Haziran İsyanı’na katılanları suçlulaştırmaya yönelik polis operasyonları sonrası açılan ilk Ankara İsyan Davası başladı. Ankara Dayanışması ise adliye önündeydi
Haziran İsyanı’na katılanları suçlulaştırmaya yönelik polis operasyonları sonrası açılan ilk Ankara İsyan Davası başladı. Ankara Dayanışması ise adliye önündeydi
Haziran İsyanı’nın Ankara ayağında toplumsal muhalefet bileşenlerine yönelik düzenlenen iki ayrı polis operasyonunun 25 Haziran’daki ikincisinde gözaltına alınan ve tutuklananlar hakkındaki dava 1,5 yıl sonra görülmeye başlandı. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuksuz yargılanan 26 kişi hakkındaki iddianamede “Silahlı terör örgütü üyeliği”, “Görevi yaptırmamak için direnme”, “Suçu kimliği gizleyerek ve birden fazla kişi ile işlemek”, “Mala zarar vermek” ve “Silahlı katılım” iddiaları sıralandı.
‘Hepimiz oradaydık’
Duruşma öncesinde Ankara Dayanışması’nın çağrısıyla bir araya gelenler Ankara Adliyesi önünde kısa bir açıklama gerçekleştirdi. Açıklamada Haziran İsyanı ile birlikte tüm ülkenin isyan ateşiyle kavrulduğu, milyonların AKP faşizmine karşı sokaklara döküldüğü ve herkesin, her şeyin değiştiği belirtildi.
“İsyan sırasında hepimiz oradaydık, şimdi de arkadaşlarımızla omuz omuzayız. Onları mahkeme salonlarında yalnız bırakmayacağız ve bu isyanın yargılanamayacağını söyleyeceğiz” denilen açıklama sonrasında duruşma salonuna girildi.
İddianame değil sayfa israfı: Örgütleyen dış mihraklar, delil ‘yamyamlar’ diyen ihbar mektubu
Duruşmanın başlamasının ardından avukatlar ilk olarak özel yetkili mahkemelerin kaldırıldığını hatırlatarak yetkisizlik talebinde bulundu. Talebi görüşmek üzere kısa bir ara veren mahkeme heyeti, salona geri dönerek talebi reddetti. Bunun üzerine avukatların ilk sözleri alındı.
Av. Deniz Özbilgin, iddianamenin asılsız suçlamalarla dolu olduğunu, bir polis memurunun öldürüldüğünün öne sürüldüğünü ancak aradan geçen 1,5 yılda halen böyle bir olayın açıklığa kavuşmadığını, terör örgütüne üye olmak iddiasıyla suçlanan insanlar hakkında tek bir delil olmadığını söyledi. İddianamede “dış mihraklar”dan söz edildiğine dikkat çeken Özbilgin, “Bir ihbar mektubu yer alıyor. Mektupta ‘Birtakım hindular, yamyamlar ülkeyi yakıyor’ ibaresi geçiyor. Savcı da bunu delil diye göstererek 67 sayfa iddianame hazırlıyor. Bu sayfa israfıdır, yazıktır” dedi.
Avukatlar, sanıkların daha önce beraat ettikleri dosyaların iddianamede geçirilmesini hukuka aykırı bulduklarını da belirtti. Av. Doğan Erkan ise polisin isyanın etkisini kırmak amacıyla bu operasyonların düzenlendiğini ifade etti, “Bilal Erdoğan’ı mahkeme salonlarına getiremeyenler, müvekkillerimizin evlerini talan etmiştir” dedi.
Gelişmeleri aktaracağız.
Sendika.Org/ Ankara