Türkiye’nin dört bir yanından IŞİD saldırılarına karşı direnen halklarla dayanışma eylemlerinde ön safta yer alan Halkevciler dayanışmanın her alanda örgütlenmesini savunuyor.
Faşizme karşı ‘kardeşlik koridoru’
“İnsanlık yaşasın, insanlar yaşasın!’ kampanyası, etnik ve mezhepsel çatışmalara ve mezhepçi-gerici faşist saldırılara karşı Karadeniz’den Çukurova’ya, Trakya’dan Ege’ye kadar sokak sokak, mahalle mahalle örgütlediğimiz bir kardeşlik barikatı olacak”
Yüzyıl sonra Ortadoğu’nun sınırları, gerici bir mezhep savaşı tetiklenerek yeniden çizilmeye çalışılıyor. Bu emperyalist müdahale sırasında palazlandırılan IŞİD gibi cihatçı çeteler, Irak’ta ve Suriye’de Hıristiyan, Şii, Alevi, Ezidi halkları ile kendileri gibi düşünmeyen Sünni, Türkmen, Arap ve Kürt halkından binlerce insanı katlediyor, kadınlara tecavüz ediyor, kurulan köle pazarlarında esir alınan insanlar satılıyor ve topraklarından koparılarak göçe zorlanıyor.
IŞİD çetelerinin katliamlarından kaçan yüz binler, canlarını kurtarmak için Türkiye’nin sınır kentlerine sığınıyor.
Halkevleri, bu manzara karşısında, savaştan ve katliamlardan kaçan, kendi ülkelerindeki hayatlarını terk etmek zorunda kalan Ezidi, Türkmen ve Kürt halkları ile dayanışma için ülke çapında bir yardım kampanyası başlattı.
Türkiye’nin dört bir yanından IŞİD saldırılarına karşı direnen halklarla dayanışma eylemlerinde ön safta yer alan Halkevciler dayanışmanın her alanda örgütlenmesini savunuyor. Daha önce İsrail’in saldırdığı Filistin ve Lübnan halkı ile dayanışma için ve Van depreminin ardından depremzedeler için etkili kampanyalar düzenleyen Halkevleri, bu deneyimleri ışığında şimdi de IŞİD saldırısı altındaki Ezidi, Türkmen ve Kürtler için kolları sıvadı.
Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy ile “Etnik ve mezhepsel çatışmaların körüklenmesiyle halkları birbirine düşman eden bu savaş insanlığı, insanlığımızı hedef alıyor” diyerek örgütledikleri,‘İnsanlık yaşanın, İnsanlar yaşasın!’ yardım kampanyasını ve özellikle şimdi Kobanê üzerinde IŞİD saldırıları ile yoğunlaşan geri-mezhepçi-faşist kuşatmaya karşı mücadelenin anlamını konuştuk.
Sendika.Org: Kampanya nasıl örgütleniyor, amacı ne?
Oya Ersoy: Ülke çapında yürüttüğümüz yardım kampanyası, hakların birbirine etnik köken ve mezhep farklılıkları nedeni ile düşman edilmeye çalışıldığı şoven dalganın kırılmasına karşı bir araç olarak mahallelerde örgütlenmeye başladı. Kampanya tek tek evler dolaşılarak yürütülüyor. Türkiye’nin birçok ilinde Halkevi şubeleri kent merkezlerine stant açarak, afişler asarak kampanyanın yaygın duyurusunu gerçekleştiriyor. Bunun yanı sıra toptancılardan malzemeler toplanıyor; en fazla yardımı nasıl toplarız, bunun girişimleri sürdürülüyor.
Bire bir mahalle halkıyla, esnafıyla örgütlenen bu kampanya, IŞİD ve AKP işbirliğini anlatmanın, Ortadoğu’da direnen halklar ile Türkiye halklarının çıkarlarının ortak olduğunu anlatmanın da fırsatını yarattı bizim için. AKP gericiliğine, faşizmine ve şovenizme karşı mahallelerdeki direnişi örgütlemek için benzer araçlar yaratmalıyız.
IŞİD saldırıları sonrası ülke genelinde hissedilen mezhepçi-gerici-faşist tehlikeye ve şovenizme karşı halkların mücadelesinin; demokratik, laik, bağımsızlıkçı bir cephenin örgütlenmesi bugün için önümüzde duran somut görevlerden biri.
Kobanê direnişi neyi temsil ediyor ve neden bu kadar önemli?
