Yarın yerel seçimler var. Türkiye’de bugüne kadar görülmemiş tuhaflıkta bir kampanyayı geride bıraktık. “Darısı önümüzdeki seçimlere” deyip, işimize bakalım. Şimdi size birkaç soru soracağım. Kira ve faturalarınızı sorun yaşamadan ödeyebiliyor musunuz? Evinizi istediğiniz kalitede ısıtabiliyor musunuz? Beklenmedik şekilde ortaya çıkan harcamaları karşılayabiliyor musunuz? Her iki günde bir et, balık ya da protein eşdeğeri gıdalar yiyebiliyor […]
Yarın yerel seçimler var. Türkiye’de bugüne kadar görülmemiş tuhaflıkta bir kampanyayı geride bıraktık. “Darısı önümüzdeki seçimlere” deyip, işimize bakalım.
Şimdi size birkaç soru soracağım.
Kira ve faturalarınızı sorun yaşamadan ödeyebiliyor musunuz?
Evinizi istediğiniz kalitede ısıtabiliyor musunuz?
Beklenmedik şekilde ortaya çıkan harcamaları karşılayabiliyor musunuz?
Her iki günde bir et, balık ya da protein eşdeğeri gıdalar yiyebiliyor musunuz?
Evinizden uzakta, bir haftalık tatilin masrafını karşılayabiliyor musunuz?
Size tamirhaneleri dolaştırmayan bir arabanız var mı?
Evinizde bir çamaşır makinesi var mı?
Haberleri, sevdiğiniz diziyi ya da filmi izleyebildiğiniz bir televizyonunuz var mı?
Bir telefonunuz var mı?
Hanelerin yüzde 60’ı “ciddi” parasızlık çekiyor
Bu sorulardan en az dördüne “evet” yanıtı verebiliyorsanız hadi yine iyisiniz… Türkiye’de yaşayan insanların yüzde 60’ından daha iyi durumdasınız. Avrupa Birliği İstatistik Bürosu diyor ki: “Bu dokuz sorunun en az dördünü ‘evet’ diye yanıtlamayan bir hanenin ‘ciddi finansal sorunları’ var demektir.”
Türkiye’nin resmi veri üreten en büyük kurumu Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu soruları tüm nüfusu temsil eden kesimlerden vatandaşlara sordu.
Nüfusun yüzde 59.2’si bu soruların dört tanesine birden “evet” yanıtını veremedi. Bir başka deyişle, yüzde 60’a yakın bir kesim bu sorulardan en çok üç tanesine “evet” yanıtını verebildi.
Bu kesim içinde, soruların hiçbirine “evet” diyemeyenler olduğu gibi, birine, ikisine ya da en çok üçüne evet diyebilenler bulunuyor.
Tatil yapmak, kışın evini ısıtabilmek lüks
Peki, evet yanıtı hangi sorularda yoğunlaştı sizce? Doğru yanıtı, biraz da kendi durumunuza bakarak çok düşünmeden verdiğinizden eminim.
Sizin de tahmin ettiğiniz gibi, evet yanıtlarının tamamına yakını son üç soruya geldi. Nüfusun yüzde 60’lık kesiminin en çok, çamaşır makinesi, televizyonu ve telefonu var.
Bunların hiçbirine sahip olmayan da var, yalnızca televizyonu olan, televizyon ve çamaşır makinesi olan ya da televizyon ve telefonu olanlar var.
Diğer seçenekler mi? Bırakın tatil yapmayı, bir araba sahibi olmayı, evini ısıtabilmek dahi oldukça önemli bir lüks Türkiye’de.
5.7 milyon kişi tuvaletsiz evlerde yaşıyor
Türkiye’de “kirayı aksatmadan ödeyebilenler sınıfı”ndan olmak da ayrıcalık. Bir gün kurufasulye ya da kapuska yedikten sonra ertesi gün et ya da balık yemek de oldukça lüks elbette.
Tüm bunlar ziyadesiyle lüks sayılıyor; çünkü yoksulluk diz boyu. TÜİK’in daha önce yayımladığı Nüfus ve Konut Araştırması’nın sonuçları da çok çarpıcı.
Bu verilere göre Türkiye’de hanelerin yüzde 7.5’inde “tuvalet yok.” Bu oran, toplam 1.5 milyon hane halkının tuvaletsiz olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de ortalama, 10 hane başına 38 nüfus kişi düştüğüne göre; 5 milyon 700 bin kişi tuvaletsiz evlerde yaşıyor demektir.
Evet, yarın yerel de olsa seçim var. Bakalım yarın oylar “Hırsızlardan hesap soracağım” diyenlere mi, “Evine tuvalet yaptıracağım” diyenlere mi gidecek?