Aydın jeotermal tesis için incir ağaçlarının köklenmesine Aydın Ziraat Odaları Jeotermal Komisyon Başkanı Naim Özdamar tepki gösterdi
Aydın’ın Buharkent ilçesi Kızıldere Mahallesinde özel bir şirketin jeotermal enerji üretimi yapmak için tarım arazisi içerisindeki incir ağaçlarını köklemesi üzerine Aydın Ziraat Odaları Jeotermal Komisyon Başkanı Naim Özdamar harekete geçti
Aydın’ın Buharkent ilçesi Kızıldere Mahallesinde özel bir şirketin jeotermal enerji üretimi yapmak için tarım arazisi içerisindeki incir ağaçlarını köklemesi üzerine Aydın Ziraat Odaları Jeotermal Komisyon Başkanı Naim Özdamar harekete geçti.
Araziye verilen hasar konusunda tepkisini dile getiren Naim Özdamar “Burası toprak koruma yasası gereğince birinci sınıf tarım arazisidir ve bu araziler, tarım dışı faaliyetlerde kullanılamaz” dedi. Özdamar şöyle konuştu:
Önümüzde Soma-Yırca örneği var. Danıştay 3573 sayılı zeytin koruma yasasına dayanarak termik santral kurulmasını esastan bozarak karar verdi. Bulunduğumuz bölgede bol miktarda zeytinlik bulunduğundan jeotermal sistemler gaz, toz ve kimyasal yaydıkları için zeytinlik alanın en az 3 kilometre yakınına kadar kurulamaz. Bu durumda bölgede bazı özel kuruluşların enerji santrali kurması yasalara aykırıdır”
‘Yasaları çiğniyorlar’
İncir’in Aydın ve Ege bölgesi’nin en nadide ürünü olduğunu dile getiren Başkan Özdamar, incirin ekolojik üstünlüğü olan tarım ürünleri sınıfına alınması gerektiğini savundu. Özdamar, enerji santrallerinin kontrolsüz ve yasalara aykırı biçimde faaliyete geçirilmesinin durdurulması gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
Bu bölgede incir ağaçları yok olmaya sürükleniyor. Bölgeye kurulması planlanan jeotermal sistemler; İklim değişikliği başta olmak üzere sülfür, bor, arsenik gibi pek çok materyalden dolayı incirin kalitesini olumsuz etkilemekte ve toksik zehir saçmaktadır. Bu nedenle jeotermal sistemlerin kanunsuzca faaliyete geçirilmesinin önlenmesi gerekiyor.
‘Görevimiz, tarım arazilerini korumaktır’
Tarım arazilerinin ağır tahribatı üzerine sert ifadeler kullanan Özdamar, asli görevlerinin tarım arazilerini korumak olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
Bu ağaçlar, burada izinsiz kesilmekte ve ruhsatsız sondaj üretim kuyuları açılmakta. Yine bu bölge 100 megawattlik enerji santrali planlamaktalar. Ziraat odalarının asli görevi tarım arazilerinin gelecek nesillere bırakılmasını ve sağlıklı gıdalara kavuşmasını sağlamaktır. Aydın Ziraat Odaları Jeotermal Komisyonu Başkanı olarak bu konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Zeytin incir ve diğer tüm tarım ürünlerimizi de korumak istiyoruz
‘Jeotermal inciri bitiriyor’
Bölgeden yaklaşık 63 bin ton incir elde edildiğini dile getiren Özdamar, çiftçinin tarım arazilerine musallat olan özel kuruluşları hedef alarak şu sözleri söyledi:
Aydın’da Kızıldere’den başlayıp Ortaklar’a kadar olan sahada birçok jeotermal imtiyaz sahibi şirket, jeotermal enerji üretmek ve sondaj kuyuları kazmak için bizim incir ve zeytin bahçelerimize tasallut oldular. Bölge tarımını yok olmaya sürüklüyorlar. Bu insanlar için tarımın hiçbir değeri yok. Ben onların Allah’tan korktuğuna da inanmıyorum. Çünkü Kur’anda Allah incir ve zeytin üzerine yemin ediyor. Üzerine yemin edilen ağacı, meyvayı yok eden şahısları Allah’a ve halkımız havale ediyorum. Bu konuda İl Tarım Müdürlüğü’nü, İl Çevre Müdürlüğünü ve İl Doğal Kaynaklar İzleme Kurulu’nu göreve davet ediyorum. Artık tarım arazilerimizi kim koruyacaksa korusun
Bölge halkından tehdit iddiası
İncir ağaçlarının köklendiğini duyan bölge halkı ise olayın olduğu araziye gelerek durama isyan etti. ‘Burada katliam var’, ‘Bu katliama dur diyeceğiz’ gibi sloganlarla duruma tepki gösteren Buharkentli çiftçiler, ağaç katliamını durdurmak istediklerini dile getirdiler. Bölgedeki tarım arazilerini çiftçi sahiplerinden tehditle aldıklarını söyleyen bölge çiftçilerden Erhan Yıldız, güçlü şirketlerin bu bölgedeki incirleri yok ederek jeotermal enerji tesisleri kurmak istediklerini ifade etti. Yıldız, tepkisini şu sözlerle ortaya koydu:
Bu bir katliamdır. Bu ağaçlar 50 yılda zor yetişiyor. Bu gördüğünüz meyve cennet meyvesidir. Dünyada çiçeksiz yetişen tek meyvedir. Buraya jeotermal enerji tesisleri kurmak için bir sürü incir ağacını katlettiler. Bu jeotermal enerji tesislerini özellikle incirin en verimli olduğu bölgeye yapıyorlar. Dağlarda dönümü 2 bin TL’ye araziler var fakat buradan 20-25 bin TL’ye yer alıyorlar. 500 metre arayla en verimli yerlerdeki arazileri alıyorlar. Buradan arazi almalarının sebebi şu; Bölgede sondaj kuyusu açıldığında; sürekli bu kuyudan buhar açığa çıkacağı için nem olarak bu çevredeki incir ağaçlarına zarar veriyor. Bunu incirlerde de görebilirsiniz zaten simsiyah durumdalar. İncirin üzerinde leke oluşuyor
‘Biz devletiz, biz kanunuz’
Özel kuruluşların asıl amacının bölge tarımını bitirmek olduğunu vurgulayan Yıldız, “’Biz devletiz’, ‘kanun biziz’ gibi laflar söylüyorlar. İnsanları korkutarak ellerinde toprakları alıyorlar. Burada incir biterse buradaki köylüler nasıl geçinecekler? Bu katliamın son bulması adına biz köylüler olarak her şeyi yapacağız” diye konuştu.
Öte yandan ağaçların iş makinası ile köklenmesi hakkında firma yetkililerinden herhangi bir açıklama yapılmadı.
Kaynak: Ses Gazetesi