Diyalektik düşünme ya da diyalektik yöntemin gerçek hayata bir itiraz olması gerçeği, diyalektik ve felsefeyi kuramsal alanda militanlık yapmakla eşdeğer kılarak onu siyasallaştırır. “Siyasal diyalektik”, reel politik alana kuramsal müdahaledir. Kavramı açmaya başlıyorum. Neden-Sonuç ilişkisi ile diyalektik yasaya dair sol algı, nedenin belirlendiği alanın farklılaşma olasılığı ile bu alanı doğrudan kesen tez-anti tez ve sentez […]
Diyalektik düşünme ya da diyalektik yöntemin gerçek hayata bir itiraz olması gerçeği, diyalektik ve felsefeyi kuramsal alanda militanlık yapmakla eşdeğer kılarak onu siyasallaştırır. “Siyasal diyalektik”, reel politik alana kuramsal müdahaledir.
Kavramı açmaya başlıyorum.
Neden-Sonuç ilişkisi ile diyalektik yasaya dair sol algı, nedenin belirlendiği alanın farklılaşma olasılığı ile bu alanı doğrudan kesen tez-anti tez ve sentez kuralıdır. Tez ve anti tez birliğini oluşturan “neden”in ortaya koyduğu “sonuç”, aslında sentezdir. Oysa ki sentez/sonuç, ilk hareketin nereden ve ne için tanımlandığına göre belirlenir. Siyasalın kıyısında Türkiye’deki ortalama algı, tez-anti tez ve sentezin, Marksist diyalektiğin temeli olduğu yönündedir. Oysa öykü tamamıyla farklıdır. Ondokuncu yüzyılın ortasında Hernrich Moritz Chaybaus, çarpıtılmış bir Hegel okuması sonuçunda, Hegel tarafından hiç kullanılmayan bu formülü Marksist literatüre hediye etmiştir. Ve bu hediye ile Hegel, materyalist Marx’ın idealist atası olarak sonsuza kadar lanetlenmiştir. Devamında, diyalektik yöntemin Chalybaus’un tez-anti tez ve sentez tarzındaki yorumu sayesinde Schelling’in “ayrımsızlık noktası” adındaki ünlü yorumunu gelmiştir.
Schelling’in bu düşüncesinde yol gösterici temel imgelerden biri “mıknatıs” örneğidir.
Eğer mıknatıs ikiye bölünürse, biri pozitif diğer negatif kutuplu iki mıknatısımız olmaz; yine iki kutuplu iki mıknatısımız olur. Öyleyse her iki kutupda, ancak diğer kutupda olan birliğiyle var olur. Schelling bu birliğe “ayrımsızlık noktası” adını vermiştir.
Oysa ki doğada sahici “ayrımsızlık noktası” olması, doğadaki tüm gelişimin durması, kendisinde doğanın diğer bütün zıtlıklarının geliştiği bir “mutlaklık” alanını varsayar. II. Enternasyonal ve sonrasına ait tüm bilme kuramları ve kuramların klavuzluk ettiği eylem alanları buradan çıkmıştır. Marksist yöntem artık bir tür mutlaklık alanıdır. Ve doğruları tanrı kelamıdır.
Buraya kadar anlatılanların neresi siyasal denilebilir.
Haziran seçimlerine hazırlanıyoruz. Ama seçimlere değil sonuçlarına da hazırlanmak gerekiyor.
Mevcut sisteme, reel politik olana itiraz nereden ve kimlerden geliyor bu çok iyi belirlenmeli. Hem hareket hem de örgütsel olarak.
Sol aklın temizlenmeye, siyasal diyalektiğin ne olduğunun yeniden tanımlanmaya ihtiyaç var.
Aşağıdaki alıntı önümüzdeki döneme dair siyasal diyalektiğin ne olduğun iyi bir örneği.
“Kürt hareketinin emek-sermaye çatışmasının sivrildiği mücadelelere, onun simgelerinden biri olan 1 Mayıs’lara; ya da AKP karşıtı Haziran İsyanı’na mesafeli tutumu rastlantısal değil, siyasaldır. Emek ve sosyalizm vurgusunun hareketin tabanını daraltacağını düşünüyorlar; üstelik bunu düşünmekte tümüyle haksız da değiller. Şunu açıkça söylemek de ‘biz’ sosyalistlerin hakkıdır: Kürt hareketinin açtığı yol, sol/sosyalist hareketin kendini kuracağı, yükselteceği bir zemin değildir! Türkiye sol/sosyalist hareketi ile Kürt hareketi arasında özdeşleşme ve örgütsel tekleşmenin olanaksız; güncel, dönemsel ve tarihsel ortak amaç ve ilkeler üzerinde mücadele, eylem birliği, güç birliği ve ittifakın ise olanaklı, olası ve gerekli olduğunu gösteriyor. Bu topraklarda devrim ve sosyalizm için savaştığını iddia eden hiçbir siyasal özne emekçi ve seküler karakterli Kürt hareketine sırtını dönemez! *
Kürt Özgürlük Hareketi ile sosyalist hareketin sadece kendilerinde doğanın, varoluşun, mutlak bilgi ve eylemliliğin birikmiş olduğunda inat etmesi ve ayrımsızlık noktasının kendisi olduğunu varsayması solu, devrimci demokratları ve komünistleri Hitler faşizminin bir benzeri ile karşı karşıya getirecektir. Siyasal diyalektik bunu gören aklın adıdır.
*http://ilerihaber.org/yazarlar/haluk-yurtsever/kurt-hareketi-ve-sol-uzerine-saptamalar-tezler/828/
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.