Denizli’deki Gezi Davası’nda beraat kararı veren hakim kararın gerekçesinde Nazım Hikmet’lerden Berkin Elvan’lara geldi, AKP’ye demokrasi dersi niteliğinde bir metne imza attı
Denizli’deki Gezi Davası’nda beraat kararı veren hakim kararın gerekçesinde Nazım Hikmet’lerden Berkin Elvan’lara geldi, AKP’ye demokrasi dersi niteliğinde bir metne imza attı
Denizli 7. Asliye Ceza Mahkemesi, Haziran İsyanı’nda katılan 8 direnişçi hakkında tarihe not düşülecek bir beraat kararına imza attı. Hakim Haki Öncü, kararın gerekçesinde Berkin Elvan’dan Nazım Hikmet’e kadar uzandı, demokrasi ve insan haklarına ilişkin ders niteliğinde bir metin çıkarmış oldu. İfade özgürlüğünün en temel hak olduğunun altını çizen Öncü, “Ayakta duranı, oturanı, yürüyeni, tencere tava çalanı, ışık yakıp söndüreni tehdit, tehlike olarak görmek, sesini kesmem için mücadele etmek, bırakın ilerisini demokrasi ile bağdaşmaz” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’de farklı düşünen ve tehlikeli olarak görülen kişilerin ölümleri sonrasında değerlerinin anlaşıldığını, hatta bazılarının mezarlarının yurtdışından Türkiye’ye getirilmek istendiği hatırlatılan kararda şöyle denildi:
Yaşanan darbe sonrasında 17 yaşında farklı düşünüyor diye asılan Erdal Eren’in ardından yazılan ‘Son Bakıştaki O Gözler Kaldı Aklımızda’ şarkısını dinler, farklı düşündüğü için rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’na Mamak Cezaevi’nde yapılan işkenceleri dile getirdiği ‘Üşüyorum’ şiirini okudukça yapılan zulümlere yanar, farklı düşünüyor diye yazar Sabahattin Ali’yi Istıranca Dağları’nda öldürdüğümüze yanar, farklı düşündüğü için ülkemizden kaçmak zorunda kalan Nazım Hikmet’leri, Ahmet Kaya’ları başka ülkelerdeki mezarlarında ziyaret eder, çiçek bırakır Fatiha okur, son olarak da Gezi Parkı protestoları sırasında polis memurları tarafından atılan gaz bombasının başına isabet etmesi sonucu 268 gün komada kalan 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın ölümüne yanar dururuz. Anadolu’nun kilimi gibi, motiflerdeki renkler gibi farklılıklardan güzellik doğar. Ülkemizde son 30 yıldır yaşanan terör sonrası terörü destekleyen bir etnik gruba dahi olgunlukla eli uzatan, kucak açan devletimizin, aynı olgunluğu farklı gruplara da göstermesi gerekir… Ayakta duranı, oturanı, yürüyeni, tencere tava çalanı, ışık yakıp söndüreni tehdit, tehlike olarak görmek, sesini kesmem için mücadele etmek, bırakın ilerisini demokrasi ile bağdaşmaz.
‘Kimyasalla cezalandırılma amaçlanıyor’
Cumhuriyet savcıları tarafından yapılması düşünülen operasyonlarda bile valinin onayının alınması girişimlerinin demokrasi ve hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacağı belirtilen kararda, TOMA’ların itfaiye araçlarından daha fazla su kullandığı günler için “Sıkılan suyun da insan için zararlı olacak kimyasal madde ile karıştırılmış bir su olması, gösteri yapmaya çalışan vatandaşların direkt meydanlarda sıkılan kimyasal sularla cezalandırılmasının amaçlandığı bir gerçektir” denildi.
Karar, “Yasal olan mı adil olan mı” başlığı altında adil olmak gerektiği dile getirilerek beraat verildiği ile noktalandı.