Kırklareli’nde Haziran İsyanı eylemlerine katılanlara açılan davaların sayısı ve şehrin nüfusu hesaplandığında neredeyse 200 kişiden biri sanık Kırklareli’nde, Gezi Parkı gösterileri nedeniyle açılan dava ve yargılanacak sanık sayısı bakımından tam bir rekor kırıldı. Son nüfus sayımına göre yaklaşık 350 bin kişinin yaşadığı şehirde, 1-17 Haziran arasında aynı güzergah üzerinde yapılan, hiçbir şiddet eyleminin meydana gelmediği […]
Kırklareli’nde Haziran İsyanı eylemlerine katılanlara açılan davaların sayısı ve şehrin nüfusu hesaplandığında neredeyse 200 kişiden biri sanık
Kırklareli’nde, Gezi Parkı gösterileri nedeniyle açılan dava ve yargılanacak sanık sayısı bakımından tam bir rekor kırıldı. Son nüfus sayımına göre yaklaşık 350 bin kişinin yaşadığı şehirde, 1-17 Haziran arasında aynı güzergah üzerinde yapılan, hiçbir şiddet eyleminin meydana gelmediği yürüyüşlerin her birine ayrı ayrı 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet iddiasıyla dava açıldı. Dört savcı tarafından basmakalıp bir şekilde hazırlanan iddianamelerde, en az bin 238 sanığın adı yer alıyor. Buna göre, şehirdeki neredeyse her 200 kişiden biri sanık durumuna düştü. Hakkında 6 dava açılan emekli öğretmen Mehmet Ali Ataman, “Bizim Kırklareli’nin dokusu hukukla barışıktır. Ömrü polise uğramadan geçiren insanlar var. Davalar bizde şok etkisi yarattı” diyor.
Basmakalıp iddianame
Gezi Parkı gösterileri yalnızca metropollerde değil, Trakya’daki Kırklareli’nde de heyecan yaratmıştı. Gösterilerin başladığı 1 Haziran’dan 17 Haziran’a kadar şehirde binlerce insanın katıldığı yürüyüşler ve gösteriler yapıldı. Akşam sularında Dingiloğlu Parkı önünde toplanan grup trafiğe kapalı olan Karaumur Caddesi’ne geçerek, öğretmenevi önünde kadar sloganla gidiyor ve eylemini Anıt Park’ta sonlandırıyordu. Bu gösterilerde ne bir şiddet eylemi görüldü, ne de polis herhangi bir müdahalede bulundu. Gösterilerin son bulmasından sonra dört savcı, hiçbir şüphelinin ifadesini almaksızın, sadece polis tutanakları üzerinden değerlendirme yaparak, her eylem için 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na aykırılık iddiasıyla dava açtı. Eğitim -Sen Hukuk Komisyonu’na ulaşan iddianamelere göre, gün gün sanık sayıları şöyle:
‘Bildirimde bulunmamışlar’
Savcı Eşref Çağdal Bal’ın hazırladığı, 17 Haziran’daki son eylemle ilgili 60 sanıklı iddianamede şu suçlama yöneltiliyor: “Şüphelilerin Dingiloğlu Parkı içinde toplandıkları, ellerinde “Varsın çapulcu desinler, vatan haini, şerefsiz demesinler, o bize yeter” ve “Evlatlarım devletini, milletini soyan vatan haini, şerefsiz olacağına, çapul ol, daha iyi” yazılı dövizlerle yürüyüşe geçerek, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Her yer Taksim her yer direniş” ve “Kahrolsun AKP diktatörlüğü” sloganları atarak, Kültür Anıt Park’a yürüdükleri, yürüyüşle ilgili herhangi bir bildirimde bulunmadıkları, toplantı yapılan yerin mülki amirlikçe tespit edilen ve onaylanan güzergahlar dışında olduğu…”
Bu arada, hakkında en az altı dava açılan emekli öğretmen Mehmet Ali Ataman, Kırklareli’nin 12 Eylül referandumunda en yüksek “Hayır” oyu veren şehir olduğunu ve bu sol kimliğinin cezalandırılmak istendiğini söyledi. İfadeye bile çağrılmadıkları halde dava açıldığını kaydeden Ataman, ilk dört davanın Kırklareli Asliye Ceza Mahkemeleri’nde 21 Şubat’ta görüleceğini ve yaklaşık 400 kişinin mahkemeye gideceğini belirtiyor. Ataman ayrıca, aynı gün 4+4+4 yasasıyla ilgili protestoyla ilgili ayrı bir dava görülecek. Yine Gezi Parkı gösterilerinden önce şehirde açıklama yapan 65 KESK’li memur hakkında da dava açıldığını vurguluyor.
Kaynak: Radikal (İsmail Saymaz)