Yaşadığı şehir Bursa, okuduğu şehir İstanbul, memleketi Şavşat olunca insanın kafası karışmıyor değil. Yerel seçimlerde kim aday, ne diyor, ne kadar ilgi görüyor diye. Evet, karışıyor ve bu normal… Anormal olan ise, birkaç kez, o da zoraki olarak uğradığın, çoğunda nahoş olarak ayrıldığın bir ili niye takibe düştüğümdür. Ben ve benim gibilerin yüzü bu seçim […]
Yaşadığı şehir Bursa, okuduğu şehir İstanbul, memleketi Şavşat olunca insanın kafası karışmıyor değil.
Yerel seçimlerde kim aday, ne diyor, ne kadar ilgi görüyor diye.
Evet, karışıyor ve bu normal… Anormal olan ise, birkaç kez, o da zoraki olarak uğradığın, çoğunda nahoş olarak ayrıldığın bir ili niye takibe düştüğümdür.
Ben ve benim gibilerin yüzü bu seçim niye Ankara’da, asıl anormal olan bu. Ankara’nın sokakları her daim her anlamda soğuk gelmiştir bana… Belki memleketin siyaset algısından, belki samimiyetsizliğinden ama bu sefer Kaya Abi’nin varlığı aklıma gelince bizim de sözümüz var söylenecek ve yüzümüz var söyleyecek diye mutlu oluyorum.
Memleketin geneli için söylenecek bir yığın söz Ankara özelinde de geçerli elbet. Bugünün dünyasında yaşayamayanlar kendilerini hep geçmişe öykünerek var ederler. Geçmiş zamanda kutsallıklarda ararlar varlıklarını ve onların üzerinden hayat yaşarlar; en azından öyle yaşarmış gibi görünürler. Görünürler ki yarattıkları tahribatı görünmez kılabilsinler. Kenti dönüştürürler insansız kılmak için, kapılar yaparlar yolsuzluklara açılan ve meydanlar yaparlar geceleri kimsesi olmayan… İşte ben bildim bileli kendimi dinin meşruiyeti ile iş tuttu bu adamlar Ankara’da, belki de bundandır soğukluğu her manada…
Memleketin hali Ankara’da da aynen devam demiştik ya; Baykal’a duacı olduk vallahi, dümeni sağa kırmak neymiş sağ olsun Kılıçdaroğlu gösterdi bize. Eğer fikriniz yoksa yaşamaya dair ve dinin siyasetini kaptırmışsanız çoktan başkasına, size bir “karizmatik” başkan önerebilir siyaset mühendisleri. Irkçı olması, memleketin devrimcilerine, düşünen insanlarına hakareti mubah sayması mesele olmaz o zaman. Dün dündü onlar için bugün bugün. Kemik aramayın bulmazsınız bunlarda, biyolojik olarak omurgasızlar sınıfına giriyorlar zira. Burada söylenecek söz bir elin parmakları ile sayılabilecek sayıda CHP’li vekile. Ankara’da solda tek bir yol var o da Kaya’nın ardında…
Birileri varlıklarını dinsel olgulara, ırksal davalara adayadursunlar birileri ise aklın yolunda, bilimin tarafından yani Sol’dan aday. Burada uzun uzun anlatmaya gerek yok meslek odaları ile yapılan çalışmaları, kentin yönetimini halka bırakacaklarını, her gittikleri yerde bir umut yaratacaklarını. Biliyor muyum diye soruyorsanız bilmiyorum neler yapıyorlar. Tanır mıyım Kaya Abi’yi tanımam. Ama bildiğim şeyler tanıdığım başka Kaya Abiler var ki yollarını üç temel unsur oluşturur.
Bilimin ışında yaşarlar,
Bu dünyayı, sevgiliye bakmanın mutluluğu ile tanıştırmak için yaşalar,
Ve eğer varsa bir acıyı paylaşmaya adaylar…
İşte bu abiler yüzümüzü Ankara’ya döndürdüler yıllar önce olduğu gibi, işte anormal olan bu.
Ve bize düşen şimdi, bu hali normal kılmak…
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.