Kusura bakmayın Sayın Arınç, Siz mutsuzluğun iktidarısınız, biz kahkahalarımızla eşit ve özgür dünyayı inşa edenleriz. Son birkaç gündür Bülent Arınç’ın yapmış olduğu konuşma gündemimizde. Arınç yapmış olduğu konuşmada: “Nerede öyle yüzüne baktığımız zaman yüzü hafifçe kızarabilecek, boynunu öne eğebilecek, gözünü bizden kaçırabilecek iffet sembolü haya sembolü kızlarımız. İffet çok önemli. Sadece bir isim değil. Kadın […]
Kusura bakmayın Sayın Arınç,
Siz mutsuzluğun iktidarısınız, biz kahkahalarımızla eşit ve özgür dünyayı inşa edenleriz.
Son birkaç gündür Bülent Arınç’ın yapmış olduğu konuşma gündemimizde. Arınç yapmış olduğu konuşmada: “Nerede öyle yüzüne baktığımız zaman yüzü hafifçe kızarabilecek, boynunu öne eğebilecek, gözünü bizden kaçırabilecek iffet sembolü haya sembolü kızlarımız. İffet çok önemli. Sadece bir isim değil. Kadın için süstür, iffet. Erkek içinde süstür. İffetli olacak. Erkekte olacak. Zampara olmayacak. Eşine bağlı olacak. Çocuklarını sevecek. Kadın ise o da iffetli olacak. Mahrem namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak. Bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak, iffetini koruyacaksın” diyor.
AKP’nin kadın düşmanı yüzü Arınç’tan bunları duymak birçok kadını şaşırtmamış olmalı. Çok tanıdık cümleler değil mi? Daha iki yıl önce Aylin Nazlıaka’nın kürtaj tartışmasında dile getirdiği “Başbakan vajina bekçiliğini bıraksın” sözlerine karşı, Arınç “Evli bir bayan milletvekili, çocuğu olan milletvekili organını nasıl böyle açıkça konuşabilir, nasıl bundan yüzü kızarmaz” ifadesini kullanmıştı.
‘Vajina’ kelimesinden rahatsızlık duyan Arınç bu kez de kadınların kahkaha atmasından rahatsızlık duymuş. Yapmış olduğu açıklamanın ardından gösterilen tepkilerden rahatsız olmuş olacak ki hemen yeni bir açıklama daha yapıyor. Arınç bütün yüzsüzlüğüyle iki gün önceki kadın düşmanı söyleme devam ediyor ve diyor ki “O konuşmamdan bir kısım alınmış. Sadece kadınlar kahkaha atmasın dediysem akıl dışı bir iş yapmışımdır. Ama orada ahlak kurallarıyla ilgili bir konuşma yaptım. Kocasını bırakıp tatile çıkanlar, direği gördüğünde dayanamayıp direğe çıkanlar… Böyle bir hayatın içinde siz olabilirsiniz, size kızmanın ötesinde acıyabilirim.”
Evet, Arınç tam da söylediğin gibi akıldışı bir iş yaptın. Tıpkı daha önce yaptıkların gibi. Evet, Arınç yine baltayı taşa vurdun. Ne kadar toplamaya çalışsan boş. Biz anladık anlayacağımızı. Sen de bilirsin iyi tanırız seni. Ancak sen de bizi iyi tanımış olmalısın. 12 yıldır iktidarda olduğun halde boyun eğdiremediğin, diz çöktüremediğin, söz dinletemediğin tam da senin söylediğin gibi ‘iffetsiz’ kadınlarız biz. Senin ‘iffetli kızların’ olmaya hiç de niyetimiz yok.
Yıllardır gericilikten ve kadın düşmanlığından beslenen iktidarınıza tehdit olarak görebilirsin bizi. Sizin ahlak kurallarınıza göre yaşamak istemeyen kadınlarız biz. Kadınlar, sizi de iktidarınızı da iyi tanıyor. Ve sizin adınıza üzgünüm, iktidarınıza karşı mücadele etmeyi de çoktan öğrendik. Biliyoruz, korkuyorsunuz kadınların özgür olmasından, özgürce kahkaha atmasından. Çünkü farkındasınız kadınlar attığı her kahkahada özgürlüğe daha çok yaklaşmakta, erkek iktidarınızı attığı her kahkahayla bir kez daha sarsmakta.
Siz yıllardır mutsuzluğun iktidarını yaratmaya çalıştınız. 12 yıldır kadın düşmanı, gerici söylemlerinizle her gün 5 kadının katledildiği, çocuk yaşta kız çocuklarının evliliğe zorlandığı, kadınların güvencesiz ucuz işlerde çalışmak zorunda bırakıldığı, tacizin, tecavüzün meşrulaştırıldığı yasalar çıkarılan, kadının aileye hapsedildiği bir düzeni, mutsuzluğun iktidarını yarattınız. Ancak yarattığınız kadın düşmanı iktidara karşın kadınların attığı kahkahalar mutsuz iktidarınızı rahatsız etmiş olabilir. Ama kusura bakma Arınç ‘gülmeyi senden öğrenecek değiliz’. İster gülümser ister kahkaha atarız. Mutsuz iktidarınız kadın mutluluğundan tahrik oluyorsa yapabileceğimiz bir şey yok.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.