Akşam üzeri eve gelen ısrarlı bir telefon… Meğer Türk Telekom’dan sabit telefon hattı olan abonelere müjdeli bir duyurunun ilanı imiş… Ve “montaj” olmadığından emin olduğum bir ses şu kelimelerle arz etti: 7 Mart 2014 Cuma günü saat 13.30’da AKEPE Eskişehir Odunpazarı mitingine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da katılacakmış ve biz sevgili Türk Telekom aboneleri, Eskişehir […]
Akşam üzeri eve gelen ısrarlı bir telefon…
Meğer Türk Telekom’dan sabit telefon hattı olan abonelere müjdeli bir duyurunun ilanı imiş…
Ve “montaj” olmadığından emin olduğum bir ses şu kelimelerle arz etti: 7 Mart 2014 Cuma günü saat 13.30’da AKEPE Eskişehir Odunpazarı mitingine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da katılacakmış ve biz sevgili Türk Telekom aboneleri, Eskişehir halkı sıfatıyla bu açık hava toplantısına davetliymişiz…
Hayırlısı dedim kendimce. Ahizenin diğer ucundaki nazik, mekanik ses tonuyla doldurulmuş “tape” kaydını usulca ve mevzuata uygun bir şekilde dinledikten sonra telefonun kırmızı düğmesine basıverdim. (Maazallah sertçe kapatır ve Topkapı sarayı eşrafının bu nazik davetine icabet ederken adabı muaşeret kaidelerine riayet etmezsem, “benim halim nice olur!” diye düşündüm ve Şehzade Bilal’in bir an olsun heyecanlı ve çok muhteşem yüzyıldaki akibeti geldi hatrıma)
Münasebetsiz bu telefonla şeytanın aklıma düşürdüğü sorular da var elbet (Evde paralel telefonumuz yok ama şeytanın paralelliğinden kuşku duyuyorum)
– Evvela bir siyasi partinin miting duyurusunu yapan Türk Telekom adlı şirketin bu hizmetine mazhar olan, bu kıymetli telekomünikasyon hizmetinden istifade eden bir başka siyasi parti veya aday şehrimizde mevcut mudur?
– Bir ikinci sual; bu kadim şehre daha önceleri de teşrif etmiş başvekilimizin bu ziyareti vesilesiyle yapılan harcamalar; partinin bütçesinden mi veyahut devlet bütçesini harcama yetkisine sahip hükümet ödenekleri ve fonlarından mı karşılanmaktadır?
– Türk Telekom şirketinin yaptığı on binlerce arama, GSM operatörleri üzerinden yarından başlayarak cep telefonu abonelerine yollanacak SMS sağanağı, hatta kamu araçlarının (resmi hizmete değil, AKEPE hizmetine tahsis edilmiş) seferberlik ruhu içindeki “yeni istiklal harbi” yürüyüşü için oluşturacakları ulaştırma korteji masrafları hangi bütçeden karşılanmaktadır?
– Seçim propagandalarında “Eskişehir’in evladı” olma iddiasına sahip Harun Karacan(diğer partilerin adayları cami avlusunda veya karakol bahçesinde bulunmuş gibi) saygın bir işadamı, Karacan Şirketler Grubu yönetim kurulu başkanı, Eskişehir Ticaret Odası başkanı, AKEPE Büyükşehir belediye başkan adayı sıfatlarından hangisiyle bu seçim harcamalarına sponsorluk etmektedir? (Bu soruyu Odunpazarı Sazova mevkiinde yapılmakta olan yeni stadyumun üzerinde yükseldiği kıymetli gayrimenkulün tapu sahibine ithaf ediyorum, o kendisini bilir)
– Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı’nın kamuoyunda tartışmalı olan yetkilerinin uzatılması ve harcama yetkisinin oldukça geniş tutulmasında 30 Mart öncesinde hükümetin ve dolayısıyla AKEPE Eskişehir teşkilatının seçim çalışmaları da bir unsur olarak dikkate alınmış mıdır?
