Kürtçe dil yanlışlarıyla ilgili Kürtçe olarak pek çok yazı yazdım. Ara sıra bu konuya dikkat çekmek için Türkçe de yazıyorum. Bu yazıda özellikle Türkçe’den yapılan çeviriler neticesinde meydana gelen bazı yanlış tercümelere değinmek istiyorum. Bunlardan ilki öz savunma kavramının Kürtçe’ye parastina cewherî şeklinde çevrilmesidir. Oysa bu kavram zaten Kürtçe’de xweparêzî ve xweparastin biçiminde var. Problemli […]
Kürtçe dil yanlışlarıyla ilgili Kürtçe olarak pek çok yazı yazdım. Ara sıra bu konuya dikkat çekmek için Türkçe de yazıyorum. Bu yazıda özellikle Türkçe’den yapılan çeviriler neticesinde meydana gelen bazı yanlış tercümelere değinmek istiyorum.
Bunlardan ilki öz savunma kavramının Kürtçe’ye parastina cewherî şeklinde çevrilmesidir. Oysa bu kavram zaten Kürtçe’de xweparêzî ve xweparastin biçiminde var. Problemli olan “cewher” sözcüğün “öz” kelimesinin yerine kullanılmasıdır.
Türkçe’de birbirinden farklı anlamları olan “öz” sözcükleri söz konusu. Konumuzla alakalı olan “öz” sözcüğünün yedi anlamı var. Uzatmamak için sadece dört anlamına yer vereceğim: 1) iç, nefis, derun (felsefi terim olarak) 2) kendine, kendi kendini, anlamlarında birleşik kelime türeten söz (öz eleştiri, öz yönetim gibi), 3) hülasa, zübde, ekstre (meyve özü, mısır özü gibi) ve 4) kendi, zat.
Bizi ilgilendiren sözcüğün 2. maddedeki anlamı olup onunla öz eleştiri, öz yönetim gibi sözcükler türetilmiştir. Kürtçe’de bu “öz”ün karşılığı “xwe” sözcüğüdür ve zaten öz eleştiri sözcüğünün karşılığı olarak “xwerexne”yi kullanıyoruz. Dolayısıyla öz savunma ve öz yönetim kelimelerinin karşılıkları Kürtçe’de “xweparêzî/xweparastin” ile “xwerêvebirin” sözcükleridir. “Parastina cewherî” ile “rêveberiya cewherî” ise tamamıyla yanlış tercümelerdir. Çünkü “cewher” sözcüğü bir şeyin özü ve gevher anlamındadır. Bu, birleşik kelimelerdeki “öz” sözcüğünün karşılığı değil. Cevher Türkçe’de aynı Kürtçe’de olduğu gibi değerli süs taşı demek olup mücevher sözcüğü de bundan yapılmıştır.
Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde cevher Arapça, gevher ise Farsça kökenli olarak belirtilmiş. Oysa gevher sözcüğü etimolojik çalışmalarda Farsça (goher) veya Pehleviceden (gohr) Arapçaya geçtiği söyleniyor. Arapça’da /g/ sesi bulunmadığı için onun yerine /c/ sesiyle sözcük telaffuz edilmiş. Tıpkı “gûz/gwîz” kelimesinin Arapça’ya “cewz” şeklinde geçmesi ve oradan da Türkçe’ye “ceviz” olarak gelmesi gibi. Kısaca gevher ile cevher aynı sözcükler olup cevher kelimenin Arapçalaşmış halidir.
Kürtçe’de “yerel yönetim” ve “yerel seçimler” yerine bazıları “rêveberiya herêmî” ile “hilbijartinên herêmî” tabirlerini kullanıyor. Bunlar da yanlış. Zira “herêm” bölge anlamında, yerel ise tamamen farklı bir sözcük. Kürtçe’de yerelin karşılığı ise cihî, cihkî ve cihayî sözcükleridir. Onun için yerel yönetim’in karşılığı Kürtçe’de rêvebirina cihkî, kargêriya cihkî ve îdareya mihelî’dir. Yerel veya mahallî seçim için de hilbijartina cihkî ya da hilbijartina mihelî tabirleri kullanılmalıdır.
Kürtçe’de seçmeli ders yerine dersa bijartî veya dersa hilbijartî kavramları daha yaygın olarak tercih ediliyor. Ne var ki bijartî ile hilbijartî’nin Türkçe karşılıkları seçmeli değil “seçilmiş” demek. Halbuki seçmeli veya seçimlik sözcüğünün karşılığı kullanılması gerekiyor. Bundan dolayı doğru olan seçimlik veya seçmeli ders için dersa hilbijardar, dersa hilbijarî ya da dersa hilbijartinî kavramlarının kullanılması.
Bir başka örnek de “rê ji trafîkê re girtin” cümlesi. Bu, “yolu trafiğe kapattılar” cümlesinin kötü bir çevirisi. Bu haliyle Kürtçede “trafik için yolu kapattılar” anlamına geliyor. Doğrusu “rê li trafîkê girtin” şeklinde olmalı.
Ret, inkar ve asimilasyonist politikalarından ötürü bazı kavram ve terimler konusunda bazı sıkıntılarımız olabilir. Yapmamız gereken ilk şey sözlüklere başvurmak ve dilde var olan sözcük ile kavramlardan haberdar olmak lazım. Eğer yoksa, o zaman çeviriler yapılırken, hatta kelimeler türetilirken Kürtçe’nin dil mantığına göre hareket etmek gerekiyor. Mesela “gerçek mermi” yerine “guleya rastîn” tabiri bu aralar sıkça kulağımıza çalınıyor. Oysa bunun yerine “guleya bera” kavramı zaten var.
Hasılıkelam bize lazım olan biraz daha araştırma, dikkat ve özenli davranmaktır.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.