“Çözüm Süreci” ile birlikte merakla beklenen “Newroz”kutlamaları yapıldı. Dikkatler PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan gönderdiği, “Diyarbakır”da “Newroz”kutlamalarında okunacak olan “mektup”ta idi. “Newroz” kutlamaları öncesi, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan: “Demokrasi varsa silah yoktur. Newroz önemli bir “kilometre taşı”dır. Newroz bu süreçte önemli bir kilometre taşı olacaktır diye düşünüyorum. Newroz’da inşallah tüm çatışmayı, şiddeti, silahı demokrasi ateşini […]
“Çözüm Süreci” ile birlikte merakla beklenen “Newroz”kutlamaları yapıldı. Dikkatler PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan gönderdiği, “Diyarbakır”da “Newroz”kutlamalarında okunacak olan “mektup”ta idi.
“Newroz” kutlamaları öncesi, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan: “Demokrasi varsa silah yoktur. Newroz önemli bir “kilometre taşı”dır. Newroz bu süreçte önemli bir kilometre taşı olacaktır diye düşünüyorum. Newroz’da inşallah tüm çatışmayı, şiddeti, silahı demokrasi ateşini yakacağız ve hep birlikte demokrasi ateşinin üzerinden atlayacağız” demişti.
Ve gün geldiğinde, “Diyarbakır Newroz Alanı”nda İmralı’dan gelen mektubu İmralı Heyetinden HDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder Türkçe, Pervin Buldan ise Kürtçe olarak okudular.
21 Mart günü “Diyarbakır Newroz Alanı”na milyondan fazla insan hazır bulundu. Ve bütün bu kadar insanın“Diyarbakır” daki kutlamaya katılmaları, bir önce ki gün Haseke /Suriye’ de Newroz kutlamaları sırasında iki canlı bomba saldırısı ile otuzdan fazla insanın hayatını kaybetmesine ve 100 kişinin de yaralanmasına rağmendi. Haseke’ de meydana gelen bu saldırıyı IŞİD üstlendi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon da bombalı saldırıyı kınayan bir açıklama yaptı.
Bunun üzerine, Rojawa Bölgesi/ Suriye’nin Kuzeyinde yer alan Afrin’de kutlamalar güvenlik gerekçesi ile iptal edildi. Fakat Kobani / Rojawa Bölgesi’nde kutlamalar yapıldı.
İmralı mektubu…
Merakla beklenen, Başbakan yardımcısı Akdoğan’ nın “Çözüm Süreci”nin “kilometre taşı” dediği Newroz için, herkes için merak konusu olan Öcalan’ın 3. Tarihi mektubunda:“PKK’ nin Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yaklaşık kırk yıldır yürüttüğü silahlı olan mücadele sonlandırılmak ve yeni dönemin ruhuna uygun siyasal ve toplumsal strateji ve taktiklerini belirlemek için bir kongre yapmalarını gerekli ve tarihi görmekteyim.
…
Umarım ilkesel mutabakata en kısa sürede parlamento üyeleri ve “İzleme Heyeti”nden teşkil edilen “Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu”ndan geçerek bu kongre başarıyla realize etme durumunu yaşarız.
…
Böylelikle 90 yıllık Cumhuriyet tarihinin çatışmalarla dolu geçmişini aşıp gerçek barış ve evrensel demokrasi kriterleri ile örülmüş bir geleceğe yürüyoruz. Newroz’un gerçek tarihine yaraşan da huzurunuzda böyle bir aşamayı selamlamaktır. Ve lakin ülkemiz ve halkımız için doğru olan olgular, aynı zamanda kutsallarla dolu bölgemiz için de geçerli olmak durumundadır.”
Öcalan’ın mektubunu bazıları “PKK silahları bırakıyor” diye anlasa da, bence bu mektupla barıştan yana olduklarını, silahlı mücadeleyi sonlandırmak için de öncelikle “strateji ve taktikleri belirlemek” için “kongre”yapılmasını gerekli gördüğünü açıklıyordu!
Arınç’ın açıklaması…
Öcalan’ın mektubu üzerinde tartışmalar sürerken Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç “İzleme Komitesi” ile ilgili yaptığı açıklamada, daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ ın “İzleme Komitesi”nden haberim yok”söylediğini ifade ederek cevaben: “İzleme Komitesi”nin devam etmesi konusunda kararlıyız” dedi.
Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan “kesinlik kazanıp gideceklerinden haberim yok” demek istiyor diye düşünüyorum. Şöyle ki Ukrayna öncesi havaalanında ki konuşmasında: “Başbakanlığım döneminde de “Akil İnsanlar Heyeti’nden bir grubun gitmesine nasıl bakarsınız?” dediklerinde bunu doğru bulmadığımızı o zaman da söylemiştim. Aynı şeyi şimdi de söylüyorum. Bu konuda işin başından itibaren her ülkede olduğu gibi istihbarat teşkilatları bunun birinci derecede sürecin yönetenleridir”
“Birilerini tatmin için bu işler yapılmaz. Eğer bu işin yönetimi hükümetde ise hükümet de burada üzerine düşeni, gerekeni başlattığı bir süreç üzerinde devam ettirmelidir. Öyle düşünüyorum. Bunun dışındaki süreç sadece kendi çerçevesi içerisinde kalmalıdır” derken,
“Biz hükümet olarak bu konudan sorumluyuz.” anlamı çıkmıyor mu?
Ayrıca, günün başlangıcında, Cumhurbaşkanı Erdoğan “Newroz” mesajında da: “Ülkemizde de, Nevruz’un, uzun zamandır mücadelesini verdiğimiz kardeşlik ve huzur ikliminin pekiştirilmesine vesile olmasını diliyorum. Baharla birlikte yeşeren ümitlerimizin, Nevruz Bayramı’yla beklediğimiz neticeye ulaşacağına ve önümüzde yepyeni bir dönemin açılışına vesile olacağına inanıyorum. Tüm insanlıkla, tüm kardeşlerimizle birlikte, milletimizin 21 Mart Nevruz Bayramını kutluyorum.” diyerek de “Barışcıl” mesajını gönderdi. Fakat “baskı oluşturmak” için ama hangi amaçla bir “baskı oluşturmak” için söylediğini anlamlandıramadığım Başbakan Yardımcısı Arınç’ın sözleri aslında çoklarında “şaşkınlık” yarattı..!
Oysa! bir gün öncesinden kanlı başlayan “Newroz”, ertesi gün Diyarbakır’da şölene dönüştürmeye gayret gösterildi. Başbakan Yardımcısı Akdoğan’ın “kilometre taşı” dediği “Newroz” kutlamalarına, insanlar sevinçle rengarenk giysileri ile alana geldiler, Öcalan’ın mektubu okundu, 15 ton odun, 500 litre mazot kullanarak“Newroz Ateşi”yakıldı…! Fakat, Başbakan Yardımcısı Arınç’ın sözleri bu kez de “Newroz” u söz düellosuna dönüşebilecek iken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cevabı ile umarım noktalanmıştır! “Ben konu mankeni değilim”…
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.