Zat-ı muhterem meşrebince kelam edince, sosyal medya tepki göstermekte gecikmedi. Bu durum çağdaş yaşamı savunanların saçlarının diken diken olmasına yetti de arttı bile. Bülent Arınç değişik bir şey söylemedi. Malumu ilan etti. “Kadınsa o da iffetli olacak. Mahrem namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak, bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak” dedi. Arınç’a ve ideolojisine göre kadının iffetini […]
Zat-ı muhterem meşrebince kelam edince, sosyal medya tepki göstermekte gecikmedi. Bu durum çağdaş yaşamı savunanların saçlarının diken diken olmasına yetti de arttı bile. Bülent Arınç değişik bir şey söylemedi. Malumu ilan etti. “Kadınsa o da iffetli olacak. Mahrem namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak, bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak” dedi. Arınç’a ve ideolojisine göre kadının iffetini korumak ve kollamak siyasal İslam’ın görev alanında.
Gerici yaşam tarzı yavaş yavaş insanların beynine zerk ediliyor. Günümüzde artık buna benzer talepler fazlaca dillendiriliyor. 4+4+4’le birlikte gerici eğitim dayatmasından sonra, işleri kolayladılar diyebiliriz. Bunun son örneklerinden birisi de Ankara’da Melih Gökçek tarafından Metro saatlerinin bir saat öne çekilmesi de sinyalizasyon sisteminin yenilenmesi gerekçe gösterilmişti. Aslında gerçek, geç saatte insanların “kızlı erkekli” sokakta dolaşmalarının önlenmesidir.Toplumun istenilen yaşam tarzına uygun davranmasını sağlamaktır.
Henüz bir şeyhülislam’ımız yok. Ama onun görevlerini yerine getirmekte pek de hevesli olan politikacılar var. Zamanı gelince bir gecede değiştirirler.
Bülent Arınç’ın bu söylemi basite alınacak bir durum değildir. Edep, ar, haya, namus kavramlarını kullanarak, kadınları zapturapt altına alma isteğini dışa vuruyor. Denetimi de erkeklere havale ediyor.
Sünni İslam’ın kuralları özgürlük, demokrasi adına hayata geçirilmeye çalışılıyor. Aslında burada dinlerin (IŞİD katliamlarında da olduğu gibi) insanlara özgürlük getirmediği de ortaya çıkıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri de dikkate alındığında, bir taşla bir hayli kuş vurulabileceklerini düşünüyorlar. Bir taraftan dayandıkları kitle tabanlarını politikleştirirken, diğer taraftan geleneksel yaşayan Anadolu kadınını manipüle etmeye çalışıyorlar.
Bu noktada CHP’ye de şunu sormak gerekecek. Laikliği gericilerden gerici bir aday göstermekle mi korumayı düşünüyorsunuz? Ekmeleddin İhsanoğlu kürtaj konusundaki düşüncelerini İslami kurallar içerisinde açıklamıştı. Malum Atatürk’ün partisi olmaktan gurur duyanlar, sosyal politikalar üretemedikleri için şimdi tescilli bir gericiden medet umar hale geldiler. Çaresizlik içerisindeki büyük bir Alevi kitlesinin bu durumu şapkalarını önlerine koyarak düşünmesi gerekmez mi?
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.