Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri TİS sürecine doğru giderken SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara ile 25-26 Nisan’da yapacakları Toplu Sözleşme Kurultayı’nı konuştuk
Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri TİS sürecine doğru giderken SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara ile 25-26 Nisan’da yapacakları Toplu Sözleşme Kurultayı’nı konuştuk
4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikalar Kanuna göre 2 yılda bir 1 Ağustos – 15 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen ve iş kolunda en fazla üyesi olan sendikaların ve yine en fazla üyesi olan 3 konfederasyonun katıldığı toplu sözleşme sürecine KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) hazırlanma sürecini SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara ile konuştuk.
SES, bu yıl yapılacak olan toplu sözleşme sürecine diğer yıllardan farklı olarak nasıl bir hazırlık yapıyor?
İbrahim Kara: Öncelikle 4688 sayılı kamu görevlileri sendikalar kanununa göre işletilmekte olan toplu sözleşme sürecine ilişkin yasa, tasarı olarak Meclis gündemine geldiğinde konfederasyonumuz KESK ve bağlı sendikaların ciddi eleştirileri vardı. Ne yazık ki dönemin hükümeti, yandaş sendikaların desteğini de alarak “sahte sendika yasası” diye ifade ettiğimiz yasayı meclis genel kurulundan geçirdi.
Yasaya ilişkin ana itirazlarımızdan biri grevsiz ve toplu sözleşmesiz sendika olmasıydı. Bugün bu itirazımızın kamu emekçileri nezdinde daha anlaşılır olduğunu düşünüyorum.
Kamu emekçileri nezdinde yasaya dair itirazınızın anlaşılır olmasını neye bağlıyorsunuz?
Masada anlaşamazsanız, hükümetin belirlediği Kamu Görevlileri Hakem Heyeti’ne başvurursunuz, o ne karar verirse versin, ki hükümetin belirlediği heyet hükümetten farklı bir şey söyleyemez, son sözü Bakanlar Kurulu söyler.
En son toplu sözleşme süreci sanırım 2013 yılında imzalanmıştı. KESK’in de itirazları vardı…
2013 yılında yapılan toplu sözleşme sürecinde, AKP hormonuyla büyüyen Memur-Sen ve bağlı sendikalar toplu sözleşme masasına 2 milyon 270 bin 558 kamu emekçisini temsilen oturdu. Bu masaya emekçilerin ne kadar bilgisi dahilinde bilmiyorum 1152 taleple gitti ve bu taleplerden 28’inde mutabakat sağlandı.
Ne yazık ki, hükümet ve Memur-Sen bu süreci emekçilerden kaçırarak gizli kapılar arkasında yürüttü ve 7 Ağustos 2013 tarihinde imzalayarak ciddi kayıplara neden oldular. Öyle ki; imzalanan o mutabakat metnine yüzünden kamu emekçileri tarihinde ilk kez enflasyon farkı almadı.
2013 yılında memur sen masaya otururken emekçilerin görüşünü almadığını ifade ediyorsunuz. SES bu sürece nasıl hazırlanıyor?
Sendikamız 2015 yılı toplu sözleşme sürecine işyerlerinden başlayarak hazırlanıyor. Şubat ayı içerisinde işyerlerinde tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin taleplerini topluyoruz. “5 sorun ve 5 çözüm öneriniz nedir?” diye sorduk. Onların sonuçlarıyla birlikte işyerlerinde toplantılar düzenledik. Mart ayı ortalarından nisan ayı ortalarına kadar da illerde çalışmalar yürüttük. İşyerlerinden gelen önerilerin toplanması ve yine illerde toplantı, panel ve çalıştay tarzında etkinliklerle talepler il düzeyinde ortaklaşıldı. Ankara’da da merkezi bir Toplu İş Sözleşmesi Kurultayı düzenleyerek illerden gelen taleplerin ve eylem/etkinliklerin ortaklaştırılması sürecini tamamlayacağız.
Bize kurultaydan bahsedebilir misiniz?
Kurultayımız 25-26 Nisan 2015 tarihlerinde Eğitim Sen Genel Merkezi’nde gerçekleşecek. Kurultayımıza ilk gün öğleden önce kavramsal tartışma sınıf hareketi mücadelesinin bir aracı olarak Toplu İş Sözleşmesi (TİS) ile başlayacağız.
Öğleden sonra ise ücret, sosyal haklar, çalışma koşulları, sağlık ve güvenlik, yönetime katılım ve çalışma yaşamında kadın gibi atölyelerle devam edeceğiz.
İkinci gün öğleden önce atölye çalışmalarının sonuç raporlarının okunması ve değerlendirilmesi ve öğleden sonra ise sağlık ve sosyal hizmet alanında ortaya çıkan taleplerin ve mücadelenin ortaklaştırılması ve sonrasında sonuç deklarasyonu taslağının okunması ile tamamlanacak.
Sendika.Org
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.