Çünkü hem ABD, hem AKP hem de diğer işbirlikçi bölge güçlerinin tasarladıkları Ortadoğu’da bağımsız, doğrudan demokrasi üzerine kurulu, eşitlikçi yönetim ve toplumsal ilişkiler anlayışını hayata geçiren Kobanê’ye yer yok. Bu nedenle AKP bugün insani yardım koridorunu açmamakta diretirken, IŞİD’e Türkiye sınırından koridorlar açarak, üç cepheden kuşatılan Kobanê direnişini boğmak istedi.
Ancak bölgede Kobanê için ayağa kalkan Kürt halkının direnişi; Hopa’dan İstanbul’un ilçelerine, Samsun’dan Bursa’ya, Çanakkale’den Edirne’ye, Antalya’dan İzmir’e, Antakya, Mersin, Adana, Ankara’ya kadar ülkenin dört yanında gerçekleşen dayanışma eylemleri Kobanê’nin yalnızlaştırılarak, IŞİD çeteleri tarafından işgal edilmesini isteyenlerin oyununu bozmuş, uluslararası güçleri müdahale etmek zorunda bırakmıştır. Aynı zamanda “Kobanê düştü düşecek” diyen AKP iktidarının gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştır.
Bugün Kobanê halkının, direnen Ortadoğu halklarının yanında olmak demek; gerici-mezhepçi-faşist AKP iktidarının savaş politikalarını durdurmak, savaş suçlarının hesabını sormak demektir. Bu, aynı zamanda cihatçı çetelere örgütlenme zemini yaratan gericiliğe karşı mücadele etmek demektir.
AKP tarafından örgütlendiğini söylediğiniz bu gerici-mezhepçi-faşist cephenin hedefinde kimler var, bu cepheye karşı halkların ortak mücadelesi açısından ne öngörüyorsunuz?
Etnik ve mezhepsel çatışmaların körüklenmesiyle halkları birbirine düşman eden bu savaş, Türkiye’nin dışında değil, içinde yaşanıyor ve yaşanacak. AKP’nin hapisten çıkarıp Suriye’ye saldığı Hizbullahçılar dâhil Türkiye’den IŞİD saflarında savaşmak için giden binlerce kişi sınırın hemen ötesinde savaşıyor ve bir süre sonra geri dönüyor.
Ülkenin dört bir yanında Kobanê ile dayanışma eylemlerine AKP iktidarının polisiyle, askeriyle, yıllardır palazlandırdığı Hüda-Par/HizbulKonrta ilişkileriyle, selefi ağlarıyla, MHP’li faşistlerle saldırması, karşımızda İP’ten AKP’ye, MHP’ye kadar gerici-mezhepçi-faşist bir cephenin olduğunu gösteriyor.
Bu cephenin hedefinde sadece Kürtler yok. Aleviler, kadınlar, laikler, solcular, sosyal demokratlar ve kendileri gibi düşünmeyen herkes var.
Bugün ne IŞİD saldırısı Rakka kadar ne de direniş Kobanê kadar uzağımızda. IŞİD ve hamisi AKP’nin yarattığı tehdit de, bu tehdide karşı direniş de ülkenin her yerinde ayağımızı bastığımız yer kadar yakınımızda.
Haziran İsyanı’nda saygı, özgürlük ve adalet talebiyle ayağa kalkan milyonların, laik, demokratik tüm kesimlerin AKP’nin savaş politikalarına, mezhepçi faşizme, cihatçı katillere karşı direnişini örgütlemeliyiz.
Bağımsız, demokratik, laik bir ülke için; etnik-mezhepsel çatışmalara ve mezhepçi-faşist saldırılara karşı Karadeniz’den Çukurova’ya, Trakya’dan Ege’ye kadar sokak, sokak, mahalle mahalle kardeşlik barikatını örmek, kardeşlik koridorunu açmak görevimizdir.
Yardımlar turuncu stantlara
İstanbul ve Ankara’nın birçok ilçesinde ve Antalya, Adana, Antakya, Mersin, Artvin, Samsun, Trabzon, Kocaeli, Edirne, Bursa, İzmir dahil pek çok ilde kent merkezlerine ve mahallelere kurulan turuncu stantlarda yardımlar toplanmaya devam ediyor.
Yardımlarınızı size en yakın Halkevi şubesine ulaştırabilirsiniz.
Şube adresleri için: www.halkevleri.org.tr
Nakdi yardımlarınız için:
İş Bankası Meşrutiyet Şubesi Hesap No: 4213-1042660
IBAN: TR68 0006 4000 0014 2131 0426 60
Sendika.Org