ABD-Türkiye arasındaki İncirlik Mutabakatı haberlerinde fiili tampon bölge ve Nusra Cephesi’nin de hedef alınacağı iddiaları dikkat çekti, mutabakat “büyük kazanç” sözleriyle sütunlara taşındı
ABD ile Türkiye arasındaki İncirlik Mutabakatı netleşmeye başlarken, Hürriyet ve Star gazetelerindeki haberlerde fiili tampon bölge ve El Kaide Suriye kolunun da hedef alınacağı iddiaları dikkat çekti, “Türkiye’nin büyük kazanç sağladığı” iddiasıyla memnuniyet sütunlara taşındı
ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun Suriye ve Irak’taki IŞİD hedeflerine yönelik düzenlediği hava operasyonları için Adana’daki İncirlik Üssü’nü talep etmiş, 7-8 Temmuz tarihlerinde Ankara’da yapılan görüşmelerde prensip anlaşmasına varıldığı açıklanmıştı. 22 Temmuz’da Tayyip Erdoğan ve Barack Obama arasında telefon görüşmesiyle anlaşma kesinlik kazanmış, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç Bakanlar Kurulu toplantısından sonra anlaşmayı hayata geçirme kararı aldıklarını belirtmiş ancak ayrıntı vermemişti.
ABD’nin IŞİD’e yönelik operasyonlarında Türkiye’yi de zorunlu olarak taraf etmesi anlamına gelen İncirlik mutabakatının ayrıntıları netleşmeye başladı. Hürriyet’ten Uğur Ergan, ABD Başkanı Obama’nın IŞİD’le Mücadele Küresel Koalisyon Özel Temsilcisi Emekli Orgeneral John Allen ile Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu arasındaki görüşmede çizilen mutabakat çerçevesini haberleştirdi.
Tampon bölge ve Nusra Cephesi iddiaları
AKP’nin Suriye topraklarındaki ‘tampon bölge’ hayali haberde öne çıkarıldı, İncirlik Üssü’nün kullanımı doğrultusunda muğlak bir ‘gerekli görüldüğünde’ ifadesi ile birlikte tampon bölgenin uygulanabileceği ileri sürüldü.
Haberde ayrıca mutabakatın IŞİD’in yanı sıra El Kaide’nin Suriye kolu Nusra Cephesi gibi diğer ‘radikal’ örgütleri de hedef alacağı iddia edildi.
“TSK’nın IŞİD operasyonu öncesi Şam’a bilgi verildi”
Habere göre mutabakatın çerçeve maddeleri şöyle:
‘Gereklilik’ muammasında fiili tampon bölge
PYD için ‘tehdit etme şartı’
Teknik destek ve ilave üs olanağı
‘En kazançlı Türkiye’ heyulası
Star gazetesi yazarı Mustafa Kartoğlu da İncirlik Mutabakatı’nın ayrıntılarına ilişkin benzer bir yazı kaleme aldı. Kartoğlu, anlaşma ile birlikte şu ana kadar Körfez ve Akdeniz’den kalkan uçaklarla saldırılar düzenleyen koalisyon güçlerinin hem hızlı müdahale hem de tasarruf edeceğini belirtti.
“ABD Kobani’de olduğu gibi yine PYD’ye alan kazandırmak için İncirlik’i kullanamaz mı?” diye soran Kartoğlu, ABD’nin bu konuda Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate alarak hareket edeceğini, PYD veya diğer cihatçı çeteler arasında ayrım yapmadan sadece IŞİD’in saldırılarına müdahale edeceğini, bu durumun da İncirlik’teki Türk subaylar tarafından denetleneceğini öne sürdü.
Bu anlaşma ile Türkiye’nin ‘ılımlı muhalif’ dediği çeteleri güçlendirerek Esad’a, doğrudan bölge denetimini almasıyla IŞİD’e, kantonların birleşimini engellemesiyle de PYD’ye büyük darbe indireceğini iddia eden Kartoğlu, iddialarını şöyle devam ettirdi: “Bir sonraki aşamada DAEŞ’in lider kadrosu, komuta merkezleri ve başta Esad yönetimi ile olmak üzere mali kaynaklarına yönelik olacak.”
AKP ne zaman ‘tampon bölge’ dediyse, ABD reddetti
AKP’nin tampon bölge hayalleri İncirlik Mutabakarı haberleriyle bir kez daha dillendirilse de ABD cephesinden daha önce yapılan açıklamalarda tampon bölge önerisi kesin bir dille kabul görmemişti.
Ekim 2014’te Pentagon Sözcüsü John Kirby, tampon bölge önerisinin yeni olmadığını ancak gündemlerine girmediğini söylemişti. ABD-Türkiye arasında Kasım 2014’te yapılan görüşmelerden sonra ABD’li yetkililer tampon bölge sorularına “Tampon bölge, güvenli bölge gibi laflara fazla takılıyoruz” açıklaması yapmıştı.
AKP’nin 7 Haziran seçimleri öncesinde medyası aracılığıyla Suriye’ye müdahale senaryolarını yeniden ısıtmasına ABD’den yine ret yanıtları gelmişti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner tampon bölge konusunda fikirlerinin değişmediğinin altını çizmişti. Ertesi gün ise bu defa Dışişleri Bakanlığı’nın diğer sözcüsü John Kirby “ABD için de koalisyon için de böyle bir gereklilik yok” ifadelerini kullanmıştı.
Sendika.Org