İstanbul’un siluetini bozan kulelere yenileri ekleniyor. Bakırköy’de Bizans kalıntılarının bulunduğu arazide 22 kat yüksekliğinde 10 kulenin inşaatına başlandı
Bakırköy sahil şeridinde Bizans kalıntılarının bulunduğu eski Sümerbank arazisine 22 kat yüksekliğinde 10 kulenin inşaatına başlandı. Üstelik bölge, İstanbul’un siluetini bozması nedeniyle mahkeme tarafından yıkımına karar verilen 16:9 kulelerinin hemen yakınında
İstanbul’un silüetini bozması nedeniyle mahkemelik olan 16:9 kulelerine benzer bir inşaat, Bakırköy’de Veliefendi Hipodromu’nun hemen önünde, sahil şeridinde başladı. Birgün’den Olgu Kundakçı’nın haberine göre, 67 metrelik 10 kulenin inşaatın başladığı eski Sümerbank arazisi, Bizans dönemine ait tescilli Hebdomon Adalet Binası ile Sayfiye Sarayı’na ait antik yapı kalıntılarının bulunduğu parselin etkileme alanı içinde yer alıyor.
Bizans kalıntılarında yükselen kuleler
Arazide Arkeoloji Müzeleri tarafından sondaj kazıları yapıldı ve M.S. 6-13. yy’a tarihlenen arkeolojik kalıntılar açığa çıkarıldı. İstanbul 1 No’lu Koruma Kurulu, açığa çıkarılan kalıntıların “Bizans dönemi yerleşiminin bilinen az örneklerinden biri olması ve komşu parsellerde yer alan kültür varlığı niteliğindeki mimari yapılarla” bağlantılı olması nedeniyle Haziran 2013 tarihinde tescilleyerek koruma altına aldı. Kazı alanında açığa çıkarılan kanal parçası ile kuyunun ise belgelenerek kaldırılmasına karar verdi. Koruma Kurulu, arazide yapılacak inşaat çalışması sırasında koruma tedbirlerinin alınmasını ve kalıntıların kent arkeolojisine kazandırılması için sergilenmesini öngören bir projenin hazırlanmasını istedi.
İnşaatın çoğu zemin altına
Ancak öngörülen 4,75 emsale tekabül eden yapılaşma ile tescillenen yapıların korunmasını mümkün görünmüyor. Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Ali Hacıalioğlu, sözkonusu emsalin deniz seviyesinde düz bir arazide zemin altının bütünüyle kullanılması anlamına geleceğini söylüyor: “Verilen ruhsata göre zemin üstünde yapılacak inşaattan çok daha fazlası zemin altına yapılacak. Yerin 12 metre derinine inilecek, zemin altında 160 bin metrekarelik inşaat öngörülüyor. Bu durumda Koruma Kurulu tarafından tescillenen yapıların korunması mümkün görünmüyor.”
Deniz seviyesinde ve Çırpıcı Dere yatağının hemen kenarında bulunan araziye yapılacak inşaatın depremsellik açısından da tehdit oluşturduğunu belirten Hacialioğlu, “Arsanın bulunduğu alan imar planlarında ayrıntılı jeolojik etüt gerektiren alan olarak planlara işlenmişken bu alanın böyle yoğun bir yapılaşmaya açılması şehircilik ilkelerine aykırı. Bölgeye getirilen konut fonksiyonuyla nüfus artışı olacak, ancak planlarda bu nüfus artışını karşılayacak sosyal donatı alanı da ayrılmamış” dedi.
İmar planıyla değer arttı
Özelleştirme kapsamında 2004 yılında Doğa Madencilik’e 44 milyon dolara satılan arazi için 2012 yılında onaylanan imar planına göre turizm tesisleri için 2,5 emsal, turizm ticaret alanı için 2 emsal, ticaret ve konut alanı için 1 emsal verildi. Arazinin değeri satış ertesinde yapılan imar planıyla 650 milyon doları buldu.
Sendika.Org