Beynim, düşüncelerim paramparça. Ülkemin demokrasisi ve topyekûn insan hakları gibi… Çünkü devlet benim ve milyonların beynini toplamak ve düşünce bütünlüğünü sağlıklı bir biçimde korumak için örgütlenen bir mekanizma olmadı hiç. Faili meçhullerle, OHAL’le, Maraş’la, Sivas’la, cezaevi katliamlarıyla, özelleştirmelerle, 2 B’si, kentsel dönüşümüyle, derelerin boğazına takılan HES kelepçeleriyle, polisiyle, askeriyle milyonları paramparça etti. Yok darbeydi, yok […]
Beynim, düşüncelerim paramparça. Ülkemin demokrasisi ve topyekûn insan hakları gibi… Çünkü devlet benim ve milyonların beynini toplamak ve düşünce bütünlüğünü sağlıklı bir biçimde korumak için örgütlenen bir mekanizma olmadı hiç. Faili meçhullerle, OHAL’le, Maraş’la, Sivas’la, cezaevi katliamlarıyla, özelleştirmelerle, 2 B’si, kentsel dönüşümüyle, derelerin boğazına takılan HES kelepçeleriyle, polisiyle, askeriyle milyonları paramparça etti. Yok darbeydi, yok muhtıraydı, yok Ergenekon’du, yok Menderes’di, yok Çilleriydi, Süleyman’ın şapkası, Milli Görüş’ün baş parmağı, Turgut’un arısı, gitti vallahi aklımın yarısı. Demokrasiyi mi sordunuz? Habire kullanıldı ya oy pusulası. Hırsızın adı değişti oldu şimdi “Milli irade sevdalısı”.
Benim hiç milyon yurom olmadı babacım. Komşumun da olmadı. İhale, 52′ lik deste ile oynanan bir oyundu bizim için. Devletlilerin ihalesi milyon milyon dolardı. Ben hiç devletli de olmadım babacım. Mersinli yazıldı kütüğüme. Ama devletli olanlar milyon milyon konuşur oldu kriptolar içinde. Senin, komşunun, onun, bunun bastığı evet mührü ile.
Nutuklar dinledin meydanlarda. Haydi Türkiyem, büyü Türkiyem… Yolsuzluğu bitireceğiz, yoksulluğu yok edeceğiz. 6 Ok’ a baktın olmadı. Beyaz atın nalına çaktın olmadı, arının peteği dolmadı, ak güvercin uçurdun, güvercin aklığından utandı. 3 Hilal dedin, baba Maraş’ı yakan onlardı. Şimdi çoğu gitti, azı kaldı. Şimdi toplandı devletliler bir ampul altında, milyon milyon paralar sıfırlandı. Yok montajdı, yok şantajdı. Büyük Ortadoğu projesi, doldu silahlarla tır dorsesi.
Yine öldü 7 delikanlı, kiminin Ahmet’i, kiminin Ali’si. Demokrasiyi onlara sordun mu baba rüyanda? Ethem’e sor, Abdocan’a sor, rantın ve uyuşturucu çetelerinin kurbanı olan Hasan Ferit’ e sor demokrasiyi. Bırak Allah aşkına rüyaya giren aksakallı dedeyi. Parklara sor baba, senin gibi olanlara, parklarda forumlarda senin gibi düşünenlere sor demokrasiyi? Devletli olan Mersinli’nin halinden anlamaz. Demokrasi sandıktan çıkmadı, çıkmaz. Sokakları izle baba. Geleceğini kazanmaya çalışan barikat emekçileri var orda. Hırsız yok, devletliler yok onların arasında. Milyonları yok onların ama bak daha Haziran’da kendileri milyondu sokaklarda. Sandık dar, sandık yeni devletlilere gebe. Sandıktan çık baba.
Gerçek demokrasi barikatın ardında. Sihirli değnek değmiş gibi bir anda değişmeyecek dünya. Daha çok isyan gerek, inanmak gerek baba.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.