Danıştay, Munzur Milli Parkı’ndaki baraj ve HES projelerinin yapılmasında “üstün kamu yararı” bulan Bakanlık kararının iptal edilmesi gerektiğini söyledi. Kararda ayrıca emsal niteliğinde gerekçeler sunuldu
Danıştay, Munzur Milli Parkı’ndaki baraj ve HES projelerinin yapılmasında “üstün kamu yararı” bulan Bakanlık kararının iptal edilmesi gerektiğini söyledi. Kararda ayrıca emsal niteliğinde gerekçeler sunuldu
Munzur Vadisi Milli Parkı’nın mutlak koruma alanında yapılması planlanan 4 baraj ve 6 HES projesi için, Çevre ve Orman Bakanlığı 2011 tarihinde, bu projelerin yapılmasında üstün kamu yararı bulunduğuna dair karar aldı. Karara gerekçe olarak da, enerji ihtiyacının yerli başka kaynaklardan karşılanmasının mümkün olmadığını, böylece kamu yararı bakımından vazgeçilmez ve kesin zorunluluk şartlarının oluştuğunu söyledi. 10 üniversiteye 9 farklı rapor hazırlattırılarak alınan bu kararla, Türkiye’deki 40 milli parktan biri olan Munzur Vadisi Milli Parkı, HES ve baraj kıskacında kaldı. Bu izin dayanak yapılarak Bozkaya, Kaletepe, Akyayık baraj ve HES’i, Konaktepe Barajı ve 2 HES’i ile yapımına 1985 yılında kaçak olarak başlanan Mercan HES’i, Munzur Vadisi Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı’na işlendi.
“ÇED süreci tamamlanmadan izin verilemez”
HES’lere karşı fiili mücadele eden bölge halkı hukuki mücadele de başlattı. Açılan davayı Ankara 3. İdare Mahkemesi reddetmesinin ardından dava Danıştay’a gitti. Danıştay 10. Dairesi ise, Ankara 3. İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verdi.
ÇED süreci tamamlanmadan projelere yapım izni verilemeyeceğini belirten Danıştay, Bakanlık tarafından alınan HES ve baraj projelerinin yapılmasında “üstün kamu yararı” bulunduğu kararının iptal edilmesi gerektiğini belirtti ve davayı tekrar görülmek üzere Ankara 3. İdare Mahkemesi’ne yolladı.
Danıştay kararı emsal niteliğinde
Danıştay kararı, pek çok açıdan emsal ve bir ilk niteliği taşıyor:
Milli Parklar Kanunu’na göre, mili parklarda herhangi bir tesis inşa etmenin ön koşulu Bakanlığın vereceği izindir. Ancak Danıştay, Munzur Milli Parkı’na yapılması planlanan baraj ve HES’ler için Bakanlık izin vermiş olsa bile bu iznin iptal edilmesi gerektiğini söylüyor.
Bir milli parkta, bir tesis inşa etmek için planlar oluşturulmadan önce projelerin çevreye uyumlu olup olmadığının tespiti için, önce ÇED sürecinin tamamlanması gerektiğini söyledi. Buna örnek olarak da, Munzur Vadisi’nde yapılması düşünülen en büyük proje olan Konaktepe baraj ve 2 HES projesi için ÇED raporu alınmamasını gösterdi.
Munzur Havzası için proje bazında işletilen ÇED süreci yerine, havza için tek bir ÇED süreci uygulandıktan sonra tesislerin planlarının yapılması gerektiğini belirtiyor.
Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi tarafından açılan davada karar Seyit Rıza Meydanı’nda yapılan açıklamayla paylaşıldı. Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi Sözcüsü Avukat Barış Yıldırım “Karar, Milli Parklar ve Planlama Mevzuatı bakımından emsal niteliktedir. Munzur Vadisi Milli Parkı Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alacak kriterlere sahiptir. Munzur özgür akmalıdır” dedi.
Kaynak: Evrensel
Sendika.Org