Allah aşkına siz üzülmeyin ya! Bir dakika durun ve üzülmeyin!

Sizin üzüntülerinize, taziyelerinize hiç mi hiç ihtiyacımız yok! Ne olur bir dakika durun ve susun! Susmasını bilin! Doğru bildiğiniz bir şey olsun ya!

Her şeyin en doğrusunu siz bilirsiniz!

Protesto gösterilerinin “elbette doğru” olmadığını siz bilirsiniz!

“Elbette orada olay anında cereyan etmiş bir hadise”[1] olduğunu siz bilirsiniz! Çünkü hadiseyi yapan sizsiniz! 15 yaşındaki çocuğu öldüren sizsiniz, sensin ey “bakan elvan!”

Bunun “sağduyu içerisinde” karşılanması gerektiğini siz biliyorsunuz, sen biliyorsun ey “bakan elvan!” Senin de evlatların varmış ey bakan, hiç ekmek almaya giderken vuruldular mı? İşte, başına gelseydi bilir miydin acaba “sağduyu içerisinde” kalmak nedir?

“Elbette üzücü bir hadise ama bunu illegal bir takım gösterilerle, vatandaşlarımızı rahatsız eden geçmişte de yaşadık” diyen sizsiniz “ey bakan elvan.” Legal bir takım gösterilerle 15 yaşındaki çocukları öldüren sizsiniz “ey bakan”, neymiş illegal gösterilerle mallarınız mülkleriniz zarar görmüş konuşuyorsunuz boş boş! Bir insandan bahsediyoruz burada hem de 15 yaşında 16 kiloyla ölüme gitmiş bir çocuktan “ey bakan.” Ama yine de doğruyu “elbette” siz bilirsiniz! Legalle insan katletmeyi çok iyi biliyorsunuz be bakan!

Bir de kendi ağzınızla kendinizi ele vermesini de çok iyi biliyorsunuz! Akıllısınız o yüzden herhalde! Elbette legal dediğiniz şey yani yasalarınız insanı korumak için değil mallarınızı mülklerinizi korumak için varlar! Nasıl da bilemedim derdinizi! Bir insan canı hele de 15 yaşındaki bir çocuğun canı nedir ki, “elbette” mallarınız kadar ağır değil ağırlığı!

“Demokrasinin yol ve yöntemlerini” de siz biliyorsunuz “ey bakan elvan.” Demokrasinin yol ve yöntemleriyle daha kaç canı almayı düşünüyorsunuz karar verdiniz mi, daha ne kadar annenin, babanın, ailenin, kardeşin canını yakacaksınız polisinize bildirdiniz mi! Demokrasiniz ne diyor bu konuda! Aman geç kalmayın!

Vay be siz “çok önemli bir demokratikleşme alanında gelişme kaydetti”niz. Doğrusunuz be “bakan elvan” doğayı katletmekte, kendiniz için yasalar çıkarmakta, hırsızlıklar, soygunlar yapmakta, kendinizi bu hırsızlıklardan sıyırmak için paraleller uydurmakta, kimyasallarla insanları kanser yapmakta (böylece bilime de baya katkı sağladınız demedi demeyin ha!), insanların özgürlüklerini kısıtlayabildikçe kısıtlamakta, barış sürecini savaş sürecine sürüklemekte, oy çalmakta, şehirleri betonlaştırmakta, AVM hırsı peşinde koşmakta, gayet başarılı oldunuz, eğer buysa demokratikleşmekten kastınız on kere BRAVO! Biraz da Türkçe’n güzel olsa daha neler başaracaksın kim bilir!

“Dolayısıyla bunun yol ve yöntemi de yasalar çerçevesinde ne yapılacaksa yasalar çerçevesinde yapılmalı” değil mi ya biz neden hiç yasaları düşünmedik, sanırım hepimiz SALAĞIZ ve tek bir akıllı var o da “bakan elvan” ve yandaşları! Tabi ya yasalar, halk için yapılmış, halkı düşünen ve halkın haklarını koruyan KOCA BİR YALANLA düzenlenmiş yasacıklar! Senin bahsettiğin o yasalar var ya kaç masum insanı hücrelere tıkıyor ne işkenceler yaptırıyor içerde biliyor musun! Yasaların en doğrusunu da siz bilirdiniz değil mi ya! Salaktım ya ben hani o yüzden bilemedim pardon!

Biz yasaların kimler için olduğunu çok iyi biliyoruz “ey bakan Elvan.” Yasalar dediğin var ya o legal dediğin şey kaç can aldı haberin var mı “ey bakan.”

Ya biraz insanlık olsun, yüce “Rabbinizin” ihsan ettiği aklı kullanın, olmaz mı! Ben öyle yapıyorum; Darwin’e göre kullanılmayan uzuvlar yavaş yavaş körelirmiş aman dikkat! Ay doğru ya bilim de neyin nesiydi sizin için! Tekrar pardon!