2000 ve 2014’te fotoğrafta yer alanlar çağımızın azizleridir. Ortaya bedenlerini koydular. Ortaya bedenlerimizi koyarak bu iki fotoğraftaki azizlerin tarihi buluşmasını sağlamalıyız – Yukarıdaki fotoğrafların farklılıklarından çok benzerlikleri var. Bu benzerliklerin en başat olanı herhalde her ikisinin de kapitalist devlet terörü olmasıdır. – Devlet denilen yapının birbirini tamamlayan kurumları olarak onun iktidar partisine hatta partinin liderine […]
2000 ve 2014’te fotoğrafta yer alanlar çağımızın azizleridir. Ortaya bedenlerini koydular. Ortaya bedenlerimizi koyarak bu iki fotoğraftaki azizlerin tarihi buluşmasını sağlamalıyız
– Yukarıdaki fotoğrafların farklılıklarından çok benzerlikleri var. Bu benzerliklerin en başat olanı herhalde her ikisinin de kapitalist devlet terörü olmasıdır.
– Devlet denilen yapının birbirini tamamlayan kurumları olarak onun iktidar partisine hatta partinin liderine olan sosyal tepki anlamlıdır fakat unutulmaması gereken bu yapı ve organizasyonun parti ve lider bağımlılığı olmadığıdır. Nitekim 2000 yılında ilk terörün planlayıcısı sosyal demokrat bir bakandır.
– 19 Aralık’ta işçi sınıfı öncülerinin sadece tutsak tutulmasının yeterli olmadığı düşünülmüş olmalı ki tutuldukları tabutluklarda kıyıma tabi tutulmuşlar. O tarihte Soma’da acaba kaç işçinin bu operasyondan haberi vardı. Ya da ölen işçiler arasında vardiya sonrası evlerinde yahut kahvelerde devletin anarşist avına destek naraları atılmış mıydı. Oysa nereden bilebilirlerdi aynı devletin 13 Mayıs 2014’te kendileri için aynı sonu hazırladığını; ikinci “hayata dönüş operasyonunun” kendilerinin başına geleceğini…
– Nereden bileceklerdi, daha dün Başkan yaptıkları Maden İş Sendika Şube Başkanını tartaklayıp, “şirketin köpeği” diyeceklerini ya da TC Başbakanı’nın arabasını tekmeleme cesareti gösterebileceklerini.
– Nereden bileceklerdi, televizyondan izledikleri “ünlü sanatçı”ların ta Soma’ya kadar gelip bir daha bu acıların yaşanmaması için kameralı şok baskın yapacakları sözünü vereceklerini.
Şu anda toplumun her kesiminden yakında sönümlenecek ve kısa sürede unutulacak destek mesajları devam etmekte. Hiçbirisinin derdi de işçi sınıfının kurtuluşu değil. Hatta mümkünse olmasın da diye düşünüyorlar. Soma her şeyin farkında. Girdikleri madenin güvenli olmadığını, olay öncesi bilinip alınmayan önlemleri, sendikanın patron sendikası olduğunu, şirketin iktidar partisi ile olan organik ilişkileri. Şimdi de bireyin eylem yoluyla, kendinde sabit olanı olumsuzlayıp, kendini aşması gerektiğini öğrendiler.
2000 ve 2014’te fotoğrafta yer alanlar çağımızın azizleridir. Ortaya bedenlerini koydular. Ortaya bedenlerimizi koyarak bu iki fotoğraftaki azizlerin tarihi buluşmasını sağlamalıyız. Bu iş sanatçılara bırakılmayacak kadar ciddidir.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.