Başbakan haklı: Atanmışların seçilmişler üzerindeki tahakkümü son bulmalı… “Eski Türkiye”deki gibi öyle apoletine, cüppesine güvenen, halkın oyuyla seçilmişvekillere, başvekillere ayar verememeli.. Kendine güvenen, sandığa gelmeli. *** Ben bunu desteklerim desteklemeye de… Fiiliyattaki manzara bunun tam tersi: AK Parti kampında Başbakan’ın “Kahrolsun atanmışlar” başlıklı atarını dinleyenlerin tümü atanmışlardan oluşuyordu Başbakan seçim öncesi odasına kapanmış ve önünde yazılı isimlerin üzerine “Bu iyi çocuktur, olsun; bu aksidir, olmasın” diye artı-eksi koymuştu. […]
Başbakan haklı: Atanmışların seçilmişler üzerindeki tahakkümü son bulmalı…
“Eski Türkiye”deki gibi öyle apoletine, cüppesine güvenen, halkın oyuyla seçilmişvekillere, başvekillere ayar verememeli..
Kendine güvenen, sandığa gelmeli.
***
Ben bunu desteklerim desteklemeye de…
Fiiliyattaki manzara bunun tam tersi:
AK Parti kampında Başbakan’ın “Kahrolsun atanmışlar” başlıklı atarını dinleyenlerin tümü atanmışlardan oluşuyordu
Başbakan seçim öncesi odasına kapanmış ve önünde yazılı isimlerin üzerine “Bu iyi çocuktur, olsun; bu aksidir, olmasın” diye artı-eksi koymuştu.
Onlar da milletvekili olmuştu.
Çoğu, bakan olduğunu da radyodan duymuştu.
Hangisinin partide eleştiri yaptığını, farklı bir görüş serdettiğini, Meclis’te grupkararına itiraz ettiğini gördünüz?
Başbakan’ın apoletsiz askerleri…
Atanmışlar heyeti…
***
Ya “atanmış” olmakla suçlanan Türkiye Barolar Birliği Başkanı?
Asıl seçilmiş olan o…
Baroya kayıtlı avukatlar, avukatlıkta en az 10 yıl kıdemli üyeler arasından gizli oylaikişer delege seçerek birliğin en yüksek organı olan Genel Kurul’u oluşturuyor.
O Genel Kurul da kendi üyeleri arasından gizli oyla başkanı seçiyor.
Metin Feyzioğlu geçen yılın Mayıs’ında 80 bini aşkın avukatı temsilen, 79 barodan447 delegenin katıldığı Genel Kurul’da, oyların yarıya yakınını alarak başkan “seçildi.”
“Atanmış” mı dediniz?
***
Kimin “atanmış” olduğunu hatırlatalım: Haziran 2012’de Danıştay’a başkanseçilecekti.
13. Daire Başkanı Nevzat Özgür başkanlığa adaydı.
Başbakan, Adalet Bakanı’nı arayıp “Bu adamı tanıyor musun” diye sordu.
Adalet Bakanı aynen şu cevabı verdi:
“İyi birisi olduğu söyleniyor, olumsuz değil. Ama onun şu anki dairesi, hükümete ilişkin bütün imtiyaz sözleşmelerinin itirazen gittiği kritik bir daire… Nevzat’ın bunun (başkanlık yarışının) dışında kalması gerek…”
Başbakan oracıkta “atama”yı yaptı:
“Tamam işte… Kendisiyle görüşün. ‘Ben Zerrin Hanım lehine çekiliyorum’ desin,dairenin başında kalsın.”
Zerrin (Göngör) Hanım’ı bildiniz değil mi?
Son polemikte Feyzioğlu’nu ayıplayıp Başbakan’a hak veren Danıştay başkanı…
Ona “seçilmiş” diyoruz; Feyzioğlu’na “atanmış…”
***
Yargıya doğrudan müdahale anlamına gelen ve anayasal suç olduğu bilinen bukonuşma, dinleme kayıtlarında var.
Başbakan, o kayıtları yayınlayanları yargılatmak istiyor.
Aslında kayıtları yayınlayanların değil, yargıya müdahale edenin yargılanmasıgerektiğini biliyor; onu önlemeye çalışıyor.
“Cadı avıysa cadı avı” diyebilmesi ondan…
O yüzden, meseleye “seçilmiş” ile “atanmış” diye değil, “sinirlenmiş” ile “azarlanmış”diye bakmak daha doğru galiba..
Sinirlenenlerin, azarlananlar üzerindeki tahakkümü, daha acil bir tehlike arz ediyor çünkü..
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.