Tamam, kar topu oynamayalım; öldürüyorsunuz… Sevişmeyelim peki, ıslık çalmak da yok; ayıplıyorsunuz… Var olduğuna inandığınız cennetin şarapları helal fakat el emeği, can mahareti şaraplar haram; kınıyorsunuz… Dans etmek, şarkı söylemek, eğlenmek günah bize; yaftalıyorsunuz… Açık saçık giyinmesin kadınlar ve açık saçık giyinen kadınları can bilmesin erkekler; düşman belliyorsunuz… Parçaları ağaçlardan […]
Tamam, kar topu oynamayalım; öldürüyorsunuz…
Sevişmeyelim peki, ıslık çalmak da yok; ayıplıyorsunuz…
Var olduğuna inandığınız cennetin şarapları helal fakat el emeği, can mahareti şaraplar haram; kınıyorsunuz…
Dans etmek, şarkı söylemek, eğlenmek günah bize; yaftalıyorsunuz…
Açık saçık giyinmesin kadınlar ve açık saçık giyinen kadınları can bilmesin erkekler; düşman belliyorsunuz…
Parçaları ağaçlardan toplansın, babasını uğurlarken ya da ekmek almaya giderken vurulsun fakat polise taş atmasın çocuklar; mahpuslarda çürütüyorsunuz…
Cinsiyetlerini, özlemlerini, duruluklarını belli etmesin LGBTİ`ler; ahlaksız sayıyorsunuz…
Yavrucaklarını özlemesin Cumartesi Anneleri; özlemleri dahi bölücüleştiriyorsunuz…
Alanlarda uluorta haklarını aramasın emekçiler, bela okuyorsunuz…
HES`leri, nükleer santralleri protesto etmesin yaşam savunucuları; suya, toprağa değil de paraya pula ya da mutevazı iseniz cam çerçeveye kıymet veriyorsunuz…
Kadınlar, tek başlarına geç vakit toplu taşıma araçlarına binmesin; tecavüzü meşrulaştırıyorsunuz…
Kürt öğrenciler üniversitelerde stand açmasın; bir ülkücü olarak ve haklı olarak bıçaklarla, palalarla üzerlerine gidiyorsunuz…
Aleviler eşit yurttaşlık talep etmesin; sünnilik herkes için en hayırlısı diye düşünüyorsunuz…
Sizinkinden başka ana diller, kardeş diller yok bizim ellerde; dilleri bağlıyorsunuz…
Bir türbenin onca tedirginlikle, onca yalan dolanla, pazarlıkla taşınmasına dahi alkış tutan sizler, ötekileştirilenlerin dili lal olsun, tutunamayanların yürecikleri köz olsun istiyorsunuz…
Tamam, herkes size benzesin, herkes siz olsun!
İstiyorsunuz ki saraylılara biat edelim, patronlara kul köle olalım; sizinki gibi buhranlı, kasvetli, rezil rüsva geçsin ömürlerimiz!
Kamu düzeni dediğiniz, milli ve manevi değerler dediğiniz ne varsa bizi soldurmak içindir oysa; özgürlüğü heder etmek içindir iç güvenlik yasası, barışı kıyımlara koymak içindir silah alımları, yasalar, yasaklar…
Zalimden yana olarak, faşizmden yana durarak bir yandan zalimleşip, bir yandan sömürülüp, bir yandan da kendi mezarını kazan siz çoğunluk için, biz bir avuç can, biz bir avuç çoğulluk elbet rahatsızlık vericiyiz.
Bir bir kıracağız faşizmin şifrelerini dostlar; din ve milliyetçiliğin yerini barış ve özgürlük alacak bizim ellerde.
Bizim adımız özgürlük; saraylıların, efendilerin patronların adı yok!
Biz çoğulluğuz, adımız Hrant; adı yok çoğunluğun!
Adımız Ali İsmail, Berkin, Özgecan; yasalarla, silahlarla, baskılarla övünenlerin adı yok!
Nice güzel adımız var bizim ve adımız gibi, adlarımız gibi eminiz ki bizi yıldıramayacaklar.
Umutlanmak, çocuksulaşmak, dayanışmalar,komünler kurmaktır bize düşen. Üzerimize düşeni yapacağız elbet dostlar.
Bizim direnişimiz, onların yasalarını da, silahlarını da, baskılarını da yerin yedi kat dibine gömecektir.
Varsın dört elle sarılsınlar polislerine, ayrımcılıklarına, ötekileştirmelerine.
Bizim adımız direniş; polisin adı yok!
Adı yok zalimin, zalime biat edenin, can`dan uzak düşen nicesinin…
Adımızla, adlarımızla, adım adım yürüyeceğiz devrime dostlar!
erguraltan@gmail.com
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.