Rize Şimşirli’deki HES protestosunda jandarmanın saldırısına uğrayan köylüler “cop ve kalkanların kırılması” iddiasıyla suçlandı, 30 yıla kadar hapis istemiyle davalık oldu
Rize Şimşirli’deki HES protestosunda jandarmanın saldırısına uğrayan köylüler “cop ve kalkanların kırılması” iddiasıyla suçlandı, 30 yıla kadar hapis istemiyle davalık oldu
Rize’nin İkizdere ilçesindeki Şimşirli köyünde 2013 yılında HES inşaatının başlamasıyla birlikte köylüler de mücadeleye başladı. Radikal’in haberine göre, 18 Ağustos 2013’te HES yapılmasını protesto etmek için şantiye alanına yürüyen köylüler, şantiyeye girerek işaret levhalarını ve dubaları dereye attı. Köylüler ile protesto engellemek isteyen şantiye çalışanları arasında gerginlik çıktı, gerginlik kısa sürede arbedeye dönüştü. Şantiye alanına gelen jandarma ise coplarla ve biber gazlarıyla köylülere saldırdı, kadınları darp etti.
Yaşanan eylem ve gerginlikle ilgili 39 köylü hakkında “alenen zincirleme hakaret”, “mala zarar verme” ve “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” iddialarıyla 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Köylülere saldıran jandarma hakkında ise soruşturma izni verilmedi.
‘Yargı kararına uyulsun’ eylemine dava
Dava sürerken Rize İdare Mahkemesi 4 Kasım 2013’te HES’e verilen ÇED raporunu iptal etti. Buna karşın şirket çalışmalarını sürdürdü. ÇEd raporunda “inşaat aşamasında yapılacak patlatma işlemleri fauna türlerinin üreme dönemleri ve sucul ekosistemde bulunan canlıların üreme dönemleri dışında gerçekleştirilecek, bu dönemlerde patlatma yapılmayacak” denilmesine karşın şirket Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan izin alarak patlatma işlemlerine devam etti.
Yargı kararına uyulmaması sonucunda 28 Mayıs 2014’te köyün su borusu patlatıldı. Şantiyeye tepki gösteren 5 köylü hakkında “alenen zincirleme hakaret” iddiasıyla 4, “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” iddiasıyla 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Darp edilen 36 köylüye dava, jandarmaya soruşturma yok
Köyün su borusunun patlatılmasından sonra Kaymakamlık tepkilere karşı çalışmaların durdurulacağı sözü verdi. Ancak sadece 3 gün sonra çalışmalar yeniden başladı. Bunun üzerine köylüler bir kez daha şantiyeye yürüdü ve şantiyenin karşısında oturma eylemine başladı.
Alana gelen jandarma köylülere cop ve biber gazlarıyla bir kez daha saldırdı. Kadınların eşleri ise saldırı zerine harekete geçti fakat jandarma onlara da saldırdı. Köylüler darp edildi, coplandı, yaralandı.
Jandarma hakkında bir kez daha soruşturma izni verilmezken, 43 jandarma ve şantiye çalışanının şikayeti sonucunda 17’si kadın 36 köylü hakkında üçüncü dava açıldı.
Nineler jandarmanın copunu ve kalkanını kırmış!
Köylülerin bu defa da jandarmanın cop ve kalkanlarının kırılması gerekçesiyle ve “kamu malına zarar” iddiasından 4, şirkete ait kamyonun camının kırılması gerekçesiyle ve “mala zarar” iddiasından 3, “jandarmalara alenen zincirleme hakaret” iddiasından 4, “çalışmayı engelledikleri” iddiasından 4, “işçilerin ayrılmalarına izin vermeyerek sopayla birden çok kişiyi tehdit ettikleri” iddiasından 10, “kamu görevlisine silahla direnmek” iddiasından 4,5 yıla kadar hapisleri istendi.
Rize 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın iddianamesinde 54 yaşındaki Ayhan Yağcı adlı kadının copla, 50 yaşındaki Havva Bir’in boruyla jandarmaya vurduğu, Hatice Uzun’un ise askeri kovaladığı ileri sürüldü.
81 yaşındaki Fatma Uzun, 76 yaşındaki Hatice Zehir, 74 yaşındaki Yakup Galip, 69 yaşındaki Osman Altıntaş ve 65 yaşındaki Hamide Yazıcı da davada yer aldı.
Sendika.Org