Bize masal anlattılar! İçinde bütün oyunlarımız; kurtla kuzu vardı, şekerle bal da… Ormanda yönünü kaybeden küçüğün büyükannesinin evini sorduğu kurt, pelerinli çocuğun pilotun başına dikilip ondan çizmesini istediği kuzu da vardı. Şekerler, ballarla çocukları kandıran kötü kalpli cadılar çocuklar şişmanlayınca onları yemek isterler ama sonunda kendileri fırının içine düşerlerdi. Masalların çoğu da böyle ‘mutlu’ biterdi. […]
Bize masal anlattılar! İçinde bütün oyunlarımız; kurtla kuzu vardı, şekerle bal da… Ormanda yönünü kaybeden küçüğün büyükannesinin evini sorduğu kurt, pelerinli çocuğun pilotun başına dikilip ondan çizmesini istediği kuzu da vardı. Şekerler, ballarla çocukları kandıran kötü kalpli cadılar çocuklar şişmanlayınca onları yemek isterler ama sonunda kendileri fırının içine düşerlerdi. Masalların çoğu da böyle ‘mutlu’ biterdi.
Masal dinlemeyi unutalı yıllar olan biz yetişkinler dert ettik çok şeyi kendimize; insanca yaşayalım, hakarete, tacize uğramadan, aşağılanmadan, korkmadan, savaştan bıkan çocuklar gibi sabahları ‘günaydın’ denecek günler için mücadelenin içinde büyür olduk. Masallar ne kadar uzunsa bu yazı da o kadar kısa olsun dedik. Çünkü ne betimlemelere, ne de ders çıkarmaya gerek kaldı; 6 yaşındaki Yücel kağıt toplarken çarpan arabanın altında kaldığında, 13 yaşındaki Ahmet Yıldız press makinesinde sıkışıp kaldığında, 18 yaşındaki Uğur çalıştığı ocakta göçük altında kaldığında, 2012 yılında 38, 2013 yılında 55, 2014 yılında 61 çocuk çalışmak zorunda olduğu işyerinde, tarlada, fabrikada, inşaatta, madende çocuk yaşta ölüp kaldıklarında.
Çocuk yaşta, kapasitelerinin üzerinde, en temel haklarından yoksun bırakıldıkları için çalışmak zorunda kalan çocuklar ölüyor ve ölecek. Evet hepimizin işleneceğini bildiğimiz cinayetler var önümüzdeki zamanlarda. Çocuklar öldüklerinde duyduğumuz öfke bir parça da boynumuzdaki yükü ağırlaştırıyorsa bir şey yapmalıyız.
Bir şey yapmalı çağrısı boşluğa değil çocukların çalışırken öldükleri, sakat kaldıkları haberini duyunca yumruğu sıkılanlara, canı sıkılanlara, okuttuğu öğrencisine umuttan bahsedemeyen öğretmene, iş kazası geçiren çocuğa tehdide rağmen iş kazası raporu veren doktora, davasını takip eden avukata, çocukların da vekiliyim diyen vekile, emeğin hakları için mücadele edenlere, yani bizlere, hepimize!