Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah El-Sisi Avrupa ziyaretleri sırasında Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Berlin’de resmi ziyarette bulundu. El- Sisi Cumhurbaşkanlığı sarayı ve başbakanlık konutu önünde “Çocuk katili Sisi”, “ Cumhurbaşkanımız Mursi” sloganları ile, Merkel ile ortak toplantısı sırasında da salondan “Sen katilsin. Sen Nazi’sin. Sen faşistsin” sloganları ile protesto edildi. Bu ziyaretin hemen öncesinde Uluslar arası […]
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah El-Sisi Avrupa ziyaretleri sırasında Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Berlin’de resmi ziyarette bulundu. El- Sisi Cumhurbaşkanlığı sarayı ve başbakanlık konutu önünde “Çocuk katili Sisi”, “ Cumhurbaşkanımız Mursi” sloganları ile, Merkel ile ortak toplantısı sırasında da salondan “Sen katilsin. Sen Nazi’sin. Sen faşistsin” sloganları ile protesto edildi.
Bu ziyaretin hemen öncesinde Uluslar arası Af Örgütü Almanya Şubesi Genel Sekreteri Selmin Çalışkan bir açıklama yaptı. Açıklamada, Merkel’ in, tüm bakan ve siyasetçilerin Sisi’ den Mısır’daki muhalefete, barışçıl aktivistlere ve gazetecilere karşı uygulanan baskının son bulmasını istemeleri gerektiğini, Sisi yönetimi altında Mısır’ın modern tarihin en ağır insan hakları krizini yaşadığını söyledi.
Çalışkan’ ın sözleri Merkel’in konuşmasının önsözü olsa gerek ki Merkel “Bazı konularda farklı fikirlerimiz var. Bunlardan biri de her ne sebepten olursa olsun hatta terör suçundan olsa dahi insanların ölüm cezası ile cezalandırılmalılar” dedi. Fakat aynı zamanda Merkel, Mısır’ ın bölgede ekonomik gelişme ile istikrara ulaşmak için çaba gösteren bir ülke olduğunu ve Sina Yarımadası’nda istikrarı sağlamaya çalıştığını ( bloğumda Sina’da yaşananları nedenleri ile yazmıştım ! özellikle İsrail için çok önemli bölge olması! ) da söyledi. Yani hem “övdü”hem “dövdü”.
Mursi ve idam kararı…
16 Mayıs’ ta, “Mısır’ ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile 106 kişiye idam kararı verildi.” haberi özellikle “insan hakları” açısından çok sarsıcı olsa da batının idamlara seyirci kalmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “Mısır’da halkının yüzde 52 oyuyla Cumhurbaşkanı seçilen Mursi ile ilgili maalesef idam kararı vermişler. Kardeşlerim burada enteresan bir şey var. Mısır eski Mısır’ a dönüyor. Eski Mısır’ ın ne olduğunu biliyorsunuz değil mi? Oraya dönüyor. Batı maalesef hala darbeci Sisi’ ye karşı tavrını ortaya koymuyor. İdamlara seyirci kalıyorlar. Bütün bu gidişe şekil verecek olan Türk milletidir.” dedi.
Verilen idam kararı “Mısır Müftülüğü”ne görüşü alınmak üzere gitti ve dava 16 Haziran’a ertelendi.
Fakat bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşünü bildirdikten sonra, ABD Dış işleri Bakanlığı sözcüsü günlük basın brifinginde: “Eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin de aralarında bulunduğu yüzden fazla kişi hakkında Mısır Mahkemesinin idam kararı vermesinden derin endişe duyuyoruz” “adaletsizce ve hukukun üstünlüğüne güvenine zarar verici” bulduklarını söyledi. “Sisi’ nin acelesi ne?” başlığı ile bloğumda yayınladığım analizimde petrol ve doğal gaz anlaşmaların da içinde bulunduğu bir dizi ekonomik anlaşmaların El-Sisi’ yi telaşlandırdığını ve bu idam kararının “ bir koz” olarak verilmiş olabileceğini yazmıştım. Bu analizimden sonra yazılan “Türkiye Mursi’ yi Türkiye’ye alabilir” haberleri “koz” ihtimaline karşı bir cevap olsa gerek!
Tabii Mısır ile omuz omuza olan İsrail’ in derin sessizliğe bürünmesi dikkat çekici idi! Dünyanın da sessizliği“fırtına öncesi sessizlik”ti! Ki, tahminim Merkel – El-Sisi buluşmasına saklamışlar ve olanlarla sesler yükselmeye başladı!
Yükselen diğer sesler !…
Türkiye’ nin gücünün farkında olan Fransa’ dan, Cumhurbaşkanı François Hollande: “Atatürk ve sonra gelenler batıya uyumlu kişilerdi. Erdoğan ise oyun bozanlık yapıyor.” dedi.
The Guardian ise: “Erdoğan daha fazla güç kazanmamalı, yoksa felaket olur.”
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki sözleri: “Türkiye gerçek manadaki birleştirici İslamı bu hızla yaymaya devam ederse kısa sürede olağanüstü dev bir devlete dönüşecektir.” diye oldu.
Obama da; İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ nun Filistin’le müzakereler konusunda ortaya koyduğu şartların İsrail’ in itibarı üzerine şüphe oluşturduğunu söyleyerek dolayı olarak da olsa genel anlamda “kulağını çekti”!
Dün ise; ( 4 Haziran), siyasi karar olmadığını söyleseler de, FranFransız telekomünikasyon şirketi “Orange” yaptığı resmi açıklama ile İsrail pazarından çekileceğini duyurdu. Böylece Netanyahu’ nun sesi yavaş yavaş çıkmaya başladı ve: “Fransız, hükümetine, bir kısmı kendisine ait olan bir şirketin yaptığı sefil açıklamayı ve sefil icraatı açıkça reddetmesi çağrısında bulunuyorum.” Dedikten sonra, İsrail’in kendisini roketlerden ve tünellerden korumasının otomatik kınama ve boykot girişimlerine yol açtığını ekledi.
Etekler tutuştu…
Türkiye’ de 7 Haziran’ da yapılacak olan seçimleri çok önemseyen dünya aslında özellikle “Ortadoğu politaka”larında etekleri tutuşmuş durumda ve yedek kozlar ve şaşırtmalarla pusuda bekliyorlar.
Şöyle ki !
Kahire Ceza Mahkemesi, Devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’i 25 Ocak 2011tarihinde Mısır’da çıkan olaylarda göstericileri öldürmekle suçladığı davada, 29 Kasım 2014 tarihinde beraat vermişti. Temyiz mahkemesi hakimi“beraat kararı”na yönelik Başsavcılığın itirazını kabul etti ve Mübarek 5 Kasım2015’ tarihinde tekrar yargılanacak.
Ayrıca dikkatimi çeken bir konu. Bizim kanunlarımız da 42’inci ve 43’üncü maddede “Birleşik suç” ve “Zincirleme suç” tan söz ediyor. Yani, aynı zaman dilimlerinde işlenen birden fazla suç “tek ceza” ile hüküm alıyor. Eğer, Mısır’ da da aynı şekil de ise Mursi’ nin devam eden davaları var iken “ idam kararı”nı nasıl olur da sonuç gibi gösterebilirler?
“Sisi’nin acelesi ne?” analizim ile birlikte baktığımızda; Acelesi! “Güçlenen Türkiye karşısında şaşkın (lıkları)”oldukları fark ediliyor, sanırım. Düşünüyorum da; “İşin kokusu” daha fazla çıkmadan, ABD, Fransa, İsrail, Almanya’ nın oynayacak daha ne kadar oyunu var!