğu yaylada koruma altına alınan dozerin çalışmadığını gören yaşam savunucuları, makinenin arızalandığını öğrendi.

Edinilen bilgilere göre, yol çalışmaları için 100’e yakın jandarma korumasında Samistal Yaylası’nda bulunan iş makinesinin yakıt deposuna dökülen “şeker” nedeniyle arızalandı. Şekeri kimin döktüğü belirlenemedi.

Yaylada yaşayanlardan parmak izi alındı!

Yayla sakinlerinin verdiği bilgilere göre, yol yapımı için sabah saatlerinde yaylaya giden şirket çalışanları, iş makinesi arıza yapınca arızanın kaynağını araştırdı.

Yapılan kontrollerde, iş makinesinin yakıt deposuna “şeker” döküldüğü, bu nedenle motor bölümünde arıza meydana geldiği tespit edildi. Şirket çalışanlarının şikayeti üzerine jandarma ekipleri inceleme başlattı ve araç üzerinden parmak izi aldı.

Komplo mu?

Yaylada gece gündüz nöbet tutan Fırtına İnisiyatifi üyeleri ve köylüler, yaşanan olay nedeniyle kendilerinin sorumluymuş gibi gösterilmesinin anlamsız olduğunu ifade ederken; günlerdir gece-gündüz demeden ağır silahlı jandarma korumasında olan dozere ulaşmanın mümkün olmadığına dikkat çektiler.

Olayın, komplo olabileceğine işaret eden köylülerin avukatı Yakup Okumuşoğlu şunları söyledi:

Zaten yaylada olan köylüler ve yaylacıların öyle bir duruma yapma olanağı yok. Böyle bir şeyin düşünülmesi dahi mantık dışı ki, zaten oradaki insanlarımız bir şey yapacak olsalardı, ara verilen çalışmalarda günlerce orada duran araca yaparlardı. Sonuçta araçta bir çizik dahi oluşmadı. Yapılacak soruşturma sonucunda gerçek ortaya çıkacaktır. Bizi böyle boş işlerle uğraştırmasınlar ve bir an önce ve yol yakınken geri dönsünler.

‘Üç kişi bile olsak mücadeleye devam’

Yaklaşık 100 jandarmanın sardığı ve çalışma alanına kimseyi yaklaştırmadığı yaylada ara verilen çalışmadan sonra herkesin geri çekildiğini ve iş makinesinin bırakıldığı yol çalışmasının başladığı alanda hiçbir zarar görmediğine dikkat çeken Fırtına İnisiyatifi üyelerinden Özlem Erol ise, “Türkiye’nin doğusunda insan katlediliyor, Kaçkarlar’da da tabiat… Dağları kanunsuz bir biçimde yıkıyorlar. İnsanların ve doğanın yaşam hakkını savunanlara işkence ediliyor. Devlet bize kararlılığını gösterdiğini söylüyor; biz de üç kişi bile olsak çocuklarımızın geleceğini açgözlülere teslim etmeyeceğiz” diye konuşurken; böyle bir suçlamayı kabul etmediklerini de sözlerine ekledi.

Sendika.Org/ Rize – Ömer Şan