Başka bir dünya mümkün birbirimize zeytin dalı uzatırsak; şantiyeler değildir zeytinlerin vatanı! Başka bir dünya mümkün ormanlarımızı can bellersek; ormanlarımız yakıldığında can kaybımızın nice olduğunu duyumsayabilen ne azdır bizim ellerde. Başka bir dünya mümkün derelerimiz, nehirlerimiz çağıl çağıl çağladığında; HES`ler suyun canını çıkartandır, can suyumuzu, can sularımızı kurutan. Başka bir dünya mümkün kuşların ulaşım haklarına […]
Başka bir dünya mümkün birbirimize zeytin dalı uzatırsak; şantiyeler değildir zeytinlerin vatanı!
Başka bir dünya mümkün ormanlarımızı can bellersek; ormanlarımız yakıldığında can kaybımızın nice olduğunu duyumsayabilen ne azdır bizim ellerde.
Başka bir dünya mümkün derelerimiz, nehirlerimiz çağıl çağıl çağladığında; HES`ler suyun canını çıkartandır, can suyumuzu, can sularımızı kurutan.
Başka bir dünya mümkün kuşların ulaşım haklarına saygı duyarsak; can biriciklerimizin göç yollarını “insani sebeplerle” engellemek aymazlıktan öte bir zulümdür.
Başka bir dünya mümkün Sivas-Gemerek’teki doğa eseri tarihi kayalıkları insancık eseri taş ocaklarıyla katletmezsek; kayalıklarımızla kıymetlidir buralar, taş ocaklarıyla değil!
Başka bir dünya mümkün İğneada’yı termik santralle zehirlemezsek; termik santraller insan doğasına göredir, doğanın insanları hicap duyar bundan.
Başka bir dünya mümkün kedilerimizi köpeklerimizi aç susuz koymazsak kuraklıklar içinde; cümle hayvanların sıhhatinden cümlemiz sorumluyuz. Öyle sığdır ki insanın dünyası, bir hayvanı giyim eşyası olarak görebilecek rezil rüsvalıktadır, ibadet vesilesiyle katletmeyi sevap kabul edebilecek yozlukta…
Başka bir dünya mümkün balıkların yurdunun balık çiftlikleri değil ırmaklar, denizler, okyanuslar olduğunu anladığımızda; yunuslar oyuncağımız değildir bizim, sirkler doğal yaşam alanı değildir ayıların!
Doğaya kapitalizmin cümle vahşetlerini uygulayandır insan; doğayı talan ettikçe kendisi de talan olandır.
Bir ağacı bir AVM için gözünü kırpmadan kesenle bir halkı madenler için, HES’ler için yerinden yurdundan eden zihniyet aynı körlüktedir.
Suları para pul için kurutanla yurttaşların can güvenliğini cam güvenliği gerekçesiyle heder eden zihniyet aynı kıyıcılıktadır.
Mutlu halklarımız olmalı bizim; dilleri, kültürleri, özgürlükleri güvence altına alınan.
Huzurlu çoğulluklarımız olmalı sıhhatleri, ferahlıkları, sulhları güvenlik gerekçesiyle karartılmayan, can halleri, bilinçleri, mücadeleleri din gerekçesiyle, milliyetçilik gerekçesiyle soldurulmayan.
Başka bir dünya mümkün başka bir dünyaya inandığımızca, emeğimizce, vicdanımızca!
Başka bir dünya mümkün doğa içinde bir oldukça, birlik içinde doğaya bütünlendikçe; doğal hakkımızdır ve sorumluluğumuzdur başka bir dünyanın mümkün olduğunu kanıtlamak bu zulümler, yaftalamalar, bu sömürüler içinde.
İmecelerle mümkün, komünlerle mümkün başka bir dünya; direnişlerle, dayanışmalarla mümkün.
Mümkün olanı başarmak sincaplar, börtü böcek, cümle canlar, cümle halklar için; imeceler, komünler kurup cümle vahşetlere karşı bereketlendirmek iyiliğimizi, içtenliğimizi, biz’i…
Başka bir dünya mümkün!
erguraltan@gmail.com