Herkes gibi sosyal medyadan haber aldık birkaç gün öncesinden, 8 Şubat 2014 saat 19.00’da Sevinç’in önünde “internetime dokunma” eylemi var. Öncesinde TKP’nin önünden geçiyoruz. Ama herkes TKP’nin balkonunda. Aşağıya inen yok. Biraz sonra gelirler diyoruz ki, olaylar gelişiyor. Öncelikli ve önemli not: TKP’ye dair tespit sadece önünden geçtiğimiz için, eleştiri değil okuyacaklarınız. Sevinç Pastanesi önünde […]
Herkes gibi sosyal medyadan haber aldık birkaç gün öncesinden, 8 Şubat 2014 saat 19.00’da Sevinç’in önünde “internetime dokunma” eylemi var. Öncesinde TKP’nin önünden geçiyoruz. Ama herkes TKP’nin balkonunda. Aşağıya inen yok. Biraz sonra gelirler diyoruz ki, olaylar gelişiyor.
Öncelikli ve önemli not: TKP’ye dair tespit sadece önünden geçtiğimiz için, eleştiri değil okuyacaklarınız.
Sevinç Pastanesi önünde saat 19.00’da sadece Mücadele Birliği-DÖB okurları bir eylem yapıyor. Ancak başka kimse yok.
Bekliyoruz, Kıbrıs Şehitleri’nin liman tarafından mı kitle gelecek diye. Bazen öyle olur, kitle Kıbrıs Şehitleri’ni inlete inlete eylemi müjdeler. Ama gelen yok, giden yok.
Bu sırada Evrensel Muhabiri Metehan ile karşılaşıyoruz. Selam sabah faslı kısa bitiyor.
– Neden kimse yok Metehan?
– Çağrı yok ki?
– Nasıl?
– Mücadele Birliği’nin bir çağırısı var ama onun dışında, İstanbul’daki gibi bir çağrı yok.
O sırada Metehan’ın bir arkadaşı selamlaşmaya geliyor. Ve tespiti gömüyor.
– İzmir’de eylemler komediydi, şimdi parodiye döndü.
Sohbet sürerken de bekliyoruz, eylem devam ediyor, kimse yok, ama kimse yok: HDP’sinden ESP’sine, TKP’sinden Halkevleri’ne, Alınteri’nden Kaldıraç’a, KESK’inden DİSK’ine…
17 Aralık’tan sonra, hele hele en güncel konu ve iktidarın son baskı denemesi internet yasağına karşı Taksim’e “eylem çağırısı” var(mış), İzmir’de yok(muş).
Bu sırada İstanbul’dan saldırı haberleri gelmeye başlıyor.
Bu kitle bir yere yürümez artık diyerek ayrılıyoruz.
Haber alıyoruz sosyal medyadan: Kitle Lozan’a yürümeye başlamış.
Acaba, diye düşünüyoruz, ayrıldıktan sona mı kitle geldi ya da Mücadele Birliği tek başına mı Basmane’ye yürüyorlar? Emin değiliz. Bu defa yeni haber alıyoruz, sosyal medyadan. Kitle Lozan kapısından geri dönmüş.
Bu sırada haber alıyoruz: İstanbul direniyor, Taksim direniyor.
İzmir mi? Siz bize bakmayın. Yapıyoruz işte bir şeyler ya da yaptığımızı sanıyoruz ya da birkaç arkadaş kendi kendimize gelin güvey olduk.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.