Kiev Maidan’daki (Bağımsızlık Meydanı) muhalifler kendilerini ‘Ulusal Ukrayna Organizasyonu’na dayandırıyorlar. Bu organizasyonun milisleri II. Dünya Savaşı yıllarında on binlerce Yahudi ve Polonyalı katletti. Ukrayna’daki kitlesel protestolar batılı medya ve hükümetleri tarafından umumiyetle, Demokratik-Avrupai Değerler olarak sunuluyor. Esasında birçok eylemci bu kategoriye alınabilir. Ama onların sürdürdüğü tarih algısı demokratik Avrupa ile bir ilgisi yok. Bilakis daha […]
Kiev Maidan’daki (Bağımsızlık Meydanı) muhalifler kendilerini ‘Ulusal Ukrayna Organizasyonu’na dayandırıyorlar. Bu organizasyonun milisleri II. Dünya Savaşı yıllarında on binlerce Yahudi ve Polonyalı katletti.
Ukrayna’daki kitlesel protestolar batılı medya ve hükümetleri tarafından umumiyetle, Demokratik-Avrupai Değerler olarak sunuluyor. Esasında birçok eylemci bu kategoriye alınabilir. Ama onların sürdürdüğü tarih algısı demokratik Avrupa ile bir ilgisi yok. Bilakis daha çok alttan alta faşist bir harekete eski gücünü kazandırma çabası.
‘Ukrayna’ya saygı/şeref, ‘Kahramanlara saygı/şeref ’ bu söylemi bu aralar gösterilerde bulunan Ukraynalıların olduğu her tarafta duymak mümkün. O, 1941 yılında oluşan Ukrayna Ulusalcılar/Milliyetçiler Organizasyonu (Organization of Ukrainian Nationalists -OUN) sloganıydı da. Kiev’de, Bağımsızlık Meydanı Maidan’da OUN’un kırmızı-siyah bayrakları her yerde. Göstericilerden bu organizasyonu hiç tanımayanlar olduğu gibi bazıları da savaş döneminde bağımsız-demokratik bir Ukrayna için mücadele vermiş bir organizasyon olduğuna inanıyor.
Tam da Neo-Faşistlerin istediği bir vakitte yardımlarına yetişen büyük, ağır sonuçlar doğuracak bir yanılsama. Maidan Meydanı’nda hazır bulunan Swoboda (Özgürlük) partisi için OUN ve onun uzun süre liderliğini yapmış Stepan Bandera tarihsel öncüler. OUN faşist bir organizasyondu ve bu organizasyonun milisleri ikinci dünya savaşı yıllarında batı Ukrayna’da onbinlerce savunmasız insanı (özellikle Polanyalı ve Yahudi) katletti. Örgüt, yer, durum ve zamana göre farklı vesilelerle Nazilerle hareket etti.
OUN 1929 yılının şubat ayında Viyana’da kuruldu. Hedefi tek ırka dayalı bağımsız bir Ukrayna kurmaktı. Varlık gösterdikleri tek yer ama batı Ukrayna, tam olarak Doğu Galiçya ve I. Dünya Savaşı sırasında Polonya tarafından alınan Volhinya oldu. Suikast uyguluyor ve boykot eylemleri gerçekleştiriyorlardı. Amaçladıkları ülkeye Naziokratija, yani ulusun egemen olduğu devlet diye tanımlıyorlardı. Tarihçi Fransizka Bruder bir çalışmasında bu organizasyon hakkında şunları yazıyor: ‘Ukrayna’yı cebren almak ya da ölmek!’ ‘Ukrayna Ulusalcılar Organizasyonu (UON) 1929-48’. Temel ulusalcı-faşist koordinatları şunlardı: ‘Ulus en yüce değerdir, radikal Anti-Komünist, Anti-Semitik ve Polonya karşıtlığını temel alan ırka özgü ulus anlayışı.’ Ayrıca terörü politik mücadelenin aracı olarak kullanmaktan yanaydı. Örneğin OUN, Mussolini modelini kendisine örnek olarak almıştı.
Hedeflerine ulaşmak için ülkeyi işgalcilerden tümüyle temizlemeliydiler. Her bir etnisite homojen bir grup olarak düşünülüyordu ve içindeki farklı sosyal konumlarına rağmen bir etnik yapıya ait tüm kesimler bu uygulamadan nasibini aldı; Polanyalılar, Yahudiler ve diğer ötekiler. Ukraynalı milliyetçiler, yeni bir Ukraynalı yaratmak için OUN 44 hayat kuralı koymuşlardı. Herşeyden önce sonsuz bir itaat, her an savaşa hazır olma, kayıtsız şartsız emre tabii olma: Emir verildiğinde bir savaşçı babasını, kardeşini ya da en yakın arkadaşını öldürmekte tereddüt etmemeliydi. Örneğin 40. Kural şunu emrediyor: Ulusunun ırksal bir saflığa kavuşması için, aileni koru, dışarıyla iletişimini kes. Yabancı ile evlilik ulusa ihanet ile eş tutuluyordu.
[20 Şubat’ta Die Jungewelt’te yayımlanan Almanca orijinalinden A. H. Cetecu tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.