“Ali topu at
Yanı başına düşerken bombalar
Diktatörlerin
Generallerin
Ve bütün dünya halklarının önünde
Dudağındaki kanı silip
Öp solgun gözlerini annenin
Bir daha göremeyeceğin baban için de
Koş Ali koş…”

Ah Ali, can Ali; cinsiyetçi/milliyetçi/dinsel sapkınlıklarla silahlandırmak isteyeceklerdir seni. Elin kalem tutsun, ekmek tutsun, sevgilinin elini tutsun, yoldaşının omzunu tutsun da silah tutmasın oğlum benim. Militarizm legal terörün eş anlamlısı, eş zulümlüsü, eş ölümlüsüdür! Yiğitlik sulhtadır; harpte, kinde, düşmanlıkta değil.

Gül Ali gül; resmi tarihin yalan dolanlarına, erkek/mezhep/ırkçı egemen sistemin acizliklerine, yaftalamalarına, etiketlemelerine karşı mücadele ederken, direnirken gülümsemeyi unutma e mi? Direnenlerin gülüşleri büyümeli meydanlardan mahpuslara, ovalardan dağlara doğru.

Konuş Ali konuş; dili lal olanların yerine, dillendirilmeyenlerin yerine, zehir zemberek dillerin yerine yiğitliği, kardeşliği, haldaşlığı anlat. Vatan diyeceklerdir; de ki vatanı vatan yapan candır, canı can yapan ise vicdandır. Namus diyeceklerdir; de ki namus alın teridir, eşitliktir, sulhtur. İman diyeceklerdir; de ki bizim kutsalımız özgürlüğümüzdür, vicdanımızdır gayrı.

Yaz Ali yaz;  ezilenleri, sömürülenleri, ezilenlerin birbirini nasıl ötekileştirdiklerini yaz. Dildeki, inançtaki,  kültürdeki teklik dayatmasının gerekçelerini, bundan efendilerle patronların nasıl rant kazandığını yaz.

Grevlerde olmalısın oğlum; direnişlerde, yürüyüşlerde, eylemlerde emekçilerle, ötekileştirilenlerle bir olmalısın. Sesinin duyulmaması için elinden geleni ardına koymayacaktır sistem; mücadeleni bastırmak için, direncinin, bilincinin yayılmaması için yok saymaktan şiddete, zulme kadar bin bir çeşitli çarkı döndürecektir.

İşçi katliamları hüküm sürer bizim ellerde; nefret cinayetleri, töre zulümleri, doğa talanları, yoksulluklar yayılır dalga dalga. Nerede, hangi yapıda, hangi canda heder edilme varsa, bu yozlukların üzerinin dinle, milliyetçilikle, biatla örtülmek istendiğini göreceksin. Can birliği, emek birliği, vicdan birliği oluşmasın diye, kimse  empati kurmasın diye, kimse  haldaş olmasın, kimse tohumdan fidana, fidandan ağaca büyümesin, ormana dönüşmesin diyedir bunlar.

Koş Ali koş; baba yürekli oğlum, baba/can bakışlı yoldaşım! Yurdumuz, halklarımız öz evladımızdır bizim; emekçilerimiz, cümle canlarımız öz çocuğumuzdur, derelerimiz, ormanlarımız, dağlarımız canımızdan bir parçadır.

Ali topu at; diktatörlerinin, generallerin, dünya halklarının önünde zıp zıp zıplasın topumuz. O top ki kimin elini yakarsa, kime yakar top olursa, bil ki, o sulha ırak olandır, zulmedendir, sömüren, biat eden, kör ebe olandır!

Bizim kutsalımız özgürlüğümüzdür Ali, vicdanımızdır; özgürlüğü sarıp sarmaladıkça, vicdanı  kutsadıkça çocuğumuz bellediğimiz cümle yapı ve cümle canlar, cümle halklar şen olacaktır, biz olacaktır. Emeğe, alın terine, yürek ısısına bir zeval gelmeyecektir işte o gün.

O günleri, o güzel günleri göreceğiz elbette Ali; güzel günler göreceğiz!

erguraltan@gmail.com