Kırklareli Istrancalar Dağlarında bölge halkının madene karşı sürenvmücadelesinde, Danıştay 8. Dairesi “ÇED gerekli değildir” belgesine yapılan itirazın haklı olduğuna karar verdi
Kırklareli Istrancalar Dağları’nda bölge halkının madene karşı beş yıldır süren hukuk mücadelesinde, Danıştay 8. Dairesi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın verdiği “ÇED gerekli değildir” kararına yapılan itirazın haklı olduğuna karar verdi
Ergene Havzası’nda yer alan Kırklareli Vize İlçesi’ne bağlı Pazar Köyü’nün kalker ve mıcır madenlerine karşı yaptığı hukuk mücadelesi sürüyor. Radikal’in haberine göre madenlerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan aldığı “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” belgesiyle yaptığı işlemlere Danıştay 8. Dairesi ‘dur’ dedi. Bölge halkı daha önce Edirne İdare Mahkemesi’ne başvurmuş ve ret yanıtı almıştı.
Doğal Yaşamı Koruma Vakfı Kırklareli Temsilcisi Göksal Çidem, yıllardır süren hukuk mücadelesi ve sonucunda gelinen noktayla ilgili 2010 yılında eski muhtar Fikret Uz ile Ziraat Odası Başkanlığı, civardaki köy ve mahalle muhtarları bir araya gelerek, kalker ve mıcır tesisinin iptali için Edirne İdare Mahkemesi’ne dava açtıklarını ifade etti.
Çidem, Edirne İdare Mahkemesi’nin bu talebi reddetmesi üzerine bölge halkı Danıştay’a başvurduğunu, Danıştay’ın, Edirne İdare Mahkemesi’nin verdiği ret kararının hukuka aykırı olduğu tespitini oybirliğiyle yaptığını, kararla dosyanın tekrar Edirne İdare Mahkemesi’ne gideceğini belirtti.
‘Madenler su toplama alanlarında bulunuyor’
Yörede yaşayanların yaşam alanlarının yok olmasını istemediğini aktaran Çidem, akademisyenlerden oluşan bilirkişilerin hazırladıkları raporun, telafisi mümkün olmayan sonuçları doğuracağını bilimsel olarak ortaya koyduğunu, Danıştay’ın ise yerel mahkemenin kararını bozarak ‘dur’ dediğini söyledi.
Göksal Çidem, Istrancalar’da 26 noktada, taş ve maden ocakları olduğunu bunların birçoğunun yer altı ve yer üstü su toplama alanında bulunduğunu belirtti. Çidem “Eski ruhsat sahipleriyse kapasite artışı adı altında tahribatı kat kat büyütüyor. Danıştay kararıyla verilen işletme izinlerinin bir an önce iptal edilmesi gerekiyor” dedi.
Sendika.Org