“Sosyalistler kimsenin garnitürü değildir”* “Ben sizin için bir tuzağım. Size her şeyi söylemeye çalışmam boş bir çaba olacak, ne kadar dürüst olursam o kadar çok aldatmış olacağım sizi: sizi tuzağa düşürecek olan açık yürekliliğimdir. Yalvarıyorum anlamaya çalışın, benden size gelen her şey yalandan başka bir şey değildir sizin için, çünkü ben hakikatim.” (Blanchot) Hemen söyleyeyim. […]
“Sosyalistler kimsenin garnitürü değildir”*
“Ben sizin için bir tuzağım. Size her şeyi söylemeye çalışmam boş bir çaba olacak, ne kadar dürüst olursam o kadar çok aldatmış olacağım sizi: sizi tuzağa düşürecek olan açık yürekliliğimdir.
Yalvarıyorum anlamaya çalışın, benden size gelen her şey yalandan başka bir şey değildir sizin için, çünkü ben hakikatim.” (Blanchot)
Hemen söyleyeyim. Gerçeklik reel politikerlerin söylemidir. Hakikat ötelenen, genellikle devrimci olan bir alan. Bu alanın reel politika ile pek alakası da yok. Sınırlı sayıda “sol tarihi” inceleme alanına alan akademisyenler bu alanı 1980’lerle sınırlamışlar. Bu tarihin ötesine geçecek olan bir tarihsel yazım, yazanı bayağı zorlayacaktır. Misal bu alan hiç de “şanlı” tabirini hak etmeyecektir. Şanlı olan daha eskiye ait bir anlatı olmak durumunda kalacaktır. Bu muzaffer gelenekten yıkıma geçişin gerekçesi de “kitle hareketinin” büyüklüğü yanında “baş”ın küçük kalmasına bağlanacaktır. Bunu adı “mikrosefalidir”. Not edip geçiyorum.
1980-2014 yılı arasında şanlı bir şeye tanık oldunuz mu? 2014’te ortalama bir solcu en azından bir yabancı dili anlıyor, internet üzerinden ulaşamayacağı bir literatür yok, hepsi çevre, LGBT ve yeşil duyarlılığa sahip. AYÖD’lü ve Dev-Genç’li abi ve amcalarından daha donanımlı. Ama sosyalizmi Kürt ulusalcılarının masalarında meze yapmayı devrimcilik sanıp “Kürt hareketi içindeki yetmez ama evet eğilimine” destek mesajları yayımlıyorlar. Bu sefer de kafa çok büyük, gövde-kitle küçük. Bunun adı hidro sefalidir (büyük-su kafa). Not edip geçiyorum.
Artık normal bir kafa ve normal bir kitle arayışı lazım. 10 Ağustos’ta Soma’ya gidelim.
Pikniğe.
Bir amacımız yok.
Normal kafalarımızla.
* İnönü Alpat’ın sosyalistlerin seçim sürecindeki tutumlarına ilişkin Sendika.Org’da yayımlanan yazısının başlığı.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.