IŞİD’in, Musul’u ele geçirmesi sonrası Şii Türkmenler kenti terk ediyor. IŞİD tehdidinden kaçanlar, Erbil’e uzanan yolda yaşadıklarına isyan ediyor. Irak’ın üçüncü büyük kenti Musul’un Sünni aşiretleri, eski Baas kadroları ve Irak Şam İslam Devleti’nden (IŞİD) oluşan intikam koalisyonunun eline düşmesinin ardından Erbil’e uzanan 80 km’lik yol üç gündür hareketli. Bir tarafta Musul’dan kaçanlar, diğer tarafta […]
IŞİD’in, Musul’u ele geçirmesi sonrası Şii Türkmenler kenti terk ediyor. IŞİD tehdidinden kaçanlar, Erbil’e uzanan yolda yaşadıklarına isyan ediyor.
Irak’ın üçüncü büyük kenti Musul’un Sünni aşiretleri, eski Baas kadroları ve Irak Şam İslam Devleti’nden (IŞİD) oluşan intikam koalisyonunun eline düşmesinin ardından Erbil’e uzanan 80 km’lik yol üç gündür hareketli. Bir tarafta Musul’dan kaçanlar, diğer tarafta zor koşullar ve IŞİD’ın “Maliki yönetimiyle bağı olanlar ve halka karşı suça karışmamış olanlar dışında kimseye dokunmayacağız, geri dönün” çağrısına uyarak Musul’un yolunu tutanlar var.
Türkiye neden bir şey yapmıyor?
Kani Kırcalı kontrol noktasında üç pikabın kasasına doluşmuş Şii Türkmen ailelere eşlik eden ve sadece ismini veren Yahya adlı yaşlı kişi elinde Kürt bölgesinde ikamet edebileceğine dair belgeyi gösterip “Oturma iznim var ama Erbil’e giremiyorum” diyerek öfkeyle konuşmaya başladı. “Şerhan’dan geldik. Necef, Kerbela ya da Bağdat’a gitmek istiyoruz. Havaalanına gitmemize izin verseler bari” diyen Yahya böyle bir zaman ancak Şii bölgelerinde güvenli olacaklarını düşünüyor. Yahya’nın oturma izni var, ama diğerlerinin yok. Erbil’e geçebilmeleri için kentten birinin himaye sunması yani kefil olması gerekiyor. Hüseyin adlı genç ise Türkiye’ye sitemkar: “Çatışmalar çıkınca kaçtık. Bağdat yolu kapalı. Burada sıkışıp kaldık. Bir Müslüman çıkıp bize kefalet versin. Türkiye hep Türkmenler kardeşimiz diyor, IŞİD bizi kesecek, Türkiye neden bir şey yapmıyor.” Erbilli bir Türkmen ise insanların korktuğunu ve kim olduğunu bilmedikleri kişilere kefil olmak istemediğini söyledi. Sohbetin ardından Şerhanlı Türkmenler geri dönüp sığınak bulma ümidiyle Kelek kasabasına yöneldi.
El Duri’nin işi
Kelek kontrol noktası ise hayli kalabalık. Türkmen asıllı Ahmet Hasan işi gereği Erbil’e gitmeye çalıştığını söylerken geldiği Bartıla ile ilgili “Orada sorun yok, Peşmerge kontrolü sağlıyor. Şii Şabakların yaşadığı Gökçeli ise IŞİD’ın elinde. Ama kimseyi öldürmediler. Sadece orada yaşayan Şiilere gidin dediler, onlar da terk etti” dedi. Musul’dan gelen Ahmed Tai ise neden kenti terk ettiği sorusuna şu yanıtı verdi: “IŞİD katliam yapmadı ama can güvenliğimiz yok. Halk Irak ordusunun hava saldırısı başlatacağından korkuyor.” Ahmet Tai kenti kimin kontrol ettiği sorusuna “Baasçılar olmadan mümkün değil. Bütün bunlar İzzet el Duri’nin işi. Hatta valiliği ele geçirdikten sonra Duri’nin fotoğrafını duvara astılar.” Duri’nin asılı resmini kendisinin görmediğini ama herkesin bu olaydan bahsettiğini kaydetti.
Kelek’ten sonra Hazır’ın kontrolü de Peşmerge’de. Peşmerge buralarda yeni durumdan pek memnun gözüküyor. Düne kadar kameralara poz vermeyen askerler caka satıyor. Biri “Mesut Barzanisbu işten memnun. Birçok yerin kontrolünü ele geçirdi. Kürt bölgesinin güvenli olduğunu da gösterdi. Burada yaşayan Türkmenlerin de Kürtlerle sorunu yok. Zaten (Başbakan) Tayyip Erdoğan da Kürtlerle bir olun diye telkinde bulundu” dedi. Bir sonraki durak Bartılla. Burası da peşmergenin kontrolünde. Hıristiyanlar yaşıyor. Yanıbaşında Yezidiler ve Hıristiyanların yaşadığı Beşika da peşmergeye emanet. Ama ortam pek tekin değil.
Musul il sınırlarına girdiğimizde ilk dikkat çeken şey sağlı sollu yol boyunca işyerlerinin kapalı olması. Sokaklarda pek insan görünmüyor. IŞİD’ın kontrol noktasına çok az bir mesafede dağılan ordudan kaçan askerlerin bıraktığı araçlar, belgeler ve askeri kıyafetler var. Peşmerge güçleri ibret vesikası olarak bu manzarayı çekmemizi ısrarla söylüyor.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.