Mali krizi atlamadığı ve IMF’ ye olan borç taksitlerini de ödeyemediği paniği yaşanırken, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, ülke borçlarının ödenebilirliğini sağlamak için borçların yüzde 30’unun silinmesi, kalan borçların ise yirmi yıl ödenmemesi gerektiğini söylemişti. Halkının cevabını almak isteyen Yunanistan, referanduma gitti ve sandıktan yüzde 60 Çipras’a“Oxi” “Evet” ! Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF’ […]
Mali krizi atlamadığı ve IMF’ ye olan borç taksitlerini de ödeyemediği paniği yaşanırken, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, ülke borçlarının ödenebilirliğini sağlamak için borçların yüzde 30’unun silinmesi, kalan borçların ise yirmi yıl ödenmemesi gerektiğini söylemişti. Halkının cevabını almak isteyen Yunanistan, referanduma gitti ve sandıktan yüzde 60 Çipras’a“Oxi” “Evet” ! Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF’ nin sunduğu ileriye dönük reformlar ve borç sürdürebilirlik teklifi için “Kemer sıkma politikaları”na “Hayır” çıktı.
Bunun üzerine “Referandumdan evet çıkarsa derhal istifa ederim” diyen Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varoufakis Twitter adresinden: “Artık Bakan değilim!” “Minister No more!” diye duyurdu. Almanya Başbakanı Angela Merkel de bugün ( 6 Temmuz) Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile konuyu görüşmek üzere Fransa’ya gidiyor.
Yunanistan’ın böylesine kafa tutmasını sağlayan gücü nereden geliyordu?!
Putin’den geliyor !
Nisan ve Haziran aylarında Rusya Devlet Başkanı Vladimir ile Çipras, Rusya ile enerji ve tarım alanları başta olmak üzere iş birliği geliştirmek için Petersburg’ta Uluslararası Ekonomi Forumu’ (SPIEF) nda görüşmüşlerdi. Bu görüşme için Çipras “Türk Akımı” boru hattının bölgedeki iş birliğinin artırılması adına önemli fırsatlar oluşturacağını da dile getirdi.
“Türk Akımı” doğalgaz projesinin imzalanmasının ardından olan bu görüşmede Putin, Atina’nın şu anda içinde bulunduğu ekonomik dar boğazdan çıkmana ve 6.7 milyar avro’luk borcunu ödenmesine yardım edeceğini söyleyerek, sordu: “AB Yunanistan’ın borçlarını ödemesini istiyor, Yunanistan ekonomisinin gelişecek olmasıyla da ilgilenmesi lazım. AB aslında bizi alkışlamalı.
Yunanistan’da iş imkanları yaratmanın nesi kötü?”
Nesi kötü?!
Tabii bu kötülük birilerine iyi, birilerine kötü. “Hazine Adası Kıbrıs” (Bloğumda) analizimde yazmıştım. Rusya ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi(GKRK) ve Rusya arasında uzun süredir devam eden ekonomik ilişkiler ile birlikte GKRK’ de ekonomik sorunları için kurtarıcı ararken, Rusya varolan ilişkilerini artırdı. Ekonomik durumundan dolayı GKRK Rusya’dan 5 milyar avro kredi almıştı.
Tartus / Suriye deniz üssü için duyduğu endişeler ve Akdeniz’deki enerji kaynakları için, Rusya verdiği bu krediye karşılık KGRK’ de Ada’da bir deniz üssü mü isteyecek? Diye haberler de dolaşıyordu.
O zaman KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’ da: “Suriye düşerse, Rusya’nın geleceği yer Kıbrıs olur. 15 bin Rus, GKRK’nde yerleşik olarak yaşıyor” demişti.
Akdeniz’ deki hakimiyetini güçlendirmeye devam eden Putin, Bulgaristan üzerinden gelip Avrupa’ ya dağılımını yapacak “Güney Akım Projesi” ni iptal edip, Türkiye-Yunanistan sınırının Türkiye tarafında yapılacak bir “HUB”ile “Türk Akımı” projesini başlattı.
Ayrıca, Avrupa’yı zorlayacak olan Levant (Doğu Akdeniz)’tan gelip, Kıbrıs üzerinden Yunanistan’ dan Avrupa’ ya geçişi yapılacak başka bir doğalgaz boru hattı projesi var. Bu boru hattının uzunluğu 1880 kilometre kadar ve denizin 2000 metre derinliğinde yer alıyor. Bu Yunanistan’ ın Avrupa’ ya nakli sağlayacak önemli bir “Enerji koridoru” olmasını sağlıyor. Ayrıca Biraz kuzeyinde yeni kurulan bir devlet vardı, “Liberland”. “Liberland mı?LiberGas mı?” analizimde 18 Nisan’ da bloğumda yazmıştım. “Liberland” ismi verilen ülke, Avrupa’ya dağıtılacak olan “Enerji”de bölgeyi söz sahibi yapmak için önemli bir konumda bulunuyor.
Tabii bütün bu bağlantılar oluşurken Türkiye “Enerji”de kesinlikle gücü zayıflamıyor. Bundan dolayıdır ki! biz olanları “İzliyoruz”, borca da karışmıyoruz.
Şimdi !
Varoufakis’in ve diğerlerinin yönetime gelmelerini de, gitmelerini de güven vermek için “Enerji” “oyun”larının,“plan” larının bir parçası olarak görüyorum.
Şimdi! Çipras’ın söylediği “Demokrasi mi kazandı?”, yoksa Putin ile işbirliği yaparak “Enerji mi kazandı?”