– Nasip olur, Cuma günü aynı saatlerde Odunpazarı civarına yolum düşerse önceki mitinglerden aklımda kalan bir sahnenin yeniden gözümün önünde canlanıp canlanmayacağını merak ediyorum; Emirdağ, Bozüyük, Bilecik, Kütahya, Sivrihisar ve çevre ilçe-köylerden gelen otobüslerin miting alanına gelmesine vesile olmuş araçların ‘ak’lı ‘kara’lı plakalarına, o gün miting alanına resmi yazıyla ve amir talimatıyla getirilmiş kamu işçisi ve memurların icbari coşkusuna, okulların tatil edilmesi pahasına meydanlara intikal ettirilmiş kıta birliklerinde görev alacak öğrencilerin gözlerinin içine bakacağım. Bir “uzun adam”ı ve onun “ustalık” hikayelerini dinlemeye gelen binlerce insanımıza fitre/zekat ruhuyla, yoksul reayaya dağıtılmış lütuflu kumanyalardan birisine yüz sürmeye çalışacağım.
İtiraf etmeliyim, eve gelen telefon ürküttü beni…
Çünkü cuma günü Odunpazarı’nda bir siyasi partinin mahalli idareler seçimi öncesindeki adaylarını ve yerel politikalarını anlattığı bir miting olmayacak. Eskişehir’in tamamında fiili sıkıyönetim rejiminin ilan edileceği, ana caddelerde park yasağının uygulanacağı, kamu personelinin kolluk kısmında izinlerin kaldırılacağı, diğer kısmında kamu hizmetlerinin fiilen askıya alınacağı, güvenlik gerekçesiyle siyasi parti-sendika-kitle örgütü-derneklerin çapulcu kısımlarında paranoyakça önlemlerin alınacağı, hızını alamayacak emniyet yetkililerinin miting öncesi tedbir gözaltıları yapacağı bir kara gün yaşanacaktır. (Milli İradenin tecelli edeceği günlerden birisi daha)
Resmi yalanların resmi ağızlardan tekrarı
Bütün olacakların ne adına yapılacağını da söyleyelim: Kendilerine karşı komplo-tezgah kurulduğu iddia edilen bir şebekenin bir başka montajcı şebeke hakkında yapacağı propagandanın güvenliğini sağlamak ve 12 yıldır söylenegelmiş resmi yalanların resmi ağızlardan bir kere daha tekerrür edilmesini sağlamak.
Eskişehir Odunpazarı mitingi, ilk defa Türk siyasi tarihinde iki ayrı siyasi İslamcı grubun çekişmesine şahitlik ettiğimiz bu kutsi zamanlarda; paralel-montaj-hırsızlık-rüşvet-tape-cemaat-‘Alo Fatih’lerin gölgesinde ve yaşayan bir Başvekil’in artık yaşamayan bir eski Başvekil Menderes’in biyografisine sığınarak, sesi birkaç perde düşse de aynı bağırganlıkla yapacağı konuşmalara sahne olacak.
Biliyoruz ki halk iradesinin hiçe sayıldığı, halka zulüm-ölüm-yoksulluk dışında hiçbir şey vaat edemeyecek olan hakim grupların sofrasında Türkiye siyaseti yeniden tahkim edilirken, emperyalist merkezlerden talimat almadan, ne sandıkla gelmiş 61. Hükümet ne de onun uğursuz suretinden başka hiçbir şey olamayacak ‘paralel’i kıpırdayamaz bile.
Egemen sınıfların nerede kiminle saf tutacakları kavgasından başka bir şey olmayan bu it dalaşında safımız bellidir; adaletin tesisi, işkence ve katliamların sorumlularının cezalandırılması, insanlık onuru, halk demokrasisi, kar hırsına kurban edilmemiş ve doğal dengesine müdahale edilmemiş bir çevre, içilebilir parasız su, eşit yurttaşlık, ülkemizde ve bölgemizde barış içinde kardeşçe bir arada yaşayan halklar, daha çok F tipi, L tipi hapishane değil daha çok okul ve hastane, parasız ve anadilde eğitim, güvenceli iş, eşit işe eşit ücret, parasız sağlık ve gerici-cinsiyetçi-ezberci içeriğinden kurtarılmış bir eğitim seferberliği, güvenli gelecek…
Son sözümüz; AKEPE’ye ve telefon şirketlerine: Bizi aramayın, uzun haziran sıcağından beri sokaklardayız hala.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.